Dolar (USD)
32.49
Euro (EUR)
34.81
Gram Altın
2487.23
BIST 100
9542.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

09 Şubat 2022

Süleymaniye

Birkaç yıl önceydi, Cağaloğlu’nda dolaşıyordum. Çatalçeşme Sokağı’nda bulunan Defne Han’daki yayıncı dostları ziyaret etmek istedim. Naşirlerimizle biraz hasbihâl ettikten sonra en üst kattaki balkona çıktık. Bakalım Bâbıâli tepeden nasıl görünüyor diye sokağa, Alayköşkü Caddesi’ne merakla baktık. İnanın bir anda şok olmuştuk. Karşımızda yüksek bir bina ufkumuzu daraltmış, Ayasofya Camii’ni tamamen kapatmıştı. Canımız o kadar sıkıldı ki…Ayasofya ile birlikte Sultanahmet Camii’ni de karartan bu kötü bina, yıllar önce buraya kondurulmuştu. Buna kimin hakkı var? Tarihî semtlerde yüksek bina yapmak yakışıyor mu? Ayıptır, günahtır, vebaldir; tarihe ihanet, semte büyük kötülüktür.

Bugünlerde Süleymaniye Camii çevresinde yapılan binalarla ilgili bir tartışma var. Gazetemiz yazarıEyyüpAzlal, pazar günkü köşesinde “Süleymaniye’ye Ruh da Lazım” başlıklı yazısıyla meseleyi anlatmıştı. Tabii bu konuda belli bir hassasiyet var, olmalı da. Zira bu mabetler, bilhassa tarihî hüviyetiyle şehrimizi süsleyen selatin camileri,medeniyetimizin kalbi, inanç dünyamızın ruhu, merkezidir. Dolayısıyla herkes duyarlı olmalı. Ancak unutmamak gerekir ki bazı çevreler, art niyetle bunu istismar etmeye çalışabilir. Yine de ‘tarihî eser’ meselesinin gündeme gelmesi bakımından hayırlı oldu. Nitekim adı geçen İlim Yayma Vakfı’nın yöneticileri, derhal açıklama yaparak konuyla ilgili hassasiyetlerini dile getirdiler. “Kamuoyuna Duyuru” başlığıyla yapılan açıklamada, “Süleymaniye, İstanbul’un ruhudur. İlim Yayma Vakfı’nın varlık sebebi bu ruhun korunmasıdır. Süleymaniye’nin ruhuna zarar verebilecek herhangi bir girişimi önce biz kabul etmeyiz. Süleymaniye’nin siluetinin korunması için üzerimize düşen her tür fedakârlığı yapmaya hazır olduğumuzu beyan ediyoruz. İlgili kurum ve kuruluşları, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye davet ediyoruz.Kamuoyuna saygı ile duyurulur.” deniliyordu.

Meseleyi öğrenebilmek için Vefa semtimizde bulunan köklü Vefa Yurdu’nun Müdürü tarihçi yazar Zafer Bilgi kardeşimi ziyaret ettim. Sağ olsun bu konuda beni aydınlattı. Vakfın Süleymaniye Camii’ne zarar verebilecek hiçbir adım atmayacağını, aksine çevrenin uygun şekilde düzenlenmesi için her türlü fedakârlıkta bulunacağını söyledi. Buna çok sevindim. Varsın bu semtteki yurdumuz az katlı olsun. Ama geçmişte yapılan hatalar tekrarlanmasın. Zira başka Süleymaniye, Fatih ve İstanbul yok.Cevval ve çalışkan idareci Zafer Bey’in geçmişte yazdığı kitapları tanıtmıştım. Şimdi Ayasofya hakkında güzel bir esere imza atmış; inşallah okuduktan sonra tanıtmak isterim. Dostum, yurdun ve vakfın yayınlarından bazılarını bana hediye etme nezaketinde bulundu.

Huzuru Bekleyen Şehir Kudüs’ün editörü Osman Aydınlı. Büyük boy ve renkli. İçinde pek çok ilim adamının, araştırıcının ve yazarın Kudüs’e dair kıymetli makaleleri, incelemeleri bulunuyor. Eseri okuduktan sonra, Müslümanların Kudüs’e niçin sahip çıkması gerektiğini daha iyi anlıyoruz. İkinci kitap, Vefa’dan Karınca Kararınca adını taşıyor. Cafer Deniz ile Yusuf Sertaç Ayan’ın editörlüğünde hazırlanan eserde, yurtta yapılan ilmî, edebî, tarihî, dinî ve tasavvufi sohbetler bir araya getirilmiş. Vefa Yurdu bir akademi gibi. Sahalarında birikimli aydınlar davet ediliyor ve gençlerle buluşturuluyor. Ben de yıllar önce yurdun salonunda bir edebiyat sohbetinde bulunmuştum. Şuurlu gençlerimizin soruları, sohbetimizi anlamlı ve verimli kılmıştı.

Vakıf yöneticileri dostlarıma hep tavsiye bir hizmet var. Bugün tarihî birçok medreseyi kullanan vakıflarımız, öncelikle bulundukları mekânı anlatan bir eseri neşretmeli ve milletimizin istifadesine sunmalıdır. Bakıyorsunuz bazı vakıflar pek çok kitap neşrediyor ama kullandıkları medrese hakkında küçük bir broşür bile yayımlamamış, bu hizmeti esirgemiş. Buher şeyden önce vefa hissine aykırıdır. İlim Yayma Vakfı bu sahada örnek bir çalışma gerçekleştirmiş. Yurdun hemen karşısındaki eski okulun tarihçesini kitaplaştırmış. RecâîMehmedEfendi Sıbyan Mektebi Sebili ve Çeşmesi adlıeseri Mikail Uğuş kültürümüze kazandırmış. Vakfın yayınlarından olan Kurşunla Bağlı Yalçın Bir Taş MehmedÂkif Ersoy kitabı çok değerli. Vakfın bünyesinde ve Necmeddin Bilal Erdoğan yönetiminde çıkan Vefa dergisini çok sevdim. “MehmedÂkif” ve “Sezai Karakoç” sayıları kadirbilirlik örneği. “Vakıf İnsan Vakfeden Kültür” ile “Bilge Diriliş Ayasofya” sayılarının muhtevaları zengin.

Bilim, kültür ve sanat meraklıları, İlim Yayma Vakfı gibi hizmet ocaklarını ziyaret etmeli, faaliyetlerinden haberdar olmalıdır. Zira bazen sahip olduğumuz değerlerin farkında olmuyoruz. Mümtaz şairimiz Yahya Kemal Beyatlı’nın muhteşem şiiri “Süleymaniye’de Bayram Sabahı” şöyle biter: “Ulu mabedde karıştım vatanın birliğine / Çok şükür Tanrı’ya, gördüm, bu saatlerde yine / Yaşıyanlarlaberâber bulunan ervâhı. / Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı.” İlme, irfana ve gençliğe destek olanlara, Vefa’ya, Süleymaniye’ye, Fatih’e ve aziz şehir İstanbul’a sahip çıkanlara selam olsun!