Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 Aralık 2018

Sudan’da neler oluyor?

Sudan, Müslüman coğrafyanın önemli bir parçasıdır. Yaklaşık on gündür Sudan’da gerçekleşen kitle gösterileri, dünyanın gözünün bu ülkeye dönmesine neden oldu. Sudan’da halk, Beşir yönetiminden duyduğu rahatsızlığı, gösterilerle ortaya koymaktadır.

Ömer Beşir, yirmi dokuz yıldır Sudan’ı idare etmektedir. Ekonomik refah, kalkınma ve barış vaatleriyle iş başına gelen Beşir yönetimi, bugün her açıdan tam bir tıkanma ve krizle yüz yüze bulunmaktadır. Toplum, Beşir yönetiminin ülkeyi çıkmaza sürüklediğini ve başarısız olduğunu düşünmektedir. Ekonomik zorluklar ve artan hayat pahalılığı, Sudanlıların minimum düzeyde insani ihtiyaçlarını karşılamalarına engel olmaktadır. Sudanlılar, bıçak kemiğe dayandığı noktada sokağa çıkmışlar ve yönetimi protesto etmektedirler. Beşir yönetimi, protestoları güç kullanarak bastırmaya çalışmakta ve şimdiye kadar yirmiden fazla kişinin hayatını kaybettiği bildirilmektedir. Beşir yönetimi, internet ulaşımına da kısıtlamalar ve yasaklar getirmiştir.

Sudanlılar arasında Beşir yönetiminin ülkenin onurunu ayaklar altına aldığı ve vatandaşlarını onurlu bir hayat hakkından mahrum bıraktığı yaklaşımı giderek yaygınlaşmaktadır. Bu kanaatin yaygınlaşması, Beşir yönetiminin sosyal ve siyasal desteğinin giderek zayıflaması anlamına gelmektedir. Son kitlesel protestolar, Sudan’da Arap Baharı benzeri olayların gerçekleşebileceğini göstermektedir. Arap Baharının Sudan versiyonunun başlangıç aşamasında bulunuyoruz.

Toplum, iktidara geldiği günden beri Beşir’in topluma verdiği sözleri tutmadığını ve ülkeyi kötü yönettiğinden şikayet etmektedir. Ekonomik, siyasal ve sosyal sorunları çözmek amacıyla 1989 yılında askeri bir darbeyle işbaşına gelen Beşir, bugün istenmeyen adam konumundadır. Sudan, bir başarısız devlet pratiği olarak karşımızda durmaktadır. Beşir’in artık Sudan’ı yönetmemesi gerektiğini düşünen kitleler, başkent Hartum dâhil, ülkenin her yanında protesto gösterileri yapmaktadırlar.

Sudanlılar günlük ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmişlerdir. Ekmek, benzin ve gaz ihtiyaçlarının karşılanamaması, Sudanlıların sokaklara dökülmesine neden olmuştur. Ekmek fiyatlarında meydana gelen son artışlar, Sudanlılar için bardağı taşıran son damla olmuştur. Hayat pahalılığı ve zamlar, Sudanlıların sokağa çıkmasına neden olmasına rağmen, sorunun kaynağı bunlarla sınırlı değildir. Sudanlılar, otuz yıldır yaşadıkları baskılardan ve zorluklardan bıkmış, bunalmış ve bitmiş durumdadırlar. Otuz yıllık baskı ve şiddet uygulamaları, Sudan protestolarının arkasındaki ana nedendir. Hükümet ekmek fiyatlarına yapılan zammı geri çekmesine rağmen, protestolar durmamıştır. Ekmek bulmakta büyük sıkıntılar yaşayan kitleler, hükümetin görevi bırakmasını ve yeni bir hükümetin kurulmasını talep etmektedirler.

Sudan’da enflasyon yüzde yetmişlere dayanmıştır. Dünyanın en yüksek enflasyon oranlarından birine ulaşan Sudan’da çok ciddi nakit para sıkıntısı bulunmaktadır. İnsanlar, ATM’ler önünde uzun kuyruklar oluşturmakta ve para çekecek ATM bulamamaktadırlar. Banka sistemine duyulan güvenin azaldığı ve nakit darboğazının yaşandığı Sudan’da insanlar, çok temel ihtiyaçları için bile ödeme yapamaz hale gelmişlerdir. Halk, karaborsada tefecilerden borç para almaya mahkum olmuştur. Ekmek, un, sebze ve meyve ihtiyaçlarını karşılayamayan Sudanlılar, hayatlarını sürdüremez hale geldiklerini söylemektedirler.

Beşir yönetimi, kemer sıkma politikasıyla yaşanılan ekonomik krizi aşmaya çalışmaktadır. Toplum, hükümette yapılan değişikliklerden ve uygulanan kemer sıkma politikasından umutlu değildir. Toplumun, tam bir umutsuzluk, çöküş ve tükenmişlik içinde olması, protestolara da yansımaktadır.

Beşir’in yönetimde kalmak için uyguladığı baskı politikaları, toplumu bunaltmış durumdadır. Toplum, ülkedeki ekonomik sorunların çözüleceğine, değişik bölgelerde sürdürülen çatışmaların sonlandırılacağına, istikrar ve barışın sağlanacağına inanmamaktadır. Toplum, Beşir’in yönetiminde Sudan’ın daha kötü bir sona doğru gittiğini düşünmektedir. Yaşanılan ekonomik, sosyal ve güvenlik sorunlarını çözemeyen Beşir yönetimi, kendi içinde yoğun iktidar mücadelelerine sahne olmaktadır. İç iktidar mücadeleleriyle enerjisini tüketen Sudan’ı umutlu bir gelecek beklememektedir.