Sosyal medyada ''ip'' onların elinde!
Kadir Gecesi, içimdeki sıkıntı iyice arttı.
Hayli vakittir duymamaya çalıştığım bir “ses” bana,
“Siyonistlerin” sosyal medya platformlarından “Kadir Gecesi” tebrik etmekle ne “komik” duruma
düştüğümü haykırdı.
“Onların” bütün sosyal medya platformlarından çıkmayı düşündüm.
Bunu yapabilir miydim?
Baktım, hemen hepsi onların…
Birkaç “cılız” deneme var ama hükümleri yok.
Birçok “sosyal medya hesabı” sahibi uzun vakittir şikâyetlerini iletiyor bana…
Diyorlar ki,
“İpin ucu namussuzlarda! Mesajlarımız işlerine gelmeyince, sınırlandırıyor, kapatıyorlar!”
Ne yazık ki, en üsttekinden en alttakine kadar bütün toplum “İpi Siyonist’in elinde olan” bu “sosyal medya” adreslerini kullanmak mecburiyetinde!..
Siyonizm buralardan kınanıyor!..
En âlim hocalarımız, buralarda olmanın, meydanı bunlara bırakmamanın sevap, aksine hareketin,
buraları boş bırakmanın “günah” olduğunu söylüyor…
Bir yandan, “doğru” diyorsun;
“Buraları boş bıraktım mı, fena!”
Bir yandan da…
“Ama” diye devam ediyorsun:
“Bağımlılık da her geçen gün artıyor. Her attığımız mesajla, Siyonist’e para kazandırmış oluyoruz!”
Sonra…
“Peki” diyorsun;
“Meydan, bunlara mı kalsın! Onların silâhıyla silahlanmak’ gerek!”
Bir ara, bu işlere iyice girdim…
En güçlü arama motorundan “rayting çekmek için” haberleri “onun istediği biçimde”, onun
algoritmasına göre yazmaya çalıştım..
Bir baktım ki, Türkçe cümle kurmakta zorlanır hale geleceğim, bıraktım!..
Üniversite hocaları, “Yüksek lisans, hatta doktora yapan öğrencilerimizin büyük bir bölümü Türkçe yazmayı bilmiyor!” demekte.
Hani “Türkçe yazmayı bilmemek” dendiyse hepten değil elbette…
Mesela…
Önüne kâğıdı kalemi koysanız, “Ziyaret ettiğiniz köylerden birini, bir A4 kâğıdında tasvir edin” deseniz, emin olun çoğu “sınıfta” kalacak…
Bunu tecrübe edebilirsiniz…
İyi bildiğiniz bir köyü, ilçeyi, şehri, ülke hakkında şöyle “giriş, gelişme, sonuç” bütünlüğü olan, düzgün cümlelerle örülmüş bir metin yazmak ne kadar kolay!..
Rahmetli büyüklerimden “ortaokul” bitirmiş olanlar –ki o zamanlar ortaokul büyük okuldu- çok güzel mektuplar yazarlardı, birçok şiir ezberlerindeydi, “atasözleri ve deyimleri” kullanırken lâfı gediğine oturturlardı.
Şimdi…
Üniversite mezunlarının çoğu maalesef derdini ifade etmekte güçlük çekiyor…
Bunda “ipi Siyonistlerin elindeki” sosyal medya “devlerinin” payı ne kadardır?
Elbette çok fazladır.
Üstelik,
Buralar kaç yuvanın yıkılmasına sebep olmuştur kim bilir…
Korkunç bir bağımlılık, insanı alıp götürüyor, her geçen gün “geliştirilen” canavarlar ruhumuzu da, vaktimizi de yiyip bitiriyor…
Bir yandan bizi fena halde erittiklerini görüyorum, diğer yandan da “ne yapacağımı” bilemiyorum.
Her şey Devlet’ten beklenmez, ama Devlet öncü olmayınca da bir şey olmuyor…
“Yerli Savunma Sanayii”nde “dev” adımlar atabilir miydik, “Devlet” öncülük etmeseydi?
Bu “sosyal medya” alanının en az “Yerli Savunma Sanayii” kadar önemli olduğunu söylesem, abartmış olmam herhalde.
Bunu yapabilir miyiz?
Yani…
Bugün biz, en ulvî, en yerli, en milli mesajlarımızı verebilmek için “Siyonist’in elindeki sosyal medya paylaşım ortamlarına” mahkûm durumdayız ya…
Bir gün…
Müslüman olmayanlar, “kutsal bildikleri” günlerini tebrik etmek, siyasi mesajlarını vermek,
selâmlaşmak ve atışmak için “bizim” sosyal medya paylaşım markalarımızı kullanmaya mecbur kalırlar mı?
Böyle bir şey olabilir mi?..
“Öğrenilmiş veya öğretilmiş çaresizlik” ruh haline saplanmışsak, “Hayır” diye bir cevap gelir
beynimizden: “Bunu yapamayız, adamlar bir kere kurmuşlar düzenlerini…”
Bu işleri derinlemesine bilmem de, bunların elinde kaldıkça belimizi doğrultamayacağımızı çok iyi bilirim.
Onun için…
Artık, memleketin bu işlerden çok iyi anlayan “yerli zihniyetli” bilim adamlarına mı başvurulur, bu alanda da “Bayraktarlar” mı çıkartılır, ne yapılır bilemem…
Biz “Dünyayı etkileyebilen yerli sosyal medya” ortamlarını oluşturana kadar, bunlara mahkûm
durumdayız.
Oraları boş bırakmak olmaz, mecburen onlara çalışacağız…
---------------------