Sosyal medyada dezenformasyona son veriliyor
Yazının
icadından önce atalarımızın dezenformasyon ve yalan haberlere hangi araçlarla
imza attıklarını bilmiyorum lakin bizim yetiştiğimiz dönemin dezenformasyonu
masum sayılabilecek boyutlarıyla önceleri öğrencilerin okullarındaki kara tahtaya,
“Ali Ayşe’yi seviyor” yazıları ile başladığını biliyorum. Sonra kan
dökülecek kadar vebal olan duvar yazıları dönemi başladı.
Basının
gazete ve dergilerden ibaret olduğu dönem manşetlere taşınan yalan haberlerin
toplumsal infiale yol açacak boyutlara vardığını hepimiz hatırlıyoruz. Ardından
televizyon ile bu asparagas haberlerin ülkelerde askeri darbelere ortam
hazırladığını kendi ülkemizden biliyoruz:
İRTİCA HORTLADI! Manşetlerinin
en çok ülkemizdeki gazetelerde hem de rekor düzeyde görüldüğü hepimizin malumu.
Muktedirler (iktidar partileri değil) basını kontrol ettikleri için hiçbir
iktidar partisi, “Bu kadar yalan ve iftira olmaz” diyemedi. Diyemezlerdi
çünkü hiçbir iktidar mesela Aydın Doğan Medyası’na karşı koyacak takatte
değildi.
Çok
da gerilere gitmeyelim:
Hatırlayın
dönemin Başbakanı rahmetli Mesut Yılmaz’ın eşofmanla karşılandığı günleri. Keza merhum
Başbakan Necmettin Erbakan’a Medya Çetesi dediğimiz hortumcu medyanın hangi
yalanlarla kan kusturduğunu unutur muyuz?
Bu
ülkede her türlü dürüstlüğün karşısına CHP ve CHP ile dirsek temasında olan
kuruluşlar karşı çıkıyordu. En başta da medya vardı.
Artık
devir çok değişti;
Şimdi
okur yazar olan herkesin bir medyası oldu: Sosyal Medya!
Eli
klavye tutan kim varsa doğru, yalan demeden dilediği manşeti, istediği içeriği
sosyal medya hesabından paylaşabiliyor.
Bir
insanın ailesine iftira mı atmak istediler?
Sosyal
medyada bulabilirsiniz.
Bir
genç kızın namusu, şerefi ile oynama mı dersiniz?
Sosyal
medyada rahatlıkla yapılıyor.
Bir
kuruma iftira mı atmak istediniz?
Sosyal
medya elinizin altında…
Peki,
bu yalan ve iftiralara karşı koyabilen bir merci var mıydı?
Hayır…
Bakınız;
Resmi
kurumların yaptıkları araştırma sonucu elde edilen bilgilere göre:
Sosyal medya platformu Twitter’da, Mayıs ayı içerisinde ülkemizdeki 12
milyon 479 bin hesap üzerinden 145 milyon adet tweet atılmış. Bu tweetleri atan
hesapların %23’ünün bilgisayarlar tarafından yönetilen “Bot Hesaplar” olduğu
görülmüştür. Yine Mayıs ayı içerisinde ülkemizde sosyal medyada gündem olan 10
etiket (hashtag) incelendiğinde, bu etiketler üzerinde yoğun olarak etkileşimde
bulunan hesapların %52’sinin bilgisayarlar tarafından yönetilen Bot Hesaplar
olduğu anlaşılmıştır. Yapılan çalışma neticesinde özellikle Twitter üzerinden
ülke gündemini meşgul ederek algı operasyonları yapan hesapların çoğunun bot
hesap olduğu tespit edilmiştir.
En
özgürlükçü ülkelerde, mesela ABD, AB ülkeleri ya da İskandinav ülkelerinde
böyle bir serbesti bulamazsınız. Bunun adı özgürlük olamaz lakin bizde sosyal
medyada paylaşılan hiçbir yalan ve iftiraya karşı bir önlem yoktu.
Halen
de her ülke sosyal medyanın dezenformasyonlarından muzdarip. Sosyal medya
kuruluşları merkezlerinin bulunduğu ülkelerde ilk günden itibaren sosyal
medyada dezenformasyon ve diğer yan etkilerinden korunmak için çeşitli önlemler
alındı, cezalar uygulanıyor ve o ülkede yaşayan herkes bu kurallara harfiyen de
uyuyor, ama tek şartla:
Söz
konusu dezenformasyon İslam’a, Müslümanlara yönelik ise ya da paylaşımlar Türkiye
ve Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın R. Tayyip Erdoğan’ın aleyhinde ise serbest!
Şimdi
yeterli olmasa da kimi sosyal medya platformları ile bir anlaşma sağlandı ve
buna uygun yasal düzenleme yapıldı. Yapılmasına yapıldı ama mayaları tezvirat
ve iftira ile yoğrulmuş cenah sanki bütün sermayeleri iftiraymış gibi buna
karşı çıkıyor:
Türkiye'de muhalefet susturuluyor!
DW’nin
Banu’su Almanya’da sosyal medya ile ilgili her şeyin serbest olmadığını
bilmiyor mu?
Hadi
Banu bilmiyor diyelim, DW de mi bilmiyor?
İkisi
de biliyor ama Avrupa’da yasak olan her yalan ve dezenformasyon paylaşımları
Türkiye’de serbest olsun, diyorlar.
Elbette
bu yasanın alanı tartışılabilir. Varsa bir hak ihlali karşı çıkılmalı ve daha
iyisi için çalışmalar yapılmalı. Ancak;
Hiçbir
yalan ve iftiraya göz yumulmadan…
İsrail’in Filistin halkına attığı bombaların fotoğraflarını Gezi’de, ”TC ağaç severlere bomba yağdırıyor(!)” diye bir paylaşımı dünyanın hiçbir ülkesinde bulamazsınız.