Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Kasım 2014

Süreçte İkinci Aşama

Türkiye'de, 2012'nin son aylarından itibaren, Anaların gözyaşlarını dindirmek amacıyla bir süreç başlatıldı. Son birkaç aya gelinceye kadarda, ülkemizde Analara gözyaşı dökdürecek bir olay yaşanmamıştı. Gerçekten sürecin etkileri, memleketin dörtbir tarafında hissediliyordu.

Evet, Çözüm sürecine başlarken, ülke olarak oldukça zor, oldukça çetrefilli bir yola girmiştik. Biz tüm gücümüzle barışı istesekte, içimizde barışı istemeyenler çıkacaktı vede çıktılar. Elbette, otuz yılda memleketin en köklü sorunu haline gelmiş terör meselesini, kısa sürede çözmek mümkün değildi. Değerli Dostlar, Çözüm süreci sadece Türklerle, Kürtler arasında konuşulsaydı, konu bu kadar uzamazdı. Maalesef , yıllardır soruna silah dışında başka bir seçenekle müdahale edilmemesi, konuyu böyle içinden çıkılmaz bir hale getirdi.

Bunca zorluğa rağmen, ülke olarak Çözüm sürecinde hatrı sayılır bir mesafe aldık. Bir ara "Süreçte İkinci Aşamaya gelindi" sözünü kullanmak moda olmuştu. Bu sözün kullanıldığı günlerde, süreçte hangi aşamadaydık bilemiyorum. Çünkü, o günlerde fotoğraf net değildi. Bu gün ise net olarak, Süreçte İkinci Aşamaya geçildi diyebiliyorum. Hatta size ikinci Aşamaya geçiş tarihini bile verebilirim. 6-7 Ekim Kobani Olayları sonrası...

Dostlar, 6-7 ekim Olayları, bu ülkenin barıştan başka alternatifinin bulunmadığını ortaya serdi. Dahası, bu ülkenin barıştan başka bir alternatifinin bulunmadığını, Kobani Olaylarını kışkırtanlar bile anladılar. Ayrıca 6-7 Ekim Olayları, İktidarın Çözüm sürecinde ne kadar kararlı olduğunu gösterdi. Hiçbir provakasyon, İktidarı ülkenin canını acıtan bu sorunu çözmekten vaz geçiremeyecek.

Yalnız, Sürecin İkinci Aşamasında görüşmeler yürütülürken, masanın bir ucunda Doğu illerinin STK'larıda bulunmalıdır. Eğer süreç sadece HDP ve İmralı üzerinden devam ettirilirse, bölge insanı süreçte tam olarak temsil edilmiş olmaz. Sizde biliyorsunuz, HDP Kürtlerin tamamını temsil etmiyor.

Aslında, İkinci Aşamada masanın bir ucunda sürecin başından beri kaçakları oynayan muhalefette olmalıdır. Masanın bir ucunda muhalefette olsun ki yıllardır canımızı acıtan bu sorunu elbirliyle ortadan kaldıralım. Belki işin içine muhalefetin katılması görüşmelerin uzun sürmesine neden olabilir. Hiç fark etmez, görüşmeler ne kadar uzun sürerse sürsün, ama verilen kararlar herkesin içine sinsin. Bunlar masadan uzak oldukça, pazarlık yapılıyor türküsünü çığırmaktan başka birşey bilmeyecekler. Yahu bir kere olsun, bu ülkede muhalefetin taşın altına elini koyduğu günleri görelim.