Soros’un çocukları
Başkan Trump’ın dünya sistemine itirazları arasında, Avrupa’nın güvenliğinin bedelini Amerikalılara yüklediğini bu yüzden de gerekirse NATO’ya yaptıkları ödemelerde kısıtlamaya gidileceği konusu vardı. Trump, başta Almanya olmak üzere Avrupa’dan NATO’ya yaptıkları ödenekleri artırmalarını istiyordu. Avrupa ise bu teze NATO’nun ABD çıkarlarının emrinde olduğunu, konuyu nimet külfet dengesi içinde ele alınması gerektiğini, Avrupa’nın güvenliğinin üçüncü bir ülkeye emanet edilmesinin kendileri için hayati bir risk taşıdığını belirtiyorlardı.
Bu tartışmalar arasında Almanya ve Fransa tarafından bir Avrupa Ordusu fikri gündeme getirildi. AB’yi ABD karşısında önemli bir güç haline getirecek bu hamle bir şekilde durdurulmalıydı. Derin NATO devreye girdi. Türkiye’de bir zamanların ‘Özel Harp Dairesi’nin yapılanması gibi Avrupa’da da NATO’ya karşı harekete geçecek güçleri dize getirmek için derin yapılar yok değildi. Türkiye’de 1960, 70, 80, 28 Şubat, 15 Temmuz darbelerinin alt yapılarını hazırlayanlar, varlık sebebi olarak gördükleri Avrupa’nın ellerinden çıkışını seyredecek kadar gözleri kapalı hiç değiller.
İngiltere’nin Brexit süreciyle başlayan AB’deki çözülme işleminin Almanya ayağında Merkel’e derinden bir darbe yapılarak kendi eliyle iktidarı bırakması sağlandı. Avrupa Ordusu’nun ateşli savunucusu Merkel bu derin güçlere karşı kurnazlık yapıp bırakacağını açıklamasaydı, Fransa’da yaşananların Almanya’yı esir alması içten bile değildi. Merkel başbakanlık ve CDU liderliği koltuğunu Annegret Kramp-Karrenbauer’e bıraktığını açıklayarak muhtemel bir operasyonun dozunu indirdi.
Avrupa liderliğini Merkel’den alması için Fransa’nın başına getirilen Emmanuel Macron ise umdukları gibi ihtiraslı çıkmadı. Almanya ile iktidar savaşına girmesi beklenen Macron, ABD’ye kafa tutmaya kalkınca, Soros’un çocukları devreye girdiler. Sarı yelekliler, her ne kadar lideri olmayan sosyal medyada örgütlenmiş protestocular diye lanse edilse de, 1980 öncesinde aynı yerden silah ve emir alarak darbeye zemin hazırlayan bizdeki sağcılar ve solcular gibi, aşırı sağcıların ve solcuların eylem birliği yaptıkları bir yapılanma olduğu gözlerden kaçmadı. Fransa, Suriye politikasında ABD’nin hizmetinde olduğunu Fırat’ın doğusuna gönderdiği topçu birlikleri ile gösterdi. Akdeniz’de doğalgaz yatakları ile ilgili politikasını da yine İsrail, Rum, Yunan, İtalyan ekseninde Türkiye karşıtlığı üzerine kurdu. Ancak Paris İklim Anlaşması ve İran yaptırımları konularında büyük reis ABD’ye karşı Fransız çıkarlarını savundu. Enerji alanında Rusya ile işbirliği yapabileceği sinyallerini verdi. Vermesini verdi ama, derin NATO’nun hışmı karşısında eli ayağına dolandı. Önce 1 Ocaktan itibaren petrole koyacağını açıkladığı vergileri geri aldı. Daha sonra özür dileyerek teslimiyetini ilan etti.
Bir Macar Yahudisi olan Soros’u Macaristan Başbakanı Victor Orban’dan daha iyi tanıyacak kimse olmaz. Soros’un çocuklarının yapmak istedikleri devrimi önledikten sonra, ülkesinden kovdu. Türkiye’ye karşı Gezi başta olmak üzere yüzlerce operasyon yürüten Saros’un çocukları Avrupa’da da boş durmuyorlar. AB karşıtı politikaları savunan aşırı sağ ve solun desteklenmesi için her türlü eylemin içindeler. AP’nin 751 üyesinden büyük bir bölümünün AB karşıtı olması için hiçbir fırsatı elinden kaçırmıyor. 2014 yılında 25 kişilik bir grup kurmakta zorlanan AP’deki AB karşıtları Mayıs ayında yapılacak seçimlerde 200 kişilik büyük bir siyasi güç haline dönüşmesi hesaplanıyor. AB’nin motor gücü Almanya’da aşırı sağ ve solcuların yüzde 4’lerden yüzde 28’lere çıkması trendi Merkel’in devrilmesiyle daha hızlı bir ivme kazanacağını gösteriyor. Bu girdaplar arasında Rusya ve Türkiye ile düşmanlık politikası uygulayacak bir AB’nin kendi ayağına sıkacağı, askeri, siyasi ve ekonomik olarak ABD’nin bir peyki olacağı kaçınılmazdır. Ne Avrupa ne de Rusya, Türkiye olmadan Trump’ın en çoğunu alabilmek için isteyebildiğinin azamisini iste politikasının önünde duramayacaktır. Türkiye kurtlar sofrasında kuzu olmak istemiyorsa ABD ile olduğu gibi Avrupa ile de Rusya, Çin ile de kıran kırana pazarlığını yaparak kartlarını masaya sürmelidir. Yoksa iş Soros’un çocuklarına kalırsa işimiz yaman. Seçim öncesinde yeni bir bahane ile sokakların karışması için şimdiden sarı yelek siparişleri verilmeye başlandı. Kemal Kılıçdaroğlu Almanya’ya boşuna gitmedi, orada Alman milletvekili kılığında PKK sözcüsü Soros’un çocuklarıyla boşuna görüşmedi.
Vesselam.