Spor ve Şiddet
TOPLUMDA karmaşa, gelecek endişesi, toplumsal kaygılar kişilerde gerginlik oluşturur. Gerginlik sonucu şiddet eylemi ortaya çıkabilir. Saldırganlık canlıların yaşaması için gerekli dürtü olup biyolojik temeli olan içgüdüsel davranış biçimidir. Problemlerin çözümünde saldırgan tavırla şiddet arasındaki ilişki her zaman dikkati çekmiş ve tartışmalara konu olmuştur. Şiddet aşırı duygu durumunu, kızgınlığı, öfkeyi, kini, kaba kuvveti, yakmayı ve yıkmayı, bireye ve topluma zarar veren saldırgan davranışları içerir. Şiddet davranışı başka birisine, kişinin kendisine ve eşyaya olabilir. "Saldırgan Kültür" ve Şiddet Kültür" zaman içinde öğrenilerek kazanılır. Şiddet ve saldırgan davranış şiddet kültürünün ürünü olarak meydana çıkar. Çevreye zarar veren şiddet eylemleri ve saldırgan davranış kendini korumaya yönelik değildir ve insan doğasındaki saldırganlık içgüdüsünden kaynaklanmaz. Küreselleşme ve göç kişiyi mutsuz ve endişeli kılar. Bu da kişiyi şiddet eylemine yöneltir.
İÇ VE DIŞ ETKENLER
İnsanlar iç ve dış dünyadan gelen etkenlerle gayelerine ulaşamazlar. Kişilerin engellenmeye dayanmaya güce farklıdır. Saldırganlık davranışların engellenmesi, düş kırıklığı ve öfke düzeyini yükseltir. Engellenme ve baskı ne kadar çok olursa şiddet eylemleri de o kadar büyük ve gürültü ortaya çıkar. Toplumsal engellemeler. Saygınlık ihtiyacı, sosyoekonomik etkenler, üretici olmayanlar, öfkelerini ve korkularını gideremeyenler şiddet eylemlerine başvururlar. Saldırganlığı yok etmek mümkün değildir. Ancak sportif etkinliklerle saldırganlığı ıslah etmek ve hafifletmek imkan dahilindedir. O halde saldırganlığı nasıl dizginleyebiliriz? Öfke planlamalarını, kızgınlıkları, kırgınlıkları spor yaparak hafifletebiliriz. Futbol gibi bazı dallarda saldırganlık ve şiddet olgusu artabilir. Futbol hasalarındaki olayları görüyoruz, her takımın yandaşları maçlara bıçaklarla, sopalarla, kamalarla gidiyorlar.
SPORDAKİ KURALLAR
Spor yaparken, bedensel etkinlikte bulunurken, kurallar çerçevesinde belirli bir engelleme söz konusudur. Doğaldır ki, rakipler arasında hırs, iddia olacaktır. Ancak bu, dostluk ve kardeşlik kurallarını aşarsa, kaideler yok sayılıp ihlal edilirse saldırgan davranıştan söz edebiliriz. Burada rakibe zaman verme, onu sakat bırakma söz konusudur. Statlardaki ve spor salonlarındaki engelleme ve saldırganlık arasındaki ayırımı yapamıyoruz. Topluluk çok öfkeli ise kışkırtıcı demeçlerden kaçınmak lazımdır. Seyirciler en ufak kıvılcım ile alevlenir; vurup, kırıp, dökmeye başlar. Bu yolla, belki yığınlar heyecanını ve öfkesini boşaltılabilir. Saldırganlığı ve şiddeti hoş görme eğilimi mevcut tabloyu daha da arttırır. Gençlerin enerjilerini boşatmaları için bireysel idman yapmaları teşvik edilmelidir. Slogan atarken belli bir kişiyi grubu teşvik göstermekten özellikle kaçınmaya çalışılmalıdır. Takımı teşvik ve motive edici sloganlar söyletmeye dikkat edilmesi gerekir.
HAYAL KIRIKLIĞI SENDROMU
Her saldırı engellenme sonucu ortaya çıkmaz ya da engellenme ile saldırının meydana gelme olasılığı azdır. Yenilgi, başarısızlık, elenme, şampiyon olamama gibi durumların meydana gelmesi, yüklenme, engellenme demektir. Maçı galibiyet alacakmış, umudu ile izleyen seyirciler hayal kırıklığına uğrayabilirler. Bunun sonucu izleyiciler sağa sola saldırmaya ve kırıp dökmeye başlıyor. Doğru olmayan bu davranışı onaylamak mümkün değildir. Ancak, insanlara enerjilerini boşaltacak yol ve yöntem de gösterilmelidir. Salt kurallar, bağlayıcı sözler ve yüksek beklentiler çok ileri seviyede ise hayal kırıklığı da çok fazla ortaya çıkar. Bu ise, şiddet dolu eylemlerin kırıcı davranışların, saldırgan davranışların sokağa taşması demektir. Yığınların şiddet eylemleri denetimden çıkabilir. Yöneticiler ve teknik direktörler, sınırlı ve dayanılabilir çerçevede olan başarı çağrıları yapmalıdırlar.
OYUNCUNUN HAYAL KIRIKLIĞI
İdman yapanlarda da şiddet eylemleri görülebilir ve beklenebilir. Takım kurulurken dışarıda kalacağı hissine kapılan oyuncu, çalıştırıcısına ve arkadaşlarına hakaret edebilir. Fiili olarak saldırıda bulunabilir, tartışabilir. Saldırganlık ve şiddet eylemleri toplumu tehdit eden bir olgudur bu tehditleri ve tehlikeleri yenmek mümkündür. Ama nasıl? Bunu spor ile yenebiliriz sporu ve sporcuları teşvik etmek, şiddet eylemlerini önlemek demektir. Yöneticilerin kışkırtıcı demeçlerden kaçınması gerekir. Spor barışçı amaçlarla değerlendirilmelidir. Sportif alanlara yatırım yapmak ve sportif etkinlikleri desteklemek önceliğimiz olmalıdır. Saldırganlığı en aza indirmek ve şiddet eylemlerini yok etmek için çocukları ve kadınları idmana yönlendirmek lazım gelir.
SONUÇ : "Spor ve şiddet yan yana anılamaz. Tersine idman saldırganlığın panzehiridir."