Dolar (USD)
33.98
Euro (EUR)
37.61
Gram Altın
2728.37
BIST 100
9771.16
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Soykırımla dirildi gençlik, dirildi insanlık

Sözün bittiği yerdeyiz.

Aylardır süren insanlık dışı bir soykırımın şahidiyiz. Dünyanın gözü önünde devam eden masum Gazze halkının kıyımı, insanın havsalasının alamayacağı eşi görülmemiş bir zulme dönüştü.

Kendi cehennemlerini, kendi ateşlerini salıyorlar masumların üzerine. Soysuz ve nesepsiz kişilikleri ile güçleri masum çocuklara yetiyor. Kendi elleriyle, kendi zulümleriyle zalim İsrail, katil Netanyahu cehennemlerini inşa ediyorlar an an.

Karşılarında son derece donanımlı, her türlü kimyasal silahla kuşanmış, güçlü birlikleriyle bir ordusu olan halk yok. Cehennemlerini inşa eden bu soysuz katillerin karşısında, iman bombası gibi direnen Hamas ve dünyaya inanmayı öğreten, şehadetle ölümle kucaklaşırken, dünyanın en ücra köşesinde yaşayanların hidayetlerine, yeniden dirilişlerine sebep olan kahraman bir halk var. Savunmasız bedenlerini, yoksul evini ocağını siper etmiş kahraman bir halk var karşısında.

Katiller ve zorbalar an an cehennemlerini inşa ederken, Gazze halkı oysa şehadete akarken, büyük bir kıyam ve direnişle kendi cennetlerini an an inşa ediyorlar. Yüreklice, kahramanca, cesurca, mertçe…

Gazze’nin çocukları dirilişe taşıdı insanlığı, bu öyle bir diriliş ki; haksızlık ve zulüm karşısında nasıl ayakta durulur, onurlu ve erdemli bir şekilde vatan bilinen topraklara nasıl sahip çıkılır bunu öğrettiler insanlığa.

Kudüs kutsal belde... Kudüs, ilk kıblemiz. Kudüs Efendimizin sevdası, Hz. Ömer’in fethine mazhar olan gözbebeğimiz.

Kudüs ve Gazze işgal altında. İnsanlık, haysiyet, onur, izzet işgal altında.

Bu işgalle, soysuzların attığı bombalarla can veren bebeler, anneler, gençler, ihtiyarlar dünyanın her yerinde inanılmaz bir diriliş başlattılar.

Başta Amerika olmak üzere dünyanın her yerinde üniversitelerde çağlayan gibi akan gençlik bir bakıma onurlu yürüyüşleri, haksızlığa ve zulme karşı yaptıkları direnişleri ile destansı bir mücadeleyi başlattılar. Milyonlarca Müslümanın yapamadığını bir avuç kahraman halk yaptı.

Yaşantıları, eşsiz direnişleri ile Müslümanca nasıl mücadele edilir, kutsallar nasıl savunulur, erdemli bir yaşantı, imanlı bir yaşantı nasıl yaşanılır onu gösterdiler insanlığa.

Dumura uğramış durumdayız, bahar geldi sonra arkasından yaz gelecek, Ramazan bayramını yaşadık şimdi Kurban Bayramı geliyor. Ama bizler hiçbir dünya sevincini yaşayamıyoruz. İçimizde bir acı yumru, kardeşlerimiz katledilirken, soykırıma uğrarken hiçbir sevincin anlamı yok hayatımızda. Adeta depresif bir halde hayatımız devam ederken bazen nasıl davranacağımızı bilemiyoruz.

Hayat devam ediyor oysa. Dünya dönüyor yine albenisini kuşanmış. İnsanlık ailesi hayatı doyasıya yaşamaya çalışıyor.

Bir tarafta bu yaşanan eşi görülmemiş zulme göz yumanlar, bu zulmü görmeyenler, bir tarafta Müslüman bile olmadıkları halde akın akın yollara düşüp gösteri yapanlar, cop yiyen üniversite gençliği, okullarından olan öğrenciler. İnsanlıkları ile örneklik gösteren vicdanlı gençlik.

Oysa kendi ülkemizde gerçekleşen bu zulme göz yuman, görmezden gelen bir kesim var. Bunu anlamak mümkün değil ama Müslümanlığa, inanca karşı olan mesafeleri ne yazık onları yaşanan zulümlere de mesafeli kılıyor. Oysa insanlıkta kardeşlik vardır. Her yaşayan insan yaşama hakkına, vatanında özgür bir şekilde hayat sürme hakkına sahiptir.

