SURİYE FACİASI
Tarihin en zalim eli kanlı katillerinden biri olarak hafızalarda yer alacak BeşarEsed'in acımasız icraatları devam ediyor ve maalesef tüm dünya seyrediyor. Sadece tek yiğit ses Türkiye'den çıkıyor: Başbakanımız gerçekleri seslendiren ve ikaz eden tek lider.
Bugün 8'i kadın 4'ü çocuk 72 kişiyi katletmiş bu zalim. Daha ne kadar bu katliamlarına devam edecek?
Sabah Gazetesi'nin Pazar günleri verdiği The New York Times ekinin son sayısında "Suriyeli Çocuktanİbret Dersi" başlıklı yazıyı herkesin okumasını dilerim. 11 yaşında bir çocuğa yapılan zulümleri içiniz sızlayarak okuyacaksınız. Üstelik zulümden bütün çevresi de payını ağır şekilde almış. Yazar Nicholas D. Kristof yazısını şu haklı beklenti ile bitiriyor:
"Suriye'deki trajedinin kolay çözümü olmasa da bazı adılar atılmasının yardımı olabilir. Ilımlı isyancı grupları silah, eğitim ve istihbaratla takviye edebiliriz. Birçok Suriyeli gibi ben de Cumhurbaşkanı Beşar Esad'a bağlı hava kuvvetlerinin füzelerle vurulmasını ve sivilleri bombalama kapasitelerinin azaltılmasını destekliyorum.
Ama hepsinden önemlisi, omuz silkip olanları görmezden gelmeyelim. Sıska bir yedinci sınıf öğrencisi bir despota karşı durabiliyorsa biz de durabiliriz."
NİHAT HATİPOĞLU'NDAN HARİKA TESPİTLER
Haklı şöhretiyle gönüllerde taht kuran Hatipoğlu hocamız geçen Cuma Sabahtaki "Dindar Entelektüelin İslam'la İmtihanı" başlıklı nefis yazısında ilginç noktalara değinmiş. Dindar entelektüllerin problemlerini şöyle sıralamış:
u00b7 Yüce Allah'la ilgili problemleri var.
u00b7 Kur'an-ı Kerim'le ilgili problemleri var.
u00b7 Hadislerle ilgili problemleri var.
u00b7 Hz. Peygamber (sav) ile ilgili problemleri var.
u00b7 Hakla ilgili problemleri var.
u00b7 Mezheplerle ilgili problemleri var.
u00b7 Tasavvufla ilgili problemleri var.
Bu yazıyı muhakkak okumalısınız.
YAPMACIK İSİMLER
Son yazımda Diyarbakır üzerinden Mardin'e gittiğimi söylemiştim. Yol boyu yerleşim birimlerinin isimleri dikkatimi çekti. Sonradan yakıştırma oldukları ne kadar sırıtıyordu öyle.
İsim uyduranların maalesef hayalleri de kıt. Ellerinde birkaç kelime var. Bunların dışına çıkamıyorlar: Ulu, Çınar, Yeşil, Kent, Yaka, Ova,Güzel gibiu2026
Bu yüzden başbakanımızı açıkladığı son demokrasi paketinde eski isimlere dönme kararı çok isabetlidir. Kendisine şükran borçluyuz.
BAŞSAVCININ DEDİĞİ
Geçen hafta bir başsavcı dostumuzla sohbetimiz esnasında kendisine eylemcilerin, polisimize taş ve molotof atanların neden hemen serbest bırakıldığını sordum . "Hükümetin çıkardığı paketler sebebiyle." dedi. Meğer bu yenilik paketlerinde tutuklama engellenmiş. Başsavcımız, "AK Parti kendi ayağını bağladı" diye de ekledi.
BAŞBAKANIMIZ FORMDAYDI
Önceki gün (Çarşamba) ekip halinde başbakanımızla Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde bir saati aşkın görüşmemiz oldu. Moralini son derece yüksek buldum. Hele sağlığı ve neşesi zirvedeydi. Çok mutlu oldum. Rabbim başımızdan eksik etmesin.
