Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.74
Gram Altın
2964.09
BIST 100
9701.99
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Aralık 2024

​Soranımız da kalmadı artık!

Tadım tuzum yok uzun bir süredir ve bunu bir tek ben biliyorum. Şimdi siz de öğrendiniz. Kendimi seyrediyorum bir kenardan uzun bir zamandır. Var mıyım yok muyum bilmiyorum doğrusu.

Siyah kaplı ince uzun bir telefon rehberim vardı bir zamanlar. Ne çok telefon numarası vardı orada, her biriyle görüştüğüm, konuştuğum arkadaşlarıma, dostlarıma ait. İstanbul’um vardı bu rehberde. Beni ben yapan geçmişim vardı. Teknoloji bu kadar ilerlememişken ne kadar da mutluyduk. Daha sık giderdik, gelirdik birbirimize.

Şimdi çok daha iyi anlıyorum ki, bu gelip gitmeler şifa olurmuş birbirimize.

Almanya’dan Nizamettin Tomak yazıyor arada bir, hal hatır soruyor. Eski mahallemizden bir arkadaşım gibi, saf, samimi. Gecenin bir vaktinde “naber kelebek” diyen Isparta’dan Orhan Alav. Beni ben olduğum için arıyor hala, sohbet ediyor.

Oysa gün içinde ne kadar da çok insanla iletişim içindeyim. Ama gün sonunda gönlüme huzur veren hiçbir şey kalmıyor. Ve bazen kim samimi, kim bir beklenti içinde bilemiyorum.

Gece saat 01:06. Pazartesi gününün ilk saatleri. Sümbül dağı beyaza bürünmüş durumda, etrafındaki diğer dağlar gibi. Sarı renkli sokak lambaları aydınlatıyor şehri. İnsanların çoğu uykuda. Sokakta üşümesinler diye bir süre önce eve aldığım iki küçük sarman kedicik de ben bu satırları yazarken yanıbaşımda derin bir uykudalar.

Gazze’de soykırım devam ediyor. Suriye istiklal mücadelesinde emin adımlarla ilerliyor. Doğu Türkistan’daki Müslüman Türk kardeşlerim çok ağır bir şekilde Çin zulmü altında. Arakan, Keşmir ve diğerleri…

Onları da arayan soran var mı acaba?

Arayanı soranı olmaması bir insanın, ne kadar da acı!

Gerçek yalnızlık bu olsa gerek.

Güllerine ne oldu acaba Mustafa Özdamar abinin, Üsküdar Selimiye Camii bahçesinde özenle dikip büyüttüğü…

Ümraniye’deki evinde köşesine çekilen memleket sevdalısı Recep Şükrü Apuhan abim hala derdini seviyor mu?

Üsküdar Kaptan Paşa Camii yakınındaki Osmanlı bakiyesi evinde eski günlerini yad eden merhum hoca babamın arkadaşı Erol Bayraktar hoca gecenin bu saatinde uyanık mıdır acaba?

Üsküdar Ayazma mahallesi acı veriyor artık bana. Babamın ve annemin vefatlarından sonra ayaklarım gitmiyor ruhumun yansıması olan bu semte. Ağlıyorum için için, kimseler bilmiyor…

Ne kadar da şendi, bir çocuk safiyetiyle sohbet ederdik Üsküdar balıkçılar çarşısındaki Hüdai Koç’un baba yadigarı dükkanında Celal Yeniçeri hocamızla. O da gitti bu dünyadan ve ben artık o dükkâna da gidemiyorum.

Doğancılar parkına yakın evlerinin bodrum katındaki ebru atölyesinde sohbet ettiğimiz Mustafa Düzgünman, O da yok artık bu dünyada. Tüm hatıralarıyla o da gitti.

Sevenin yoksa sen de yoksun.

Sevenin yoksa yalnızsın hep.

Saat 02:34 olmuş.

Soranımız mı?

O da kalmadı artık!