Bizim içimizde olan ama nereye ait olduğunu tam olarak belirleyememiş beyinsiz bir takım güruh sessizce izliyorlar. Belki de Müslüman nüfusun azalması nasıl ki Siyonist ahlaksızların, kahrolası Amerika’nın hoşuna gidiyorsa onların da hoşuna gidiyor. Oysa yaşadığımız topraklar İslam topraklarıdır. Bu topraklar, bu aziz vatan, şehit kanlarıyla sulanmıştır. Dört bir tarafımızdan çevrildiğimiz, abluka altına alınmaya çalışıldığımız, bu toprakların üzerine bomba yağdırsalar Allah muhafaza eylesin, inanan, inanmayan, seküler, laik, ateist, tarikatçı diye bir ayrım yapmayacaklar.

Bu gün bu zulme göz yumanlar aslında kendi topraklarında meydana gelebilecek her türlü tehlike ve saldırıya nasıl göz yumacaklar, nasıl bir tepki verecekler. Onurlu bir duruş, insanca bir haykırış, izzetlice bir karşı koyuş olması gerekmiyor mu binlerce çocuk ölümlerinin karşısında.

Biz neler yapabiliriz. Acının ve soykırımın yaşandığı şu günlerde kalbimiz bu derece ağrırken, kahrolurken neler yapabiliriz dostlar?

Sen hangi konuda yeteneklisin, gücün neye yetiyor, cesaret gösterebilir misin, yoksa silik ve karaktersiz, kendi bile ifade etmekten yetersiz birisi misin?

Sanatçı mısın, sanatını bu yönde icra et, şiir yaz haykır dünyaya mısralarında zulmü.

Roman, hikâye mi yazıyorsun yaşanan bu zulmün romanını, hikâyesini yaz ki, gelecek kuşaklara edebiyat tarihinde bu zulmün şahitliğini yaptığını ve kaleminle de kayda aldığını bilsinler.

Ressam mısın, resim yap, Kudüs’ü boya, müzayedelere eserler ver, organizasyonlar düzenle. Bağışta bulun.

Mühendis misin, mimar mısın? Gazze’yi nasıl yeniden ayağa kaldırırız diye kafa yor. Projeler geliştir.

Ev hanımı mısın, anne misin o zaman çocuklarının gözlerine bakarken Gazzeli yetimlerin gözlerine baktığın merhametle bak ve o merhameti akıt yavrularına. Evinde israf etme, en büyük mücadeleni vererek tüm İsrail ürünlerini boykot et.

Gençliğimiz, heyecanı, coşkusu, diri bedeni ile kuşkusuz en büyük hazineye sahip. İşte o sahip olduğu diriliği ile geleceğe umutla bakacak ve insanlık adına, soylu ve erdemli bir yaşantı adına neler yapabilirim ve yaşanan bu zulümden benim payıma ne düşer diye düşünecek.

Biz sadece bu süfli dünyaya ait değiliz. Yaşanan tüm zulümler, cinayetler, soykırımlar bu dünyanın zalimleri tarafından gerçekleşiyor.

Zulme uğrayan masumlar yaşadıkları haksız zulmün karşılığını, şerefli duruşlarının, kahramanca savaşmanın karşılığını elbet gerçek âlemde görecekler. Rabbim onları şereflendirdi. Rabbim onları mübarek bir rızıkla rızıklandırdı. Şehadetle rızıklananlar onlar.

Bu kahraman milletin yanında olduğumuzu duyurmamız, dualara durmamız, eylemlere katılmamız, gücümüzü zorlayarak onlara maddi yardımlar yapmamız gerekiyor.

Bizler neler yapabiliriz sorusunun karşılığı neler olabilir bunun en iyi cevabını kendi istidamızı ve gücümüzü bilenler olarak yine kendimiz bulacağız.

Bu sorunun karşılığı bizde… Bu sorunun karşılığı imanımızda, kardeşliğimizde, vefamızda, duruşumuzda, kararlılığımızda, istikamet üzere oluşumuzda...

Biz hangi taraftayız? Zulme uğrayanların, kutsal belde Kudüs’ü korumaya çalışanların, oraya bekçilik yapanların tarafında mı, bir avuç vatan parçasının üzerinde an an tükenen soylu bir halkın tarafında mıyız? Yoksa zulmeden, modern silahlarıyla, modern düşünceleriyle, sefil batıyı ve Amerika’yı arkasına alan Siyonizm’in tarafında mıyız? Sessiz kalırsak dilsiz şeytanlardan oluruz. Bu böyledir.

