Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

'SPORDA GÜNDEM SIKINTISI YOK'

Ülkemizde spor ile ilgili gündem çok sık değişiyor. Pek başarılı olduğumuz alan yok. Sportif başarılardan çok yöneticilerin ve antrenörlerin demeçleri daha çok konuşuluyor. Yöneticilerin kışkırtıcı demeçleri, yukarıdan bakan sözleri spor programlarında daha çok yer tutuyor. Hızını alamayan yöneticiler daha da ileri giderek tehdit kokan konuşmalar yapıyorlar. Sözlerinin nereye gideceğini hesaplamak istemiyorlar.

Bu satırları yazarken Trabzonspor'un Beşiktaş'a 3-0 yenildiğini öğrendik. Konya'da oynanan maçta Trabzonspor durgunda, hiçbir pozisyona giremedi. Yenilgi oyuncu hatası yüzünden gerçekleşti. Beşiktaş maçı sonuna kadar üstün götürdü. Gökhan Töre'yi başarısız bulduğumuzu söyleyelim. Beşiktaş'lı Veli'nin formda olması sevinilecek bir durumdur. Olcay Şahan'ın olağanüstü çabalarını takdirle karşılıyoruz. Beşiktaş'lı oyuncuların motive olduklarını, üstün gayret gösterdiklerini tespit ettik. Mustafa Pektemek'e "geçmiş olsun" diyoruz.

Trabzonspor'un antrenörü Ersun Yanal'ın söylediklerini dinledik. Ersun Yanal'ın hatalarını kabul etmesini takdirle karşılıyoruz. Esasen Trabzon'un antrenör olarak Ersun Yanal'ı almasını çok olumlu buluyoruz. Ersun Yanal'ın Fenerbahçe'yi şampiyon yapması, daha önce de başka başarılara imza atması da unutulmamalıdır. Beşiktaş'ın galip gelmesine de sevindik. Beşiktaş'ın üç büyüklerden birisi olduğunu unutmamış olduk. Konya'daki stadın dolması da bize gelecek için ümit verdi.

Televizyonda bazı insanların demeçlerini izledik. Galatasaray'ın eski yöneticilerinden bir muhterem zat Adnan Polat ile ilgili şöyle konuşuyordu: "Adnan Polat, Ali Sami Yen'in adını unutturmak istiyor. Buna izin vermem. Adnan Polat Galatasaray'ı emniyet kuvvetlerine emanet etti". Halbuki biz yöneticilerimizden sportif başarılarla ilgili planlarına ve uygulamalarına ait söylemler bekliyoruz. Bir de Galatasaray'ın dar kalıplardan ve kadrolardan kurtulmasını arzu ediyoruz. Galatasaray'ın halktan çok koptuğunu görüyoruz.

Hakemlerle ilgili olarak olumlu düşüncelerimiz olduğunu belirtelim. Son zamanlarda hakemlerimiz uluslararası maçlarda görev almaya başladılar. Televizyon programlarında hakemlerle ilgili eleştirilerin yapıcı yönde olduğu görülüyor. Hakem hatalarının nispeten azalmaya başladığını sanıyoruz. Teknik bir konu olduğu için fazla kalem oynatma hakkını kendimizde görmüyoruz. Kanaatimiz odur ki, "hakemlerimizin psikolojik performans" konusunda eğitilsinler.

Futbol dışındaki spor alanlarında pek uluslararası başarımız yok. Futbolun spor olmaktan ziyade bir gösteri sanatı olduğunu belirtelim. Futbol dışındaki spor alanları bireysel ve toplumsal sağlığın gelişmesine müsait içerikteler. Hemen herkesin yapabileceği spor dalları arasında yürüyüşler, yüzme, bireysel mücadele sporları vb. sayılabilir. Yerel yönetimlerin futbol dışı spor alanlarına ağırlık vermesi, onları tanıtması spora ilgi daha da artıracaktır.

Bu arada İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu'nun adının değiştiğini öğrendik. İstanbul Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi adını alan bu kurumun kuruluşunda görev almıştık. Yaklaşık 10 yıl yönetim kurulunda görev yaptığımız bu güzide kurumumuzun idarecisi Prof.Dr. Bülent Bayraktar'ı, Doç.Dr. Ayşe Türksoy'u ve Dr. İlker Yücesir'i kutluyoruz. Emeği geçen herkesi minnet ve şükran ile anıyoruz. Yeni adıyla şaha kalkacağını umduğumuz okulumuzun geleceğinin parlak olacağını umuyoruz.

Sporun hayatın her alanında olması gerektiğini belirtelim. Dostlarımız ve yöneticilerimiz kendileri de spor yapmalıdırlar. Herkesin spor yapması da idarecilerce teşvik edilmelidir.

Sonuç: "Spor gündem belirleyici olabilir. Önemli olan herkesin spor yapmasını sağlamaktır".