Sultanü'ş Şuara Vakfı
Onun hayatı, şiiri, tiyatrosu, hikayesi, senaryosu, dergi ve gazetelerde kaleminden çıkan her metin, okurlarına edebi bir yolculuğun kapılarını aralamıştır. Cumhuriyetin kuruluşuna ve toplumumuzun yeniden inşasına şahitlik ederken ömrünü bu idealler uğruna vakfetmiş; Sakarya Türküsü’ndeki gibi kıvrım kıvrım hayatı devam ettirirken gençlere fikir ve aksiyonu ile örnek insan; Türk Edebiyatı Vakfı’nca Türk edebiyatında şairler sultanı payesi hafızalarımızda yer bulan Necip Fazıl Kısakürek’ten bahsedeceğim.
Yazdıklarıyla bizlere önderlik eden, düşünce dünyamızda ufuk açan Necip Fazıl 1983'te vefat ettiğinde Erzincan’da kısa dönem askerdim. Sonraki yıllarda gönüllü kuruluşların vefat yıldönümlerinde tertiplediği etkinliklere iştirakim olurken onunla ilgili düşüncelerimi gazete ve dergilerde yazıp dualarımızı göndermeyi ihmal etmedik.
Büyük eserler vermenin sırrını yakalayan üstadın, asr-ı saadeti ve peygamberimizin hayatını anlattığı ‘Çöle İnen Nur’ başucu kitabımdı. Şiirlerinin yer aldığı ‘Çile’ edebî zevkle okuduğum eserlerindendir. Türkiye Yazarlar Birliği 1994 de ‘Bütün Yönleriyle Necip Fazıl’ kitabını vefa örneği olarak yayınlarken Mavera ve Yönelişler dergilerinin özel sayıları, ülkenin değişik yörelerindeki yerel yöneticilerin tertipledikleri anma günlerini kitap olarak yayınlamalarını da unutmadık.
Yönetim Kurulunda torunları Şeyma Kısakürek Sönmezocak, Ahmet Fazıl Kısakürek ve Emrah Kısakürek’in bulunduğu ailesi mücadelesini ve eserlerini topluma duyurmak amacıyla Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı’nı kurmuşlar. Vakfın sitesinde geçtiğimiz sene vefatının kırkıncı yılında üstadı yeni nesle anlatma çabalarını gördüm. Onun eserlerinin yeni baskılarını yaparak fikir ve düşüncesini sürdüren Büyük Doğu Yayınları, üstadın edebi mirasının gelecek nesiller tarafından da keşfedilmesini sağlamak için kitapların basımını yapıyor. Vakfın üstadın kırk kitabını basarak programa katılanlara ve daha sonra üstadı anlatanlara nezaketen yollandığı dikkatimizi çekiverdi.
Düşünceleri ve eserleriyle bir dönemin ruhunu şekillendiren Necip Fazıl Kısakürek’i rahmetle anarken, onun bıraktığı eserlerin ve fikirlerin yeni nesiller tarafından da yaşatılacağını bilmek, teselli ederken Necip Fazıl, her zaman kalbimizde ve zihinlerimizde yaşamaya devam edecektir.
Necip Fazıl’ın isminin ve mirasının ticari veya siyasi amaçlarla kullanılmaması, onun fikir ve davasına saygının bir gereğidir. Bu vesileyle, nezaket gösterip şahsıma Necip Fazıl’ın kıymetli eserlerini göndererek kadirşinaslık örneği gösteren torunu Emrah Kısakürek’e ve Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı torunu Şeyma Kısakürek Sönmezocak’a teşekkür ediyorum. Gönderilenler arasında okuduklarımız olmakla birlikte iki kitaptan söz etmek istiyorum.
“Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!” mısraından bildiğimiz oğlu Mehmet Kısakürek’in ‘Rüya Gibi’ hatıralarda yakından tanınan bazı siyasi ve kültür adamlarının üstadla ilgili davranışlarını ve gerçek yüzlerini okurken tebessümle karışık bir hal ile sinir kat sayımın arttığını izahta zorlandım. Üstadın ‘Ruh Hayatım’ kitabını bu vesile ile ilk okudum. Necip Fazıl’ın eserlerini ve fikirlerini anlamak ve yaşatmak, onun mirasına en büyük saygıyı göstermeye devamla olacağının altını çizerken Necip Fazıl adına her yıl ödül veren ulusal bir gazete ile ailenin arasında geçenleri bir başka yazımıza konu edinmek üzere ve’s-selam.