Stres, Spor, Hipertansiyon
Günümüzde çarpık kentleşme, trafik, sosyoekonomik meseleler, kültürel zorluklar, genetik faktörler, yanlış beslenme strese ve onun zararlarına yol açar. Stresle başa çıkmak, onun zararlarından korunmak için gerekli önlemleri almak herkesin de gönlünde vardır. Ama uygulamada bazı aksamalar olagelmektedir. Gerek ihmal gerekse ihtiyaç duymama en sık karşılaştığımız tablolar arasındadır. Ancak sonuçları itibari ile hastalıklar, sakatlıklar ortaya çıkmaktadır.
Bu hastalıklardan birisi de hipertansiyondur. Asrın hastalığı olan hipertansiyonun kalıtımla ve çevresel faktörlerle ilgisi vardır. Hipertansiyon kalbe, böbreklere ve beyne zarar verir. Önlem alınmadığı takdirde kalıcı hasarlar bırakır. Hayat kalitesini de düşüren hipertansiyonun tedavisi zordur ve birkaç branşı ilgilendiren yönü mevcuttur. Hipertansiyonun en acıklı yönü, hastanın konuyu ciddiye almamasıdır.
Bende de mevcut olan hipertansiyonun tedavisi kökünden mümkün değildir. Sanıyoruz ki, ilaç alınca tedavi sağlanır, işler yoluna girer. Halbuki, tedavi öyle kolay değildir. Tedavide ilacın yanı sıra beslenmeye ve idmana da ağırlık vermek gerekir.
Yaklaşık her dört kişiden birisinde hipertansiyon gelir. Hipertansiyondan korunmanın yollarından ikisi spor ve beslenmedir. İleri yaşlarda spor yapmak kişiye zor gelebilir, günlük etkinlik arasına sokulmaz.
Hayata hareket getirmek, spor yapmak karmaşık bir mesele değildir. Önemli olan sporu eğlenceli hale getirebilmek pekala mümkündür. Haftanın en az beş günü hoşa gidecek, zevk verecek fiziksel etkinlik yapmak zor olmamalıdır. Spor, yapıldığı sürece yararı olan bir etkinliktir, bıraktıktan sonra kazandırdıkları yavaş yavaş yiter.
Hareketli olmak, spor yapmak için spor salonuna yazılmak gerekmez. Bazıları spor salonlarında kendilerini motive olmuş hissedebilirler. Ancak, aletleri kullanmak, uygun spor türünü yapmamak, kişinin başına iş açabilir. Spor tansiyonu düşürür, vücut yağını azaltır, kas kütlesini ve metabolizmanın hızını yükseltir.
Yapılabilecek en uygun idmanlardan birisi de yürümek ve yüzmektir. Ortopedik veya romatizmal yakınmaları olanların bile rahatlıkla yapabilecekleri spor olan yüzme ve yürümenin yararlarını saymakla bitmez. Bu sporlar vücutta kandaki dolaşan adrenalini düşürür. Böylece kan damarları genişler, kalp atışları yavaşlar, tansiyon düşer.
Eğer tansiyonda yükselme varsa ve ilaç kullanılıyorsa 30 dakikalık yürüyüş, ilaç ihtiyacını azaltabilir. Burada ölçü nabız sayısını yükseltmek, terlemeyi temin etmektir. Sağlıklı kişilerin sağlığının devamını sağlamak da yine sporla mümkündür.
Spora yeni başlayanlar veya uzun süre ara vermiş olanlar, ilk günleri yavaştan alırlarsa sağlıklarını riske atmamış olurlar.
Önemli olan diğer nokta da sporun günlük etkinliklerimizi aksatmamasıdır. Çok sıkışık tempoda çalışanlar, televizyon seyrederken evde bisiklet çevirmeyi bile düşünebilirler. İşe yürüyerek gidip gelmek, asansörü ve arabayı kullanmamak hayat tarzı haline getirilmelidir.
Evde çeşitli spor aletleri bulunan köşe konulabilir. Koşu bandı, kondisyon bisikleti, yağ yakma ve dayanıklılık kazanmak için yararlı olacaktır.
Spor yapanların sınırlarını iyi bilmeleri, gerekli muayenelerini ve incelemelerini yaptırmaları menfaatleri icabıdır. Eğer baş dönmesi, göğüs ağrısı varsa spordan vazgeçmek gerekir. Soğuk ve nemli günlerde, sıcak anlarda spora yavaş yavaş başlamalıdırlar. Spor yapılan odanın sıcaklığı da ayarlanmalıdır.
Sporun beslenme ile ilgisi ayrı bir konudur. Beslenme birçok branşı içine alır. Beslenmeyi daha ayrıntılı biçimde ele alacağız.
Sporun sağlık yönünü size anlatmaya devam edeceğiz. Sizlerden gelecek eleştiriler ve talepler bizim yazılarımızda belirleyici olacaktır.
Hasıl-ı Kelam: "Spor beden temizliğinin aracı ve hayatı zevkli hale getiren bir binektir."