Dolar (USD)
35.37
Euro (EUR)
36.40
Gram Altın
3038.97
BIST 100
9916.07
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Ocak 2019

Suriye komplo teorileri

Ya; Türkiye Membiç’e ve Fırat’ın doğusuna girer, bataklığa saplanır. ABD, İsrail, Cihangir, PKK,v.s. sevinçten uçarlar, ayakları yerden kesilir.

Ya da; Türkiye Membiç ve Fırat’ın doğusunda, PKK’yı yerle bir eder, sınırdan 70-80 km güneye iner. PKK tarihten silinir.

Suriye’nin Kürtleri, Türkmenleri, Arapları, rahat nefes alırlar.

Türkiye’deki Suriyelilerden 2 milyonu bölgeye döner.

Esed, küçük bir bölgeye çekilir.

Membiç ve Afrin’e kuş uçuşu mesafedeki Türk şehri Halep, resmen olmasa da fiilen Türkiye’nin kanatları altına girer.

Rusya ekonomik nedenlerle Suriye’de tutunamaz.

İran iç karışıklarıyla uğraşır.

Kuzey Irak, Kuzey Suriye ile birlikte Türkiye şemsiyesine girmeyi çıkarlarına uygun bulur.

Kürtler, Türkiye çadırının sağlam bir direği olurlar.

Kürtlerin huzur ve refahını gören Irak, Türkiye’ye iyi bir müttefik olur, Türkiye bir ayağını Basra denizine basar, diğer ayağı adım adım Golan tepelerine dayanır, İsrail’le komşu oluruz.

İsrail’in korktuğu başına gelir.

Kürtleri ayartıp, Fırat’a dayanmak isterken, Türkiye İsrail’e dayanır.

Arz-ı Mev’ud hayal olur.

Mehmet, belki bir gece ansızın, Mescid’i Aksa’da ezan okur!

Sarıkamış, kahramanlık destanı mı?

Sarıkamış Harekatı, 1914-1915 kışında 22 Aralık’ta başladı, 17 Ocak’ta sona erdi. 25 gün sürdü. Resmi kayıtlara göre 109 bin 274 gencimiz katledildi.

1908 yılında meşru Devlet Başkanı Abdülhamid’i deviren CHP zihniyetli cunta, ülkeyi yönetemeyip krize sürükledi. Paraya ihtiyaç vardı.

Almanlar 5 milyon altın borç vermeyi kabul ettiler, ama bir şartla..

Almanya yanında I. Dünya Savaşına katılmamız kaydıyla...

Savaşa cunta liderlerinden Enver’ in emrivakisi ile girildi..

Enver inkâr ettiyse de, sonradan savaşı başlatan gemilere, Rus limanlarını bombalama emrini, bizzat Enver’in verdiğinin belgesi, Genelkurmay ataşe arşivlerinde bulundu.

Savaşa girerken Meclis’ten onay alınmadı. Padişaha da haber verilmedi. Hem Meclis, hem Padişah devre dışı bırakıldı. Savaşa girildiğinden Padişah sonradan haberdar edildi.

Ruslara cephe açılarak Rus kuvvetleri Sarıkamış’ a kaydırılacak, Almanlar Rus cephelerinde rahatlatılacaktı. Mehmet, Hans’a kurban ediliyordu.

Cepheye sürülen askerler;

“Düşman ülkesi viran olacak,

Türkiye büyüyüp Turan olacak!” sloganlarıyla pohpohlandı.

Sarıkamış’ın son günü Enver’in önüne 109 bin 274 kişilik kayıp listesi getirildiğinde “nasılsa ölmeyecekler miydi” dedi.

Kayıplarımızın çoğunluğu donma, az kısmı ise tifo, tifüs ve açlık nedeniyleydi. Çarpışarak ölenler çok azdı.

Asker diz boyu karlı ormanlar içindeydi. Sürekli kar fırtınası vardı.

Askerler hemen öleceklerini biliyor, kesintisiz Kur’an okuyor, donarak susuyorlardı.

Savaş sonrası bölgedeki köpekler insan eti yemekten yamyamlaşmış, karınları yerde sürünüyordu.

Savaş sonunda Enver, İstanbul’a döndüğünde “Sarıkamış Katliamı” için sansür emri verdi. Sansür 2010’lara kadar, 90 yıl sürdü.

Cumhuriyet dönemi yöneticileri acaba Enver’in başlattığı sansüre neden sadık kalmışlardır?

Sarıkamış katliamından, savaşın ertesinde bir İstanbul gazetesinde birkaç gün yayın yapıldıysa da yayın ebedi olarak susturuldu.

Enver ve 1908 cuntası yargılanmamak için 1 Kasım 1918 Cumartesi gecesi saat 23.00’te bir Alman istimbotu ile İstanbul’dan kaçtılar.

Sarıkamış bir kahramanlık destanı değildi, bir faciaydı, bir katliamdı.

Cuntaların, çetelerin, darbelerin ülkeye maliyetini anlamak için Sarıkamış’ın üzerini örten karların, buzların kalkması gerekiyor.

Sarıkamış hakkında sansür, çarpıtma ve yanıltma şeklinde sürdürülüyor.

Bu facia, neden bir kahramanlık destanı olarak anılıyor?