Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.40
Gram Altın
2961.46
BIST 100
9340.6
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
11 Ocak 2022

Son Kurban; KAZAKİSTAN

!

Arap Baharı bir umut olmuştu.

Son yüzyıldır Osmanlıdan kopan bölge ülkeleri maalesef kukla idarecilerle halkına düşman bir yönetim ortaya koymuşlardı.

Öyle ya dikta bitiyordu. Halk adalet ve huzurla buluşacaktı. Ülkeyi idare edenler kendilerini zenginleştirirken halkını fakirleştirmişlerdi. Oh olsun diyorlardı…

IRAK’ta ABD işgali esnasında sözüm ona diktatör Saddam’ın heykelini yıkan kişi yıllar sonra barış ve huzurun geleceğini umdukları ülkelerine kan ve göz yaşı ile Coni’nin tecavüzcüleri gelince duyduğu pişmanlığını televizyon kanallarında gözü yaşlı haykırmıştı.

Psikolojik harbin, plansız ve teşkilatsız olarak tarihte ilk uygulamasını yapan Çinli komutan Sun Tzu; “Hasmı güç harcamaya sevk ederken kendi gücünü korumayı bilmek gerekir” diyerek iç savaş çıkarmanın önemine değinmiştir.

İşte bizlerin üzerinde hep bu denendi.

Şimdilerde bu milliyetçilik baharına bir kurban daha eklendi; Kazakistan!

1990’larda Sovyet Rusya’sından bağımsızlığını kazanan ülke zaman zaman muhatap olduğu halk gösterilerine bir kez daha tanıklık etti.

Başlangıçta Türkiye medyası başta olmak üzere birçok ülke medyası gösterileri pek önemsemedi. Aynen bizde olan ağaç kesme protestoları gibi.

Masum bir şekilde ağaçların kesilmesini önlemek, yeşile sahip çıkmak isteyen bir grup doğa severle başladı eylemler.

Sonra baktık ki ülkede ne kadar terör örgütü varsa kamp kurmuşlar Taksim’e.

Polis orantısız müdahale ederken bir yandan da sabah baskını ile göstericilerin çadırlarını yakıyordu. Sonrasını biliyorsunuz.

İşte aynen öyle oldu, Kazakistan’da. Ülkenin 8. Enerji merkezi olduğu bilinirken LPG’ye yapılan zam orta kesimi sokaklara döktü.

Üstelik Kazakistan halkının şehircilikten ziyade köy ve kasaba şeklinde yerleşimi dikkate alındığında bu insanların bir arada olmayan bir grup olduğu bir gerçek.

Bu durumu ülkemizin bazı aydınları şöyle açıklıyor;

“Kazakistan da 10 zengin aile İngiltere de yaşayan çocukları ile milyar dolarlar toplamışlar, bir bölgenin Valisi en zengin iş adamı olmuş. Yani gelir adaletsizliği üst seviyede. Bardağı doğal gaz zammı taşırdı ama var olan adaletsizliğin tepki birikimine sebep olduğu aşikâr.

Aşağıdaki Ayet tavsiye değil bir emir;

Nisa 58﴿ Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğütler veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi işitmekte, her şeyi görmektedir.

İlk misyonumuz adalet yoksa Allah yardım etmez.”

Ne güzelde olayları özetlemişiz değil mi?

Allah yardım etmez. Neye göre etmez. Kime göre etmez. Adalet nasıl ve niçin yokmuş.

Kazakistan halkı son yüzyılda Rusya’nın hegemonyasında baskısı altında din ve milliyetçilik asimilasyonu altında ezilmiş ve kimlik değişimine zorlanmış. Din denen kavramı daha yeni tanımaya başlamışlar.

Onlara bugüne kadar ne İslam tarihi ne Türk tarihi okutulmamış. Ata yurdumuzdan gelen bir sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin çok değil daha 2 ay önce bana söyledikleri;

Biz Türkiye’ye gelinceye kadar Türkiye’nin Türk olduğunu ve kardeşlerimiz olduklarını, Orta Asya’dan gittiklerini bilmiyorduk. Hatta Müslüman olduklarını dahi bilmiyorduk.”

Hal böyle iken siz çıkıp zenginleşmeden adaletsizlikten dem vurarak bu olayları tanımlarsanız yukarıda örneklendirdiğimiz Sun Tzu’nun stratejisini anlayamamışsınız demektir.

LPG zammı ile sokağa çıkanlar fırsat bilinerek kilometrelerce uzaklardan gösteri alanına gelen o kalabalık nasıl bir araya geldi. Kazakistan’da ülkemizdeki gibi bir sivil toplum organizasyonu yok, internet sosyal medya kullanımı yaygın değil. Bu insanlar nasıl organize oldu.

Heyhat…

FETÖ’nün Türkiye’den sonra en güçlü olduğu ülke Kazakistan. Bu size bir şeyler çağrıştırdı mı?

Peki o kalabalığa silahları kim dağıttı? Üstelik o kalabalıktan asker ve güvenlik güçlerine kim ateş açtı. Zam protestosu böyle mi olur?

Saddam Hüseyin’in heykelinin yıkılışını hatırlayın. Aynısı yapılmaya çalışıldı. Kazakistan’ın bugünkü zenginliğine kavuşmasında en büyük rolü oynayan ve daha 2015 yılında halkın %97 oyunu alarak iktidara son kez gelen Nursultan Nazarbeyev’in heykellerini yıkmaya kalkışanlar kimlerdi sizce? Zam protestocuları mı?

Nazarbayev ülkeden kaçtı diyenlerin benzer söylemi 1960 darbesinde merhum başbakanımız Adnan Menderes için ve aynı şekilde 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanımız Erdoğan için kullandıklarını hatırlayın.

Evet son kurban; Kazakistan!

Ama 15 Temmuz’da tutmayan maya orada da tutmayacak. Hoş Rusya’nın oraya girmesi belki gelecekte hedeflenen işleri biraz oyalayacak ama engelleyemeyecek.

Dönem başkanlığını Cumhurbaşkanımızın yaptığı Türk Devletler Teşkilatı hızlı bir şekilde bir Kriz Yönetim Merkezi’nin inşasını gerçekleştirecektir.

Artık Türkiye’mizin liderliğinde bölgemizde kendi göbeğimizi kendimizin kesme vakti geldi de geçiyor bile…

Burada bize düşen ise muhalefetin “AÇIZ” nidalarına aldırmadan zamanımızın Abdulhamid’i Cumhurbaşkanımızı 2023’te yem etmemek.

Sonrası kolay. İşte gelmediği düşünülen Allah’ın yardımı bir de bakmışsınız ertesi gün gelmiş.

Hiç endişeniz olmasın.