Söylemiştim demeden

Bir lisan bir insandır sözünün kime ait olması çok da önemli değil. Ana dilimiz Türkçemiz doğuştan gelen yeteneğimizdir. Zor bir lisan olduğunu Türkçeyi öğrenmek isteyenlerden çok duymuşluğum var. Dilimiz öğrenirken hiç zorlanmadığımı söyleyebilirim. Yani benim açımdan Türkçe öğrenmek o kadar kolay oldu ki şu anda anlatamıyorum. Neden kolay olduğunu veya kolay olanın nasıl olduğunu ifade etmekte zorlanıyorum. Demek kolay değil ki şu anda neden kolay olduğunu bile anlatamıyorum. Zor bir lisan diyelim mi?

Dedik bile. Bu konuda yani Türkçe çok zor bir lisan diyenlere her zaman hazır bir cevabım olmuştur: “İşte biz zor olduğu için önce Türkçemizi öğrendik, ardından diğer lisanları” İngilizce, Almanca, Fransızca ve İtalyancayı. Doğum günümüzle birlikte kulağımıza okunan ezandan mıdır bilemem ama kardeş lisanımızdır Arapça.

Kamuda görev yaptığım günlerde resmi veya gayri resmi ne kadar toplantıya katıldıysam hemen hepsinde karşımdakine dillerini bilmediğimi ifade etmek yerine Türkçeyi bilip bilmediklerini sorup ardından çok zor cevabını alınca yapıştırdığım “İşte biz önce en zorunu öğrendik, sizin diliniz kolay olduğu için geriye bıraktı” sözümü simultane tercümanların söylediklerime önce kendileri güldüğünden olan esprilerimiz heba olmuştur.

Bu kadar girişi neden yaptık?

Pazar günü yapılan seçimin gecesinde ve sonrasında kiminle karşılaşsam veya sosyal medyada yazdıklarına göz atsam ilk sözleri “söylemiştim” oldu. Ben de hiç üşenmeden ‘söylemiştim’in diğer lisanlardaki karşılığına göz atıverdim. İngilizcesi ‘I have told you’, Fransızcası ‘Je t'ai dit’, Almancası ‘İch habe es dir gesagt’, Kazakça, Kırgızca ve diğer Türkçe konuşan ülkelerde ise ‘Men sağan ayttım’ olan söylemiştimi acaba ben söylemiş miydim bilemiyorum.

Seçim öncesi tahminleri tutanlar ‘ben söylemiştim’ şimdi diyebilirler. Ama geçtiğimiz günlerde farklı ağızla konuşup bugünlerde böyle olacağı belliydi, demiştim, söylemiştim’ gibi cümleler kuranlara dikkat etmek gerekir. Hele ki, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasıyla daha da dikkatli konuşmak lazım.

Öyle ya da böyle bir seçimi kazasız, belasız milletçe geçirmemiz bazılarını rahatsız etmiş olabilir. Milletimizin sağduyusunun galip geldiği bu seçim ve sonrasında sağlıklı düşünerek önlerine gelen karara saygı duymaları da sevindiricidir.

Seçim akşamı Ankara ve İstanbul’un belediye başkanlarının zırt-pırt ekranlara çıkıp ‘kazandık’ kelimesini ifade etmek için saygın haber kuruluşumuza yönelik iftiraya varacak sözlerle halkımızı kışkırtma gayretlerini de unutmadık.

Çok şeyler yazıldı, çizildi ve söylendi.

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım mı bilemiyorum. Milletimiz diyeceğiniz dedi. Altılı masa ikinci turda kazanacağız diyormuş. TBMM de cumhur ittifakının çıkarttığı milletvekili sayısı da ortada.

Ak Parti’ye seçim öncesinde ‘şunu şöyle yapmalısınız’ tarzında söylemim olmadı. Bugünlerde çıkıp ‘söylemiştim, böyle olacağı belliydi’ diyenlerin susmasının daha hayırlı olacağını düşünerek milletimizin Recep Tayyip Erdoğan’ı bir kere daha taçlandıracağını düşünüyorum.