SURİYE, KANAYAN YARAMIZ
Son asırda İslami uyanışın büyük oranda etkili olduğu Ortadoğu'da Batı'lıların işi ters gidince direnişlerini onurlu bir şekilde sürdüren halklara terörist muamelesi yapıldı.
Türkiye'de de İslami geleneği temsil eden başbakan R. Tayyip Erdoğan liderliğindeki Ak Parti iktidarına sırtını dönmekten öte, sahip oldukları karanlık eller tarafından çeşitli oyunlarla başbakan Tayyip Erdoğan'ı devirmeye çalışıyorlar.
"Arap Baharı" adını verdikleri devrimler sonrası dört ülkede de İhvan'ın/İslamcıların yönetime güçlü bir şekilde gelmesinden sonra Batı Suriye halkına silah desteği vermediği gibi diplomaside de Suriye muhalefetini yalnız bıraktı. Dahası 'İslamcılar iktidara gelecek diye' Batı ve BM Suriye halkının aç susuz kalmasına, neredeyse kış mevsiminde soğukta donmasına göz yumuyor.
Mısır'da binlerce sivili katleden darbecilere hala darbeci demeyen Batı'dan ümidimizi kestik. ABD ve Batılı ülkeler Suriye muhalefetine vaat ettikleri yardımın (insani olanından söz ediyoruz) % 10'unu dahi vermediler ve bu saatten sonra da vermeyecekler.
Batı savaşçı muhalefete sırtını döndükleri gibi sivil halktan da sırtlarını döndüler. UN'suzluk bir yana kar, kış, dondurucu soğuklar ve bununla beraber un dahi bulamayan Suriye halkının soğuktan donmasına Batı kör ve sağırları oynuyor.
Ama hamdolsun bizler bu durumlarda tecrübeliyiz, bu durumlarda ne yapılacağını biliyoruz. Fedakarlık zamanı,
Filistin, Afganistan, Çeçenistan, Bosna için yapılan yardımların benzeri mağdur ve mazlum Suriye halkı için de yapılmalı. Mazlum halkların iftiharı direnişlerini sürdürebilmeleri için Suriyeli kardeşlerimize dualarımızı kavli ve fiili olarak yerine getirmek zorunda olduğumuzu biliyoruz. Bu yardımlaşmayı organizeli, geniş katılımlı ve mümkün mertebe en kısa sürede yapmalıyız, çünkü kış şartları Suriye'de de çok ağır.
İddia ediyorum ki Tunus, Mısır, Libya ve Suriye halklarına en yakın ilgiyi her il ve ilçeden, her köy ve mezradan desteklerle bizler gösterdik. İnşallah Suriye'nin mazlum halkına daha çok yardım edeceğiz. İçimizdeki İrancı Esed'cilere rağmen bu aziz halk daha çok fedakarlık yaparak Suriyeli sivillerin aç kalmasına ve dondurucu kış soğuklarıyla baş başa kalmasına razı olmayacağız.
Bu konuda en seri ve sorunsuz yardımı AFAD ve İHH üzerinden ulaştırmak mümkündür. Suriye'nin her yerine ulaşabilen AFAD ve İHH, organizasyon ağıyla da en ücra köşeler yardımları ulaştırabilirler. Açlık ve soğukla bu kadar ilgili olduğumuzu merak edenler Suriyeli kardeşlerimizin haftalardır feryatlarını duyup da buna kayıtız kalmanın inancımızla bağdaşmadığını bilirler.
Bakın Suriyeliler içinde bulundukları durumu nasıl dile getiriyorlar:
"Ekmeğimiz yok; ne olur bize un gönderin, yağ gönderin, fırınlarımızı çalıştırmak için mazot gönderin... Kış geldi, soğuktan donuyoruz, ne olur battaniye gönderin." Bunları duyduktan sonra gelin de rahat uyuyun bakalım uyuyabilecek misiniz?..
Duyarlı halkımız, Müslüman kamuoyu da bu konuda fazlasıyla yaptığı yardımlarını şartları zorlayarak biraz daha arttırabilirse Suriyeli kardeşlerimizin bu kışı en az zayiatla atlatmaları söz konusu olabilecektir. Aksi takdirde Suriye gözlerimizin önünde donacak, donmasa açlıktan telef olacaktır. Böyle bir felakete bu ülkenin kadirşinas halkının izin vermeyeceğinden zerre kadar şüphe duymuyorum. Yeter ki elimizi çabuk tutalım ve organize olabilelim.
Size burada vaaz türü hadsizlikte bulunmak istemiyorum; daha yakın geçmişte yukarıda saydığım kardeş halklar için yaptıklarınız ayrıca Arakan, Somali, Gazze'ye yardımlarınız unutulacak gibi değil. Ama dediğim gibi kış bastırdı, açlık ve barınma sorununun yanında donma tehlikelerinin belirdiği Suriye'ye kim ne yapabilecekse bugün tam zamanıdır. Bu durumda "arta kalanı"ndan fazlasını Suriyeli kardeşlerimiz için göndereceğimizden kuşku duymuyorum. Ve inşallah çok yakında onların zalim Esed'e karşı kazanacakları zaferde bizim de payımız olacak.
Maalesef sınıra yakın il ve ilçelere gelen Suriyelilerin yanı sıra Suriye'de kalanların sefaleti ve çaresizliği had safhada. Türkiye tarafına geçenlerin kısmen daha iyi durumda olduğunu göz önünde bulundurursak bu Suriye'de kalanların ne durumda olduğu konusunda bize bir fikir verebilir.
Bazen yardımların gecikmesi çok sıkıntı vermeyebilir ama Suriye için aynı şeyi söyleyemeyiz, çünkü Suriye hem barınma, hem açlık ve hem de ısınma sorununu iliklerine kadar hissediyor.
Suriye donuyor, Suriye kimyasalla katledilirken seyirci kalan Batı yine seyredecek. Bunun acısı bir yana, bunun seyircisi olmak bizlere son derece ar geliyor. Hiç olmazsa onların ısınma ve gıda ihtiyaçlarını karşılamaya gayret edelim ki birazcık da olsa acımız ve utancımız azalsın.
Twitter: ahmetay_
TEŞEKKÜR:
Rahatsızlığımı duyup dua edenlere sonsuz teşekkürler ediyorum, Rabbim cümlenizden razı olsun.