Söylesene Can Dündar, Diyarbakırlının ölmesine üzülmüş olabilir misin?
Seçime saatler kala Diyarbakır'dan gelen patlama haberi, seçim sürecinde beklenen provokasyonların en büyüğünü oluşturdu. Saldırıyla birlikte bir kesimin canhıraş şekilde bundan AK Parti'yi sorumlu tutmaları, daha insanlar can derdindeyken seçim adresi olarak HDP'yi göstermeleri yüzlerine taktıkları "insansever" maskeyi hızla aşındırdı.
Biraz Gezi olaylarında gördüğümüz, en çok da bu seçimlerde ortaya çıkan tablo ülkemizdeki libarel, özgürlükçü görünümlü köşetutar gazeteci, ekransever televizyoncu, tiyatroya pek heveskar sanatçıların tek tipçi zihniyeti oldu.
Merkez medyanın köşe başlarına yerleşmiş, çekildikleri sırça köşklerinden ahkam kesmeye meraklı, halka dağıttıkları akıldan payelenememişlerin sırlarının bu kadar kısa bir sürede dökülmesi sevindirici mi, üzücü mü bilemiyorum!
Peki, sanatçı kostümünü sırtlarında taşıdıklarından dokunulmazlık zırhına sahip oldukları hezeyanına sahip olan, alkışlarıyla, paralarıyla yükseldikleri halkı burun kıvırmayla küçümseyen tiplere ne demeliu2026
Şu, televizyoncu kisvesiyle birkaç montaj ve çekim, biraz da ajitasyon ve polemik unsuruyla sözde kalıcı, devasa belgeseller çekip para devşirmenin yolunu keşfetmişleri de unutmamalıu2026
AK Parti iktidarıyla yerleştikleri koltuklardan, postlarını serdikleri tahtlardan kalkmak zorunda kalan bu beyazlar, düşman addettikleri partiye, bu partiyi üç dönem iktidara taşıyıp yetki veren halka düşmanlık duymak için yeterince sebep geliştirmiş olmalılar!
Şişko, kıllı, bidon göbekli, tahıl tüketmekten vitaminsiz beyinli diye küçümseme sırlarını zorlayan sözde aydın, liberal tipler her bir fırsatta bilinçaltlarındaki öfkeyi kusmaktan imtina etmiyorlar. Millet destekli iktidara duydukları nefretin oluşturduğu körlükle iktidarı alaşağı etmek için envai çeşit anti demokratik yola tevessül etmişlikleri zaten artık tescilli.
Düne kadar bunların alayına Beyaz Türkler deniyor olsa da süreç içinde Nişantaşı'nda ekibe eklemlenen Beyaz Kürtleri de unutmamak lazım. Liste böylece kabarmış olurken mezkur zevatın -Türk-Kürt fark etmez- beyazlıklarını topluma üstencilik göstergesi olarak dayatma çabaları sürüp gidiyoru2026
Manidardır; içimizdeki yabancılarla dışımızdakilerin konuştuğu dil, argüman ve üslup başarlı bir copy-paste usülü bir benzerlik içerir. Merkez medya, paralel medya, muhalefet partilerinin konuşma ve haber dili Batı/ABD medyasındakiyle birebir örtüşür.
Sözgelimi New York Times'ta MİT tırları, basın özgürlüğü ve hatta Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki altın klozet iddialarını içeren haber yapılır. Haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan için "yoldan çıktı" ifadesi kullanılırken Fethullah Gülen için "karizmatik vaiz" denir ve sempatik görünümlü bir fotoğrafı yayınlanır.
Guardian ise, Erdoğan'ın kendisine muhalif basınla iyi geçinemediğini, bunun artık bir savaşa dönüştüğünü iddia eder. Gazete, iddialarını bir adım ileriye taşıyarak Erdoğan'ın öfkeli olduğunu, öfkesinin temelinde daha kişisel bir rahatsızlık yatabileceğini de söyler. Guardian, nereden ilham aldıkları anlaşılmaz bir şekilde(!) yeni tespitlerde bulunmaya devam eder. Erdoğan, meclisi kenara iterek "diktatöryal güçler" elde etmek istemektedir. Gazete, büyük bir gazetecilik başarısı göstererek Fuat Avni adlı şaibeli hesap üzerinden seçim üzerinde şaibe olacağını yazmaktan da çekinmez!
Dış basında bu meyanda bir yığın materyal bulmak mümkün. Bizdeki paralel, merkez ve muhalefet medyasının/çevrelerin kullandıkları dilin Batıdakiyle aynı olmasını nasıl yorumlamak gerektiği bir tarafa, kimin copy-paste'çi olduğunu bulmak da önem taşır değil mi?
Ağababalar, yerli işbirlikçileri üzerinden kontrol ettikleri saldırıları yetersiz veya çapsız görmüş olacaklar ki ortak havuzdaki bilgileri aynen kullanmaktan imtina etmemişler. Lakin hesaba katmadıkları, bu milletin dışarıdakilerin adres verdikleri yere rağbet etmeyecekleri olmuş.
Eee, na'psın dışarıdakiler, onlar da haklı. Yerli ortakların acziyet ve başarısızlıkları onları bu savaşa görünür olmak zorunda bırakmış. Her zeminde çapsızlıklarını gösteren, tarafgirliklerini kusan tiplerin desteğe ihtiyaç duydukları aşikar. Sahi, bir anda aklıma geldi, Can Dündar Diyarbakır'dan ölü ve yaralı haberi geldikten sonra attığı tweette ellerini ovuşturarak oylar HDP'ye derken ölü ve yaralılar için üzülmüş müdür? "Söylesene Can, Diyarbakır'da ölen Kürtler için az da olsa üzülmüş olabilir misin?"
Twitter.com/sabihadogann
