Srebrenitsa Soykırımı 20. yılında; unutmayacağız!
Yugoslavya'nın çöküşü üzerine yaptıkları bir referandumla 1992'de bağımsızlığını ilan eden Bosna'nın bu kararını kabul etmeyen Sırplar, üç buçuk yıl sürecek bir savaş başlatmıştı. 1995 yılına kadar sürecek olan Bosna Savaşı'nda dünyanın gözleri önünde bir soykırım yaşandı, tüm savaş suçları işlendi.
Sırp saldırılarının artmasıyla birlikte binlerce Boşnak bulundukları yerden kaçarak BM'nin güvenli bölge ilan ettiği altı yerden biri olan Srebrenitsa'ya geldiğinde bir soykırımla karşılaşacaklarını bilmiyordu tabii. Nüfusu savaştan önce 24 bin olan şehir, bu göçlerle 60 bin sınırına dayanmıştı. Tarihe "Srebrenitsa Soykırımı" olarak geçen katliam, bundan tam 20 yıl önce BM'nin gizli/örtük desteğiyle işte bu şehirde yaşandı.
Soykırımın 20. yılında, BM tarafından göstermelik olarak hazırlanan Srebrenitsa Katliamını soykırım olarak niteleyen karar tasarısı Rusya tarafından veto edildi. Böylelikle Hıristiyan dünyanın ülkeleri kendi iyi polis, kötü polis rollerine uygun davranarak ortak politikalarına uygun bir sonucun çıkmasını sağlamış oldular.
Zaten BM, soykırımın doğal ortağı, destekleyicisi olarak elindeki kanı temizleme imkanına hiçbir vakit sahip değil! Nasıl temizlesin ki? Şehri güvenli bölge ilan edip nüfusu burada yoğunlaştırdıktan sonra güvenlik gerekçesiyle Müslümanların silahlarını toplayan BM askerleri değil miydi?
Sırp Kasabı, Ratko Mladiç yönetimindeki Sırpların saldırılarını yoğunlaştırdıklarında silahlarını geri almak isteyen Müslümanların isteğini ret edenin BM Barış Gücü komutanı olduğunu kim unutmuş olabilir?
Ya da en korkuncu, şehrin güvenliğinden sorumlu BM Barış Gücü komutasındaki 400 Hollandalı askerin komutanlarından aldıkları emirle şehri terk edip soykırım için Sırplara sunmasını tarihin hangi tarafgir sayfası kapatabilir? Nitekim daha sonra ortaya çıkan video görüntülerinde Sırp katil generalin, Hollandalı komutana hediye verdiğinin öğrenilmesinin ne anlama geldiğini kim görmezden gelebilir?
BM askerlerinin şehri terk etmesiyle başlayan bir haftalık katliamda yaşananlar soykırım olmanın ötesinde vahşetti! 12 yaş üstü kadın ve erkekler ayrıldıktan sonra erkekler ölüme gönderilirken kadınlar sistematik tecavüzlere maruz bırakıldı. 8 bin 372 Boşnak öldürülmekle kalınmadı, bu cesetler parçalanıp iskeletleri ayrıldı, krematoryumda yakıldıktan sonra gömüldü. Sadece bir günde, 20 bin insan şehirden çıkarıldı.
Tecavüz ilk kez sistematik bir şekilde biyolojik silah olarak bu kadar yoğun kullanıldı, 50 bin kadın tecavüze uğradı. Tecavüz, aynı zamanda bir milletin neslini, genetik kodlarını asimile etme amacı taşıyan bilinçli saldırı unsuruna dönüştürüldü.
Verilere göre Bosna'da üç buçuk yıl süren savaşta 312 bin kişi hayatını kaybetti, 2 milyon kişi evini terk etmek zorunda kaldı. 27 bin 734 kişi resmi kayıtlarda kayıp olarak gözüküyor. Yürütülen çalışmalarda 20 bin kaybın cesedine ulaşılırken bunlardan yaklaşık 18 bininin kimliği tespit edilebildi. Toplu mezarlarda bulunan cesetlerin çoğunun parçalanıp yakılmış olması kimlik tespiti çalışmalarını zorlaştırıyor.
Srebrenitsa Soykırımı, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra insanlığa yapılan en büyük suç olarak arşivlerde yerini aldı. Lahey Adalet Divanı, Srebrenitsa'da bir hafta süren katliamı soykırım olarak kabul etti ama bundan Sırbistan'ın sorumlu tutulamayacağına karar verdi.
İlginçtir, Osmanlı döneminde yaşanan Ermeni tehcirini sözde Ermeni soykırımı olarak kabul eden Batı, bu iddiası üzerinden Türkiye Cumhuriyeti'ni sorumlu tutup bedel istemekte. Öte yandan Avrupa'nın göbeğinde daha dün, hem de BM güvencesi altında gerçekleşen soykırım için Sırpların sorumlu tutulmayacağına hükmetmekte! Çifte standartlar krallığı, Batıda hakim yönetim biçimi adeta...
Bizlerin Srebrenitsa Soykırımı'nın 20. yılında bir kez daha hatırladığı Rusya, ABD ve Avrupa'nın detaydaki menfaat çakışmaları dışında tek millet olarak modernize edip hukuki kılıflar buldukları metot ve tekniklerle Haçlı Seferi ruhunu sürdürdükleriu2026
Dünya kamuoyunun gözünü boyamak için göstermelik bir BM önerisi katil, tek işi ölü sayıcılığı olup rapor açıklamak olan BM'nin Srebrenitsa Soykırımı'nın en büyük ortağı olduğu gerçeğini örtemeyecek. Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'in deyimiyle kin tutmadan yapılanları unutmayacağımıza bu vesileyle bir kez daha and içerken, gördüğümüzün dünyanın beşten büyük olduğunu söylemekten de imtina etmiyoruz vesselam!
Twitter.com/sabihadogann