Dolar (USD)
34.42
Euro (EUR)
36.27
Gram Altın
2834.30
BIST 100
9389.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Şubat 2024

Son halife Abdülmecid Efendi'den tek hatıra!

Osmanlı’da iki Abdülmecid vardır biri Sultan Abdülmecid diğeri ise Son Halife Abdülmecid. İşte Abdülmecid Efendi Köşkü bugün orijinal yapısını günümüze kadar muhafaza eden çok nadir köşklerden birisi. Günümüzde Koç Topluluğu tarafından sosyal tesis olarak kullanılan Abdülmecid Efendi Köşkü 1880-1885 tarihleri arasında Mısır Hidivi İsmail Paşa için av ve dinleme köşkü olarak inşa edilmiştir. Köşk ismini ilk sahibinden değil, Sultan II. Abdülhamid’in amcazadesi Abdülmecid Efendiden alır. Halife Abdülmecid tarafından yazlık olarak kullanılan köşk aslında, Mısır Hıdivi Paşanın vefatından sonra, yeğeni Sultan II. Abdülmecid tarafından hediye edilmiştir. Abdülmecid Efendi dekorasyonu ve restorasyonu ile yakından ilgilendiği köşkü av ve tatil için kullanmıştır ama köşkün kullanımını bu ikisine sınırlandırmamıştır. Köşkte sanatsal toplantılar gerçekleştiği gibi, siyasi toplantılar da gerçekleşmiştir. Sanata ilgisi olan ve kendisi de ressam olan son Osmanlı Halifesi Abdülmecid Efendi, İstanbul’daki sanatçıları sık sık köşke davet etmiş, ağırlamıştır. ‘’Hatta 1916 yılında Abdülhak Hamid’in “Finten” isimli piyesinin yayımlanması münasebetiyle eseri kutlamak için, altmış kadar şair ve sanatçının katıldığı bir öğle yemeği tertip ettiği bilinmektedir.’’

1924 tarihinde halifeliğin kaldırılması sonucu köşk gayrimenkullerin tasfiyesi ile önce İstanbul Defterdarlığı’na, daha sonra KALKAVAN ailesinin mülkiyetine geçmiş, son olarak Yapı Kredi Bankası’nın kurucusu Kazım TAŞKENT tarafından satın alınarak korunmuştur. 2011 yılında ise Koç Holding Emekli ve Yardım sandığı Vakfı bu eşsiz binayı korumak ve gelecek kuşaklara aktarma amacı ile satın almıştır. Satın alan ev sahipleri köşkü muhafaza etmek için gayret etmişlerdir; selamlık binasının orijinal yapısının muhafaza edilmesi de bu gayrettin bir yansımasıdır.

SULTAN MEHMET REŞATIN TUĞRASI KÖŞKTE

Abdülmecid Efendi Köşkünün zemin katında bir sofa bulunmaktadır, o sofada birçok ayet yer aldığı gibi, bir çeşme bulunmaktadır. Sofada bulunan iki ayet şunlardır:Birincisi Furkan sûresi 65.ayettir ‘’Allah’ım bizi ateşten koru, azat et, iyilerle beraber Cennet’e koy’’

İkincisi ise Enbiya süresi 30.ayettir: ‘’Her şeyi sudan diri kıldık’’

Bu iki ayetti sofada bulunan bir çeşme ve çeşmenin üzerindeki Sultan Mehmet Reşat’ın tuğrası, altında ise ‘’Padişahım çok yaşa’’ ibaresi takip etmektedir

foto-4_3c430ae0921cdf81d075a4de63679d1c.jpeg

TÜRK HANIMLARININ ZAMAN İLE DEĞİŞMEYEN ZARAFETİ

Sadberk Hanım Müzesinin Abdülmecid Efendi Köşkünde düzenlediği ‘’Mâzîden Âtîye Zarâfet’’ sergisi Koç holding ve Vehbi Koç Vakfı kültür kurumlarının desteği ile 17 Mart 2024 tarihine kadar devam ediyor. Mâzîden Âtîye Zarâfet sergisinde 19. yüzyılda saraylı ve şehirli kadınların Avrupa modasını takip etmesiyle başlayan ve Cumhuriyet’in ilanıyla hız kazanan kıyâfet dönüşüm süreciyle beraber kadınların rol ve hakları ele alınıyor. Buna ek olarak, sergide Rahmi M. Koç Müzesi, İnönü Vakfı, Mutlu İlmen, Ayfer Neyzi, Ömer M. Koç ve Yapı Kredi Bankası koleksiyonlarından da eserler yer alıyor.

