Dolar (USD)
34.61
Euro (EUR)
36.32
Gram Altın
2918.16
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Aralık 2020

Şöyle derinden bir 'OOOOH' çekmek!..

BU yılki ‘TBMM Bütçe Genel Kurul Görüşmeleri’nde uzun süredir görmediğimiz bir “hâl” vardı. Birçok okuyucumuzun da dikkatini çekmiş bu durum.

Muhalefet sözcülerinin haşin, heyecanlı, tempolu konuşmalarına alışık olan kamuoyu, iktidar mensuplarının uzun zamandır ilk defa karşı tarafı “bastırmasına” şahitlik etti..

AK Partili Bakanlar Süleyman Soylu, Mustafa Varank, Fatih Dönmez ve Fahrettin Koca’nın sergiledikleri yüksek performansla “tabana” moral verdikleri, “karşıtlarını” ise hayli kızdırdıkları ve biraz da “şaşırttıkları” görüldü.

AK Parti’nin “görevlenlendirilmiş” milletvekillerinin, ellerindeki “kartonlara” yazılmış notları, son derece “heyecansız” hallerle “okuduklarını” ortaya koyan videoları sosyal medya hesabımızda paylaşmıştık.

Bu görüntülere ilişkin tepkiler, “Ruhu kaybettik kardeşim, ruhu!” muhtevalıydı.

Ak Partili bakanların konuşmaları ise uzun yılların özlemi giderilmişçesine büyük bir ilgiyle ve heyecanla karşılandı.

İktidar’ın gardını iyice düşürdüğüne inanan muhalefet temsilcilerinde ise “şaşkınlık” ve “öfke” karışımı ruh halleri dikkat çekti

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “‘Oooh paralar PKK’ya gitmiyor, millete gidiyor. Oooh!’ sözleri olan bitenin özeti gibiydi.

Koca bir kitle uzun süreden sonra, şöyle bir “Ooooh!” çekmiş oldu. Bu kitlenin bazı fenomenlerinden de “Oh be, işte bu, işte bu!” yollu çıkışlar geldi.

Bilirsiniz;

AK Parti tabanı, hayli vakittir “Bütün yük Erdoğan’ın omuzlarında” diyor ve birkaç ismin genellikle “cılız” görüntü arz eden “çıkışlarıyla” teselli bulmaya çalışıyordu.

Epeyce zamandır “aşk evliliğinin, mantık evliliğine dönüşmesi gibi” bir havadan bahsediliyordu.

Yapılan konuşmaların içeriklerini az çok takip etmişsinizdir.

Ben kimin ne söylediğinden çok, sergilenen “heyecan” düzeyinin yüksekliğini not ettim.

Hemen her konuda konuşmak durumunda kalan, sandıkta defalarca açık ara üstünlük kurduğu siyasi figürlere sürekli olarak lâf yetiştirmeye çalışan Sayın Cumhurbaşkanı’nın “kaldıramayacağı kadar ağır yüklerin altına girdiğini” ve “yalnızlığının iyice arttığını” söyleyen Ak Partililerin sayısı artarken, Meclis’te “takım oyunu” görüntüsünün sergilenmesi “taban motivasyonu” açısından önemliydi.

Meclis bütçe görüşmelerinden dikkat çekici bir ayrıntı…

Bugüne kadar, zorlu süreçleri mümkün olduğunca “sakin” bir şekilde yöneten Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “Yettiniz gayri!” moduna girmiş olması da dikkat çekiciydi.

“Kit konusunda bir arkadaşımın sözleri olmuştu, eğer buradaysa gözlerini görmek, yüzünü görmek istiyorum!” diyerek muhalefet sıralarına bakan Sağlık Bakanı Koca bu çıkışıyla, zımnen “Seni yalancı, hangi yüzle bakacaksın bakalım yüzüme!” demiş oldu.

O anları tekrar tekrar izledim. Çok stresli bir süreci kamuoyuna stres yüklemeden götürmeye çalışan Bakan Koca, hâl ve hareketleriyle “Yeter artık!” der gibiydi. Bütçe Genel Kurul görüşmelerinden siyasetin bundan sonrasına ilişkin bir “yorum” çıkarttım kendimce. Anlaşılan, bundan sonraki süreçte “muhalefetin” şiddetli hücumlarına, misliyle karşılık verecek İktidar Cenahı.

Yükü Sayın Erdoğan’ın omuzlarında bırakmayacak bir “takım oyunu” havası aldım Bütçe Görüşmeleri’nden.

Sergilenen “heyecan” tabanı biraz olsun motive etmiş gibi görünüyor.

Önümüzdeki süreçte,

“En iyi müdafaa hücumdur!” taktik kurgusunun yansımalarını çok daha fazla görebiliriz.

Siyaset daha da keskinleşebilir.

İHTİYAÇ VARDI

SAYın Cumhurbaşkanı’nın “Metal Yorgunluğu”na ilk defa dikkat çekmesinden bu yana hayli vakit geçti.

Ak Parti’nin Genel Merkez’den en küçük birimine kadar her yerinde kendisini açıkça belli eden bu durum, bazıları tarafından “Mental Yorgunluk” olarak nitelendirildi.

Ortadaki durum, “kibir”e yoruldu, “hesabîliğin yaygınlaşmasına” yoruldu vesaire...

Her neye bağlanırsa bağlansın, işlerin vardığı yer Ak Parti açısından hiç de iyi olmadı.

AK Parti, Sayın Cumhurbaşkanı’na büyük emek verdiği İstanbul’u kaybettirdi!..

Sayın Binali Yıldırım’ın “Sizin oylarınıza sahip çıkamadık, hakkınızı helâl edin!” şeklindeki acı cümlesine yansıyan bir vaziyetle karşı karşıya kalındı.

İkinci tur için, “Oyunuza da sandığın namusuna da sahip çıkacağız” dendi ama iş işten geçmişti!..

Yerel seçim sonuçları “muhalefet bloku”ndaki “Biraz daha bastırırsak gidecekler!” motivasyonunu iyice arttırmıştı.

O günlerden bugünlere kadar, Ak Parti Genel Merkezi’nin ve diğer birimlerinin görüntüsü pek değişmedi.

Meclis içi muhalefetin etkisi gittikçe artan baskısı, pandemi sürecinin yol açtığı sıkıntılar, büyük kitlelerin haklı tepkilerine kulak verilmemesi, bazı Ak Parti önde gelenlerinin vatandaşı rahatsız eden hal ve hareketleri, içerideki çekişmelerin dışarıya taşması, gençliğe hitap edebilmekteki büyük sıkıntılar, yapılan büyük işlerin bir türlü anlatılamaması, muhalefet blokunun algı operasyonlarının büyük ölçüde tutması vesaire…

Tabanda moraller iyice bozuldu.

Bunun da bize yansımaları oldu.

Gece gündüz arayarak dert yananlar ve bizden alınabilen “hayırlısı olsun”dan öteye gidemeyen karşılıklar…

Yazının başında, Meclis Genel Kurulu’nda Bakanların yaptığı Bütçe Konuşmalarından yansıyan heyecana dikkat çektik ya…

Buna ihtiyaç vardı.

Böyle çıkışlar bekliyor taban, “Genel Merkez” ve diğer birimlerden de.