Süleymaniye Camiine gidince burayı da mutlaka görün
Türkiye’nin ilk botanik bahçesi
Haliç Köprüsü’nden geçerken, Süleymaniye Caminin kenarında kalan tek yeşil alan
merak uyandırıyor. Tarihi Yarımada’da bir toprak parçası… Osmanlı Devleti’nden
günümüze belirli periyotlarda Yeniçeri Ocağı, Şeyhülislamlık, İstanbul Kız
Lisesi gibi kurumlar da burayı sahiplenmiş.
İstanbul Üniversitesi Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi
olarak kurulan güzel bir bahçemiz var. Gerçi şu an İstanbul Müftülüğüne
devredildi ama eğer izin alırsanız gezip görebileceğiniz güzel bir yer burası.
Belki ilerde göremeyebilirsiniz son durumu hakkında net bir bilgim yok çünkü. Dünyanın
farklı yerlerinden getirilmiş, içinde her türlü bitkinin barındırıldığı,
incelendiği, araştırıldığı, nesli tehlikede olan bitkilerin korunduğu, süs
bitkilerinin yetiştirildiği, aynı zamanda da halka açık olan bir bahçeydi
burası. Hitler rejimi sonucu Almanya’yı terk etmek zorunda kalan bilim
adamlarından botanikçi Prof. Dr. Alfred Heilbronn, Atatürk’ün daveti üzerine
1933 yılında Türkiye’ye gelir ve bahçeyi düzenlemeye başlar.1935 senesinde
hizmete giren Türkiye’nin en eski botanik bahçesidir. O zamanlar bahçenin ismi Hortus
Botanicus İstanbulensis imiş.
DÜNYANIN HER YERİNDEN BİTKİLER GELDİ
Kurulduktan sonra Dünya Botanik Bahçeleri Birliği’ne üye olan bahçe, ilk
zamanlarda 178 bitki cinsine ev sahipliği yapıyormuş. Dünya çapında 500’e yakın
bahçeden tohumlar getirtilmiş. Türkiye çapında o zamanlarda 11 ciltlik bir
flora oluşturulmuş. Enstitü buraya katkıda bulunmuş. Araştırma sonucunda 10 bin
350 bitki türüne ulaşılmış. Hatta alt türlere inince bu sayı 12 bine kadar
varmış. Floraya her sene 70-80 yeni tür katılıyormuş.
Fen Fakültesi’ne bağlı Biyoloji Bölümü, o dönemki adı ile
“Nebatat ve Hayvanat Enstitü”leri için Süleymaniye semtinde, bir yangın sonucu
kullanılamaz hale gelen İstanbul Kız Sultanisi’nin arsası üzerinde yeni bir
bina yapılmış.Bugün İstanbul Müftülüğü’nün bahçesinde yer alan bu binanın
temelleri 1935 yılında atılmış, 1937 tarihinde bitirilerek hizmete açıldı. Ancak
enstitü bahçesinin yapımına binadan önce 1934 yılında başlanmış, ilk
düzenlemeleri takiben bahçe 1935 yılının ilkbaharında İstanbul
Üniversitesi Botanik Bahçesi (Hortus Botanicus Universitatis
İstanbulensis) adı ile hizmete girmiş.
YEDİ SERA BULUNUYOR
Botanik bahçesi bünyesinde soğuk ve sıcak ülke bitkilerinin yetiştiği
farklı ısı ve boyutlarda yedi sera bulunuyor. Buralarda tropikal ve subtropikal
ortamda yetiştirilen otsu ve odunsu yapıda bitkiler ve epifitik (bir başka
bitkinin üzerinde ona zarar vermeden yaşayan) bitkiler yaşıyordu. Tropik
seralarda kahve, kakao, mango, ananas, narenciye türleri ve muz türleri
yetiştirilebiliyordu.
Böcek kapanlar, nilüferler, orkideler, kaktüsler,
begonviller, sulak alan bitkileri, Nil ve Amazon nehirlerinden getirilen
bitkiler… Bunlar bahçedeki binlerce türden yalnızca birkaçı. Bunların dışında
tarihi 180 milyon yıl öncesine dayanan mabet ağacı ve ginkgo, 350 milyon yıl
öncesinden gelen sago palmiyelerine de yuva olmuş burası.
23 HAVUZ VAR
Bahçe bünyesinde 15’i seralarda olmak üzere değişik
boyutlarda toplam 23 havuz bulunuyor. Zehirli bitkilerin de bulunduğu bir
seranın kenarlarında ve yerden yüksekte demir yürüme bandı yer alıyor. Buradan
geçerken aşağıdan tırmanarak demire tutunmuş sarmaşıkları görüyoruz. Dev
palmiyelerin altından alocasia ve starliçeler uzanıyor. Uzaktaki köşede
kaktüsler yaşıyor.
Web sitesi: https://muzeyum.istanbul.edu.tr/tr/content/koleksiyonlar/alfred-heilbronn-botanik-bahcesi
Adres: İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi
Biyoloji Bölümü Botanik Bahçesi
Demirtaş, Fetva Ykş. No:36, 34134 Süleymaniye/Fatih/İstanbul
Telefon: 0212 455 57 00/26813
Koleksiyon Ziyaret Bilgileri: Randevu alınarak
ziyaret edilebilir.
Koleksiyondan Sorumlu Birim: Biyoloji
Bölümü, Botanik Anabilim Dalı
https://fen.istanbul.edu.tr/wp-cont…/…/2013/07/botany2013.pdf
https://muzeyum.istanbul.edu.tr/tr/content/koleksiyonlar/alfred-heilbronn-botanik-bahcesi