CUMHURİYET’İN 100.CU YILINA ÖZEL 100 ESER

Sergideki kıyafetlerin ışıltısı, sadeliği, zarıflığı ziyaretçilere o dönemin hanımların zevklerini öğrettiği gibi, yaşadıkları çevreyi de tanıtmaya çalışıyor. ‘’Sergi aynı zamanda bu vesileyle elbiseleri ilk kez bir arada sergilenen Latife Hanım, Mevhibe İnönü ve Afet İnan’ın öncü rollerini de ortaya koyuyor. Cumhuriyetimizin 100. yılı olması sebebiyle 100 esere yer verilen sergide toplumun seçkin kesiminden kadınlara ait, pek çoğu terzi ve mağaza etiketi taşıyan gelinlikler, özel günlerde ve davetlerde giyilen elbiseler, sokak kıyâfetleri, binici kıyâfetleri, çanta, ayakkabı ve şemsiye gibi aksesuarlar sergileniyor.’’

KIYAFETLERDE AVRUPAYİ DOKUNUŞLAR

Sergide sergilenen kıyafetler incelendiğinde kıyafetler Avrupa’yı dokunuşlar gözlenmektedir. Serginin ilk bölümü Osmanlı dönemini yansıtırken, diğer bölümü Cumhuriyet yıllarına ayrılmıştır. İlk bölümde köşke ismini veren Abdülmecid Efendinin eşi de unutulmamış ve düğün kıyafetleri sergilenmekte. Ev sahibesi Şehsuvar Hanımefendinin düğün kıyafetlerinin sergilenmesi serginin de ismini taşıdığı gibi zarif bir davranıştır. Ev sahibesinin düğün kıyafeti harici Avrupa modasının etkilerinin görüldüğü birçok düğün kıyafeti de sergilenmektedir.

foto-3_9d9898eff2cfd0b09331f5f6751ad3d0.jpeg

ABDÜLMECİD EFENDİ KİMDİR?

Abdülmecid Efendi veya II. Abdülmecid (Abdü’l-Mecîd-i-sânî) (29 Mayıs 1868, İstanbul – 23 Ağustos 1944, Paris), 32. Osmanlı padişahı Abdülaziz’in altı oğlundan biri, Osmanlı hanedanından son İslam halifesi, iki kutsal caminin hizmetkârı, 16 Mayıs 1926 ile 23 Ağustos 1944 yılları arası Osmanlı Hanedan reisi, ressam ve müzisyen. Osmanlı hanedanının tek ressam üyesidir ve döneminin Türk ressamları arasında yer almıştır.[1] Amcasının oğlu Mehmed Vahdettin’in 4 Temmuz 1918’de tahta çıkması üzerine Osmanlı tahtının veliahdı olan Abdülmecid; bu sıfatı 1 Kasım 1922’de saltanat kaldırılıncaya kadar taşıdı. TBMM tarafından 18 Kasım 1922’de halife seçildi. Osmanlı halifeliğine resmen son veren 431 sayılı Kanun’un kabul edildiği 3 Mart 1924 tarihine kadar “halife” unvanını taşıdı. Tarihe “Son Osmanlı Halifesi” olarak geçmiştir.

KAYNAK: https://www.khev.org.tr/content/docs/Abdulmecit_Ef...

https://www.herumutortakarar.com/abdulmecid-efendi...

https://www.koc.com.tr/medya-merkezi/haberler/2023...

https://www.sadberkhanimmuzesi.org.tr/tr/sergiler