Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Haziran 2016

Sur'da bir gedik açtık

İslam Dininde, haksız yere bir hayvanı öldürmek bile yasaklanmış ve bu cürüm ceza ile tehdit edilmiştir. Hal böyle iken bir adamı öldürenin durumu bundan çok daha vahimdir. Kasten bir mü'mini öldüreni Allah lanetlemiş ve ona çok büyük bir azap hazırladığını ayetlerinde dile getirmiştir. Allah, adam öldüren kişi hakkında, hepsi de birbirinden felaket dört tane akıbet olan Ebedu00ee cehennem, Allah'ın gazabı, Allah'ın laneti ve onlar için özel olarak hazırlanmış çok büyük bir azap zikreder. Bunlar sıradan bir adam öldürmekle ilgilidir. Teröre ve teröristlere bu kadar açık bir şekilde tavır alan, teröre bulaşanlara dünyada da ahirette de en ağır cezayı veren İslam dinini terör ile yan yana getirenlerin, ya İslam dininden haberleri yok, ya da İslam dinine bir kasıtları vardır.

Terör sadece Türkiye'nin problemi değil. Terör dünyanın problemi ve büyük bir insanlık suçudur. Dünyanın neresinde olursa olsun patlayan bir bomba bizim yüreğimizde patlar. Cenab-ı Hakk Kur'an-ı Kerimde "Adam öldüren ve yeryüzünde fesat çıkaran insanların bütün insanları öldürmüş" sayılacağını buyurur. "Kim, cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir nefsi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir nefsin yaşamasına sebep olursa, bütün insanları yaşatmış gibi olur." prensibiyle hareket eden dinimiz İslam, adam öldüren ve yeryüzünde fesat çıkaran insanların bütün insanları öldürmüş sayılacağını söylüyor. Hemen sonra da, insanları bu beladan kurtaranların da bütün insanları ihya etmiş sayılacağını kaydediyor. Bütün yaratılmışlara değer veren dinimiz, yaratılmışların emrine verildiği insana çok daha fazla önem verir ve onun canını çok daha değerli sayar.

Cumartesi günü AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, "Gönlümüz Bir, Soframız Bir" diyerek başladığı Ramazan etkinlikleri çerçevesinde Ak Parti Diyarbakır İl Başkanlığı ile birlikte Sur ilçesinde Ulu Cami'nin önünde organize edilen iftarda binlerce Diyarbakırlı kardeşimizle birlikte iftar yemeğinde bir araya gelme imkanını bulduk. Diyarbakır'a vardığımız andan itibaren büyük bir misafirperverlik ve sevgiyle karşılandık. Kardeşliğe, birliğe ve beraberliğe hasret kalmışçasına gözlerimizin içine bakan Diyarbakırlı kardeşlerimizle uzun uzadıya sohbet ettik. Güne tarihi cami ve müze ziyaretleri ile başladık. Hazreti Süleyman Camii'nde ikindi namazının ardından, Sur Çarşısı esnaflarını ziyaret ettik. Terör operasyonları sonrası hayatın normale döndüğü Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, Ulu Cami önünde, 2 binden fazla vatandaşımızın katılımıyla gerçekleşen iftar sonrası vedalaşıp tekrar İstanbul'a döndük.

Bu gün çok özel bir gün oldu. Kısa bir süre önce terör eylemleri dolayısıyla yüreklerimizin parçalandığı bir mekanda, Ulu caminin bahçesinde, yıllarca terörden dolayı şehit vermiş ve teröre karşı olmuş kardeşlerimizle gönül birlikteliği içinde, bir sofranın etrafında, tüm Türkiye'ye ve dünyaya kardeşliğin her şeyi kuşattığını ispat ettik. Siyasetin silahla olmayacağını, Kürt kardeşlerimizle olan kardeşliğimizin şartlara bağlı bir kardeşlik olmadığını, bir ümmet ve inanç kardeşliği olduğunu ve Allah'ın izniyle, ebede kadar devam edeceğini haykırdık. Bizim kadar onların da Türkiye üzerinde oynanan oyunların farkında olduğuna şahit olduk. Çocuklarımızı maşa olarak kullananların oyunları son ermiştir. Biz bu sofralarla bunu ispat ettik.

Birlikte iftar açtığımız insanların hikayelerini dinleyince tüylerimiz diken diken oluyor. Her birinin vücudunda mermi izleri var. Her birinin ailesinde en az iki şehit var. Hikayelerini anlatırken dolu dolu oluyor gözleri. Hakim olamıyorlar gözyaşlarına. Her an yerinden fırlayacakmış gibi oturuyorlar sandalyelerinde. Yorgunluk ve bitkinlik belirtisi var yüz hatlarında. Tedirginlik var hareketlerinde.

Şu an huzur ve süku00fbnet var Sur'da. Devletin babalığını hissediyorsunuz sokaklarında. Milletin birliğe hasretini dinliyorsunuz dudaklarında. Çocukların çalınmış hayallerini okuyorsunuz gözlerinde. Yıkılmış yuvaların hüzünlü hikayelerini seyrediyorsunuz bombalanmış evlerin pencerelerinde. Belediyenin acizliğini görüyorsunuz caddelerinde. Kandan beslenen siyasilerin vampirliklerine şahit oluyorsunuz sloganlarında. Her şeye rağmen geleceğe ait umutlar besliyorsunuz gönlünüzde. Bu geleceği görebiliyorsunuz Diyarbakır'ın ufuklarında. Bu iftar bir dönüm noktası oldu Diyarbakır'ın tarihinde. Bu milletin bölünemeyeceği haykırıldı kardeşlik üzerine kurulan sofralarında.

Sur'da bir gedik açtık bu ziyaretimizleu2026