Sufle siyaseti ve değişen stratejiler
Kılıçdaroğlu’nun helâlleşme çıkışı mütedeyyin kesim tarafından, seçime yaklaşırken sıklıkla karşılaştıkları “çarşaflılara rozet takarak sempatik görünme stratejisi” olarak yorumlandı.
CHP içerisinde ise
tabandan kafa karışıklığıyla birlikte gelen “Kiminle helalleşeceksin?” soruları havada uçuştu.
Tabana kayıtsız kalamayan Kılıçdaroğlu, TBMM grup
toplantısında normalde hiç yapmadığı bir şeyi yaptı ve kağıttan metin okudu.
Grup konuşmalarına elinde bir, iki sayfa kağıtla çıkan
Kılıçdaroğlu, çoğunlukla ana başlıkların yazıldığı ya da bazı istatistiklerin not
alındığı kağıtları “hatırlatıcı”
olarak kullanıyor.
Bu haftaki grup toplantısında ise bu kağıdı, “doğru yere, doğru şekilde mesaj verme”
amacıyla kullandı.
Sol geleneğin spontane konuşma refleksini bozmayan Kılıçdaroğlu’nun helâlleşme çıkışından
sonra potansiyel oyları memnun edeceği ve bir yandan da tabandan gelen
tepkileri bitireceği bir açıklama yapması gerekiyordu.
Tam da bu saiklere göre kaleme alınarak hazırlanmış helâlleşme listesini dinledik.
Geniş tabana doğru yayılmak isteyen Kılıçdaroğlu’nun politik
dilini dönüştürmesi şu ana kadar “Allah’ın
izniyle iktidar olunca” söyleminden öteye gidemedi.
Cumhurbaşkanı
adaylığı konusunda niyetli olduğu görülen Kılıçdaroğlu’nun zemini hazırlama çabaları iki yönlü sürüyor.
Millet İttifakı’nın
ortak adayı olabilecek isimlerin araştırıldığı anketlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur
Yavaş’ın isimleri ön sıralarda çıkmasına rağmen Kılıçdaroğlu’nun üçüncü kez
bu belediye başkanlarının önünü kesmesi niyetini doğruluyor.
Helalleşme çıkışı ile Millet
İttifakı’nın bir diğer ortağı İYİ
Parti tabanından gelecek oyları hedef alan Kılıçdaroğlu’nun adaylık konusunda iyiden iyiye kendisini
hazırladığını görünüyor.
Millit İttifakı’nın
“ortak aday” düşüncesinde uzlaşan
iki büyük partisinin koyduğu bu ilkeyi yıkmadan kendisine yer açmaya çalışan
Kılıçdaroğlu’nun adımlarının ardından mini zirve yapan Akşener ve Kılıçdaroğlu
ikilisinin görüşmesinin gergin geçtiği bilgisi kulislere yansıdı.
Buna rağmen İttifak’taki sorunu örtmek için uzlaşılan yegâne
konu olan “erken seçim” hedefini ortak
ağızdan yinelemek çok da zor olmadı.
Kılıçdaroğlu’nun helâlleşme çıkışında sufle verdiği
söylenilen Temel Karamollaoğlu’nun açtığı
yoldan yürüyen Selahattin Demirtaş’ın
övgüler düzülen hikâyeciliğinde kullandığı kalemin mürekkebi, bu sefer de
Kılıçdaroğlu’na destek vermek için aktı.
Kılıçdaroğlu’ndan Demirtaş’tan aldığı “Bu yolda devam et” desteği HDP oylarını garantilemese tabanda
karşılık buldu.
Şu anki gidişe bakılırsa Meral Akşener’in de aday olacağı bir düzlemde seçime gidilecek ve
ortak aday yaklaşımı suya düşecek.
Kılıçdaroğlu’nun İYİ
Parti oylarını almasının tek yolu ikinci turda İYİ Parti oylarının Erdoğan
yerine kendisine dönmesini ummak olacak.
Cumhur İttifakı
ise iyiden iyiye seçim çalışmalarına odaklandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
verdiği talimat doğrultusunda AK Parti
teşkilatları sahaya inerek “ilk önce”
Cumhur İttifakı bileşenleriyle konuşmaya başladı.
Erdoğan ve Bahçeli arasında gerçekleşen görüşmenin
kriz olduğunu umanların aksine seçim stratejileri üzerine olduğunu söylemek
günahıyla sevabıyla ortaklığın getirdiği noktadan başka bir şey değil.
2022 yılı siyaseten çok sıcak geçecek.