Dolar (USD)
34.45
Euro (EUR)
36.04
Gram Altın
3008.46
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 Şubat 2022

​Soner Yalçın'dan İnciler!

Malum kesimin kalemşorlarından Yılmaz Özdil şahsen özel ilgi alanımda idi. Şimdi bu ilgi alanıma yeni bir isim katıldı; Nevi Şahsına münhasır Soner Yalçın.

Soner Yalçın Hayaller ve Gerçekler adlı bir makaleyi kaleme alarak hayal dünyasında yaşadığımızı iddia ettiği bizlerin gerçekleri görmezden geldiğine dikkat çekmiş.

Gerçekler ile bir türlü yüzleşme yapılamadığı için maalesef sürekli kriz yaşıyor bu güzelim ülke…”

Diyerek Emekli General Adnan Tanrıverdi ve ASSAM-Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği’nin icra ettiği kongrelerle hayal kurduğumuzu gözler önüne sermiş.

Evet Soner Yalçın hayal kurmayı bilmeyebilir. Tabi ilk uzaya çıkan insan içinde asırlar önce bir hayal ile başlamıştı Aya yolculuk,

Göklerde süzülmeyi hayal eden insanlık olmasaydı bulutların üstüne çıkabilir miydi nesil?

Soner Yalçın, İslam şeriat ve akidesini hâkim kılacak İslam Birliği mefkuresini küçümseyerek baktığından ona İslam kavramı altında hayalin ne denli kıymetli olduğundan bahsetmeyeceğim.

Ona kendi istinatgahından öncü isimlerle cevap vermeyi tercih ederek insan hayatında hayalin ne denli önemli bir nüve olduğunu idrak etmesine katkı sağlayacağım.

Tarih hayali olan insanlarca yazılmıştır.

William Russell; “Büyük işler, büyük hayaller kurma özelliği olan insanlarca başarılmıştır” der.

Bir insanın adanmışlığını anlayabilmek için yaptıkları ile beraber yapmak istediklerini de gözlemlemek gerekir.

Barbara Sher; “Hayaller bizim kim olduğumuzun aynasıdır” der.

Avrupa filozofları; “Hayaliniz yoksa oraya asla çıkamazsınız” der. Bugünü hayal etmeseydi insanlık elbette bugüne ulaşamazdı asrımız.

Marian Anderson; “Hayallerini ve ideallerini bıraktıysan bari yaşamayı da bırak” der.

Şimdi ASSAM için ilham kaynağı olan bizden hayallere uzanalım biraz;

Osmanlı gibi bir cihan devleti düşle başlayan bir hayal değil miydi?

Mimar Sinan hayal etmeseydi bir gerdan gibi yükselir miydi Süleymaniye?

Muştulanan fetih hayali ile surlara gelmeseydi Halid Bin Zeyd (ra) asırlarca canlı kalır mıydı fetih?

Hayal etmeseydi Fatih alınır mıydı AYASOFYA?

Sen kimin torunusun? Dedem hayal etmeseydi yürür müydü karada gemiler?

Ey Soner Yalçın!

Şimdi anladın mı hayalin gücünü?

Senin ilham aldığın fikriyat, batı ve Yunan mitolojisi; Müslümanların hayali karşısında AYASOFYA Camisine vurabildi mi zincir?

Biz hayalin de, gerçeğin de farkındayız. Hem de senin cehlinin farkında olmadığın kadar.

Seninle bizim aramızdaki küçük ama her şey olan fark tevekkülle teslimiyet arasındaki fark kadardır.

Asırlık çınarlar yüzlerce yıl insanlığa gölge olma hayaliyle var olur, şak diye taşı, toprağı ve göğü yararlar.

O asırlık çınarların altından senin gibi milyonlarca insan gelip göçmüştür.

Ayasofya’yı müze yapanlar, Osmanlı’yı tarihe gömdüğünü sananlar,

Gerçeği dinar’da değil dolarda arayanlar bu hayalin manasını anlayamazlar.

Ey Soner Yalçın, yüce Peygamberi doğduğu topraklardan çıkaranlar çürüyüp toprak olmuşken, O kutlu insanın bugüne uzayan hayalini idrak etselerdi, gerçeği nerede ararlardı sence?

Bizce hiç mahsuru yok. Biz hayalimizdeki gelecek yaşamı hayal edelim. Sen gerçek idrakin peşinden git. Nasıl olsa biz çınar olup yükselirken, sen toprakta çürüyüp gideceksin.