Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
05 Ocak 2022

Staj sigortası mağdurları

Uzun yıllardan beri ülkemizde bir yandan eğitimleri devam ederken bir yandan da çalışma yaşamına adapte olabilmeleri için meslek liselerinde ve yüksek öğrenimleri devam eden pek çok öğrenci mesleki zorunlu staja tabi tutulmaktadır. Bu durum verilen eğitimin iş hayatında uygulanabilmesi ve tecrübe kazanımı açısından da büyük önem arz etmektedir. Ancak çırak veya stajyer öğrenci olarak çalışanlar; Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre, bir taraftan sigortalı sayılırken diğer taraftan stajyer olarak çalışmaya başlanılan tarih sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmiyor. Ve bu durumda eşitsizliğe ve dolayısıyla mağduriyete de neden olmaktadır.

****

Öğrencilikte staj sigortası bulunanların, staj başlangıç tarihlerinin emeklilik için sigorta başlangıcı olarak sayılması konusundaki talepleri yıllardır ve ısrarla devam ediyor. Bu konuda milletvekillerince zaman zaman yasa teklifleri veriliyor ama henüz bu yönde atılmış somut bir adım bulunmuyor. Staj sigortası emeklilikte sigorta başlangıcı olarak kabul edilmiyor. Çünkü staj sigortasında sadece iş kazası ve meslek hastalıklarını kapsayan kısa vadeli sigorta kolları için sağlık primi ödeniyor. Ancak uzun vadeli sigorta kollarına prim yatırılmaya başlanılan tarih sigorta başlangıcı kabul ediliyor. Emeklilikte de bu tarih dikkate alınıyor. Uygulamada; doğum, askerlik, aylıksız izin, doktora veya uzmanlık, avukatlık stajı gibi bazı süreler borçlanılabilmektedir. Ve emekliliklerini öne alabilmektedirler.

****

Meslek okullarında zorunlu staj yapmış öğrencilere okulları tarafından kendilerine sigorta kartı veriliyor. E- Devlet SGK kayıtlarında sigorta giriş kartlarındaki tarih, sigorta girişi olarak yazılıyor. Ancak tüm sigorta kolları yatmadığından emekliliklerinde bu çalıştıkları günler sayılmıyor. Burada onların talepleri; staj başlangıç tarihinin sigorta başlangıç tarihi sayılması ve borçlanma yöntemidir. Staj sürelerini borçlanarak bütçeye destek verebileceklerini ifade ediyorlar. Bugüne kadar defalarca bu sorunun çözümü için TBMM’ye kanun teklifi verilmiş. Ancak her seferinde bu kanun teklifleri hep reddedilmiş. Öğrenciler haftalık olarak iş yerlerinde üç gün aktif çalışıyor ve iki gün de okulda eğitim görüyorlar. Aradaki süreleri borçlanmak istediklerini ve bunu da devlete külfet olarak değil katkı sağlamak üzerine konumlandırmak istiyorlar. Yüz binlerce staj sigortası mağdurları dernek dahi kurmuşlar.

****

Staj süreleri pek çok kişinin ilk çalışmasını teşkil etmektedir. Dolayısıyla da emeklilikte değerlendirilmesinin ayrı bir önemi vardır. Çünkü ilk sigorta giriş tarihine göre emeklilikte tabi olunan yaş, prim günü ve sigortalılık yılı belirlenmektedir. Ve işe girişteki bir günlük fark bazen iki yaş daha da geç yaşta emekliliğe sebep olabilmektedir. Dolayısıyla da bu kadar yıl emekli aylığından mahrum kalmak anlamına gelmektedir. Bu durum da sigorta giriş tarihinin emeklilikteki önemini ortaya koymaktadır. Söz konusu sürelerin geriye dönük olarak emeklilikte dikkate alınacak şekilde bir düzenlemeye gidilmesi ve bu sürelerin de borçlanılması imkânı getirilerek bu kişilerin emeklilikte yaşadıkları mağduriyet giderilebilir. Anayasanın eşitlik ilkesi de dikkate alınarak, uygulamada adaletin sağlanması için, aslında fiili bir çalışmaya ve sigortalılığa dayanan çıraklık ve staj süresine borçlanma hakkı tanınmalı, bu çalışmalar uzun vadeli sigorta kolları bakımından da sigortalılık başlangıç tarihi olarak esas alınmalıdır. Bu sorunun çözümü ve gündemdeki yerine ilişkin geçtiğimiz günlerde AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, EYT ile ilgili yaptığı açıklamalarda, “vatandaşların, çalışma hayatına girdikleri ilk zamanlarda, staj aşamasındaki çalışma günlerini saydıramamaları durumunda yine EYT'de yaşa takılanlar ile ilgili neler yapılabilir, vatandaşlarımızın borçlanma imkânları varsa, EYT kapsamında onlar için nasıl adımlar atılabilir bu konularla ilgilenileceğini ve bu konularda etki analizleri yapılacağını” söyledi. Diliyorum ki bu sorun da hak ve adalet temelinde TBMM’de makul bir çözüme kavuşur.