Söz Konusu Para Olunca Ölü Taklidi Yapan Müslümanlar Var Bu Ülkede!
Aşağıdaki satırlarda bu ülkede İslami bilince sahip kişi/kişiler üzerinden günümüze ait dün ve bugün merkezli minik bir sorgulama vardır. Bunu özeleştiri olarak yapan nice örneklerin olduğunu da biliyoruz…
Biz bir zamanlar ne kadar da çok safmışız. Zamanında ne kadar da çok koşturmuşuz; Allah rızası için birçok yere, para pul, makam mevki vb hiçbir gelecek beklentisi içinde olmadan... Millet zengin olma planları yaparken, ev, araba, yazlık yatırımları içindeyken, en güzel ve de zengin hatunları kapatmaya çalışırken (!) biz nelerle uğraşmışız: Gecenin bir vaktinde duvarlara afişler asmışız Naci ile ve diğer arkadaşlarımızla. Dergi çıkarmışız Naci ile, sonra bir başka dergiyi Mürsel, Müştehir, Nurettin abi ve diğer arkadaşlarla, cebimizden paralar harcayarak…
Yürekten söylenen bir memleket türküsü gibi tertemiz gönlündeki vatan ve millet aşkıyla bu vatanın çocukları için kitaplar yazan Recep Şükrü abimle ülkemiz için yaptığımız konuşmalar, projeler, uygulamalar… Ve hiçbir maddi kaygı içinde olmadan nice toplantılara katılmış, etkinlikler düzenlemişiz… Bunlar sadece sembolik küçücük örnekler…
Ben müslümanım diyenin (müslümanlığının bilincinde olan şuurlu müslümanın) bu kimliğinden dolayı mevcut sistem tarafından dışlandığı, “kamusal alanlara” sokulmadığı, hor görüldüğü ve sisteme çöreklenmiş gayri milli ve gayri İslami bir takım unsurlar tarafından düşman olarak görüldüğü karanlık devirler… Ne kadar da traji-komik değil mi, kamusal alan ifadesi? Mülkün tamamı Allah’a ait zaten ve sen/sistem/düzen utanmadan Allah’ı haşa bir kenara koyarak, ben müslümanım diyen kişiye/kişilere/topluma, “Sen/siz sadece ibadet edilen şu mekânda dur/un, dışarı çıkma/yın, sadece orada müslüman ol/un!” diyorsun/uz! Allahsız kitapsız bir anlayışın yansımasıdır bu. Sorsanız “efendim biz de müslümanız !” derler.
Gazete, dergi ve kitap çıkarabilmek için, üç beş zengin ama cimri müslümandan (cimri ve müslüman ifadeleri ne kadar da yakışıksız duruyor değil mi?) binbir dille ve reklam karşılığında üç beş kuruş para alıp hizmet yapmaya çalışılan dönemler…
İktidara gelmenin ve iktidardan meşru/gayri meşru nemalanmanın sonucunda nevzuhur bir müslüman tipi oluştu artık. Para ile olan ilişkisinde tam bir kapitalist ve Yahudi kimliğiyle hareket eden namaz, oruç, hac ve umre müslümanları! Hacca gittik, Kâbe’yi tepeden gören (!) ultra lüks bir otelde kaldık elhamdülillah! Tevbe ettik, temizlendik, ülkemize/villalarımıza geri döndük!
Ne güzel, ayrıca bir temizlik malzemesi kullanmanıza gerek yok o zaman! Zaten bu sektör de diğer tüm sektörler gibi Yahudi kardeşlerimizin tekelinde! Olsun, biz temizlenelim de gerisi mühim değil! Kalbimiz temiz bizim!
…
Bugün gelinen noktada beğenin ya da beğenmeyin çok şey yapıldı. İlk defa bu ülkede “ben müslümanım” diyenler itibar sahibi oldu. Kamusal alan denilen tuhaflığa/gâvurluğa son verildi. Surda bir gedik açıldı mı, evet açıldı.
İçinden geçtiğimiz bu günler bir geçiş dönemi aslında. Ben müslümanım diyenlerin bir yerlere geldiği, parayla, makamla, mevkiyle, itibarla tanıştığı ve içiçe olduğu bir dönem bu. Bu bir imtihandı. Kim neyi ne kadar yapabildi? Kim ne kadar özüne sadık ve temiz kalabildi? Kim safiyetini muhafaza edebildi? Kibir elbisesinden ârî mi? “Kapı”ları açık mı hala herkese? Kim hala Allah rızası için geldiği yerde de milleti için, ülkesi için hayırlı işler yapmaya devam ediyor? “Halka hizmet Hakka hizmettir” düsturuna hala sahip mi? Kim gerçekten de bulunduğu yere hak ederek gelmiş yani liyakatli? Kim cebine para girince aslında o paranın asli ihtiyaçları dışındakinin o paraya ihtiyacı olanlara vermesi için kendisinde bir emanet olarak muvakkaten durduğunun bilincinde? Sevgi, merhamet, paylaşım ve adalet duygularımız hala duruyor mu içimizde? Temiz kalanlar geleceğimizi inşa edecek.
Gitmemiz gereken çok yol var hala. Görünen şey bu maalesef. Sözkonusu para olunca, ihtiyaç sahibi bir kardeşi/arkadaşı/dostu ya da hiç tanımadığı birisi olduğunda ölü taklidi yapan müslümanlar var bu ülkede! Ve bunların arasında “müslüman ve para” ilişkisini sözde bilenler de çok! Ah şu uygulama/tatbik olmasa, teoride ne de güzel müslümanız! Toprak doyursun gözünüzü!
Evet, bir zamanlar ne kadar da safmışız.
Allah’a şükürler olsun ki hala safız ve safımız hala aynı.
Kirlenenler düşünsün! Kirlenmek güzeldir diyorlar, tevbe edilirse temizlenilir, belki!
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir”. Yanlış anlamayın lütfen, ben demedim, kızmayın hemen. Bu söz o yüce Elçi (sav)’e ait.
Allah sonumuzu hayırlı eylesin, amin.