Söz ola…
Her ne kadar “bir duyguyu, bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan sözcük ya da sözcük dizisi” veya “bir ya da birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, sözcük” diye tarif edilse de çok daha fazla işlevi vardır sözün. “Üslub-ı beyan, ayniyle insan” demiş eskiler. Çünkü konuşmasından belli olur kişiler.
Zeyd b. Eslem, İbn Ömer’i (r.a.)
şöyle derken işittiğini nakleder: Doğu’dan iki kişi geldi ve birer konuşma
yaptı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.): “Bazı sözler büyüleyicidir.”
buyurdu. (Buhârî, Nikâh, 48) Demek ki sözün büyüleyici bir yönü vardır. Öyleyse
söz nasıl olmalıdır?
Ebû Hüreyre’nin (r.a.)
naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “...Hoş/güzel söz
sadakadır...” (Buhârî, Cihâd, 128; Müslim, Zekât, 56). Öyleyse söz nasıl
söylenmelidir?
Ebû Hüreyre’nin (r.a.)
naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah’a
ve âhiret gününe inanıyorsa, ya hayır söylesin ya da sussun...” (Buhârî,
Rikâk, 23; Müslim, Îmân, 74) Öyleyse söz ne zaman söylenmelidir?
İbn Abbâs’tan rivayet edildiğine
göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kardeşinle (düşmanlığa
varan) tartışmaya girme, onunla (kırıcı şekilde) şakalaşma ve ona yerine
getiremeyeceğin sözü verme.” (Tirmizî, Birr, 58) Öyleyse söz verince ne
yapılmalıdır?
İnsanı yoktan var eden Allah
(c.c.) aynı zamanda onun nasıl yaşaması gerektiğini de belirlemiştir. En önemli
azası olan dil ve ondan dökülen söz için de Yüce Allah bazı ölçüler koymuştur.
Öncelikle söz doğru
olmalıdır. Yüce Allah “Ey iman edenler! Allah'a karşı
gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve
günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve Resulüne itaat ederse, muhakkak büyük
bir başarıya ulaşmıştır.” (Ahzâb;
70-71) ayeti kerimesiyle doğru söz söylemeyi emretmektedir.
İkincisi söz değerli ve
güzel olmalıdır. “Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet
etmemenizi, anaya-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan
biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara
“öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.” (İsrâ; 23) ilahi buyruğu sözün değerli ve
güzel olması gerektiğini bize bildirir.
Üçüncüsü söz yerinde ve
uygun tarzda olmalıdır. “Ey Peygamber'in hanımları! Siz, kadınlardan
herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer Allah'a karşı gelmekten sakınıyorsanız
(erkeklerle konuşurken) sözü yumuşak bir eda ile söylemeyin ki kalbinde
hastalık (kötü niyet) olan kimse ümide kapılmasın. Güzel (ve doğru) söz söyleyin.” (Ahzâb; 32) emri sadece Peygamber hanımlarına
değil aynı zamanda bütün inananlaradır.
Dördüncüsü söz tesirli
olmalıdır. “Onlar, Allah'ın kalplerindekini bildiği kimselerdir.
Öyleyse onlara aldırma. Onlara öğüt ver ve onlara, kendileri hakkında etkili ve
güzel söz söyle.” (Nisâ; 63) fermanı
herkese hitap etmektedir.
Beşincisi söz gönül alıcı
olmalıdır. “Eğer Rabbinden umduğun bir rahmeti istemek için onlardan
yüz çevirecek olursan, o zaman onlara yumuşak bir söz söyle.” (İsrâ; 28) hitabı sözün gönül kırıcı değil
yapıcı olması gerektiğini bildirir.
Altıncısı söz yumuşak
olmalıdır. “Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır yahut korkar.” (Tâhâ; 44) ayeti konuşurken dikkat edilmesi
gereken üslubu bildirmektedir.
Ne güzel söylemiş Yunus Emre. “Söz
ola kese savaşı / Söz ola kestire başı / Söz ola ağulu aşı / Bal ile yağ ede
bir söz.”
Doğru, güzel, yerinde, tesirli,
gönül okşayan ve yumuşak sözlü olabilmek ümidiyle…