Şimdi sesimizi, duamızı yükseltme, gücümüzü, maddi manevi kardeşlerimiz için verme, harcama zamanlarındayız…

Biz ne yapabiliriz sorusunun cevabı yine bizde aziz dostlar. Bunu en iyi biz biliyoruz. Herkes kendi gücünü, yapabileceğini bilir. O nedenle kalbinize yürüyün, vicdanınızı harekete geçirin, insanlığınızı uyandırın, İslam olduğunuzu hatırlayın. Hatırlayın ki bir avuç iman bombası gibi hiçbir gücü kuvveti olmayan ama Rabbine dayanıp güvenen kahramanların karşısında utanca düşüp, zelil olmayalım…

Bayram geliyor dostlar, şimdi Gazzeli kardeşlerimiz için verme zamanları. Bayramı vesile kılarak infaklarımızı bu yolda harcama zamanlarındayız. Şimdi kardeşlik zamanı, şimdi paylaşma zamanı, şimdi yüreklice, erdemlice sahipsiz, hamisiz kalmış kardeşlerimize sahip çıkma zamanı…

Önemli Not: Sizlere iki önemli etkinlik duyurumuz olacak.

ZULMÜ FIRÇALA

9 Haziran 2024 Pazar günü, Ayasofya Meydanı’nda Gençlik ve Spor Bakanlığı ile birlikte İlhami Atalay e öğrencilerinin düzenlediği Filistin için “ZULMÜ FIRÇALA” etkinliğimiz gerçekleşecektir.

Etkinliğin İçeriği: Etkinlik 9 Haziran Pazar günü saat 11: 00’da başlayacak, saat 18.00’a kadar devam edecektir. Resimler en son 16.30’da bitmiş olacak ardından sergileme ve fotoğraflama işlerine geçilecektir.

(Üniversite sınavlarına katılacak veya sınavda görevli olan katılımcılar, önceden haber vererek ve çalışmalarının büyük bir kısmını tamamlamış olarak alana sonradan katılabilirler.)

Etkinlikte katılımcılar tek tip Hanzala ve kefiye motifli önlükler giyecektir. Katılımcıların görüntü bütünlüğünü korumak adına o gün alana siyah renkli kıyafetlerle gelmeleri istenmektedir.

Tuval boyutu 60x80 cm olarak belirlenmiştir. Her katılımcı tuvalini kendi temin edecektir. Önlük ve şövaleler alanda kendilerine verilecektir. Katılımcılar etkinliğe gelmeden tuvallerini temin edip resimlerine başlayabilirler, kalan kısmını alanda tamamlayacak şekilde planlayabilirler. Tüm çalışmalarda akrilik boya kullanmak zorunludur. Katılmak isteyen sanatçı arkadaşlar gruba dahil olabilirler: https:// chat.whatsapp.com/Gbc3WzKOGuKvxgV9E

FİLİSTİN İÇİN RESMET

İsrail'in Gazze'de tarihte görülmemiş vahşeti, vicdan sahibi gönüllerde yara açarken; aktivistler yoğun bombardıman altında açlıkla mücadele eden Gazzeliler için harekete geçti.

Başakşehir STK Platformunun desteği ve Başakşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde, Emin Saraç Kültür Merkezi'nde düzenlenecek Gazze Dayanışma Gecesinde, ressamların ve gönüllülerin çizdikleri resimler sergiye çıkacak.

Programda elde edilen gelir Gazze'ye bağışlanacak

Genç Aktivistlerin Nisan ayında başlattıkları "Filistin İçin Resmet" resim atölyelerinde gönüllü gençlerin ve ressamların çizdikleri resimlerin satışından elde edilecek gelir, Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği aracılığıyla, ağır saldırı altında olan Gazze'ye gönderilecek.

8 Haziran Cumartesi günü Saat 21.00'de gerçekleştirilecek olan programa; sanat, siyaset, sinema dünyasının tanınmış isimleri de katılımlarıyla destek sağlayacak.

“Ve beklenen gün geldi! Filistin için resmettik, Gazze için bir araya geliyoruz!

Genç Aktivistler olarak, Nisan ayında başlattığımız “Filistin İçin Resmet” resim atölyemizin finalini büyük bir programla taçlandırıyoruz.

Tüm Kudüs Sevdalılarını bekliyoruz. Gönüllülerimizin ve ressamlarımızın resmettiği Kudüs ve Gazze konulu sergi sonunda müzayede gerçekleşecek ve geliri Gazze halkına bağışlanacaktır.

Sanatçıların, oyuncuların, konuşmacıların, milletvekillerin, yazarların katılacağı programa tüm Kudüs sevdalılarını bekliyoruz.”

8 Haziran Cumartesi

Saat: 21.00

Başakşehir Mehmet Emin Saraç Kültür Merkezi