Dolar (USD)
32.56
Euro (EUR)
34.90
Gram Altın
2442.18
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

17 Eylül 2016

Son durum

Hemen her yazımda belirttim. Trump kazanırsa ki, binde sıfır ihtimal, değişen hiçbir şey olmaz. Olabilemez. Söylediği, vaad ettiği hiçbir şeyi yapamayacaktır. Amerika ve dünya, seyrine devam edecektir.
İlk başlarda cılız ufak tefek homurtular olur, az biraz sızlanmalar, az ötede belki az bucuk itiş kakışlar. Hepsi hepsi iktisatçısına fırsat, ufaktan krizler doğar, borsacının uyanığı, patronun yavşağı bunu kullanır.
Eh o da, yatırımcı ve işçinin ya saflığından yahud ahmaklığından, hadi hafifletelim, tedirgin olmasından kaynaklanır. Daha da ötesi olmaz.
Gel gelelim, Hıllary kazanacaktır.
Nasıl bugüne dek hemen her yazımda Trump'ı hafife alanlar, küçümseyip alay edenler fena yanılacak dediysem , başkan olmasını bekliyenler de yanılacak. Çünkü ona biçilen rol bukadarcıktır. Çapı, kilosu, hesabı tutulmuş, 2 ay daha tezgahda sergilenecek ve sonra raftan indirilecektir. Eğer iş dünyasında adından söz ettirmeye devam etmezse, adı unutulan siyasetçiler defterine kayıt olacaktır.
Magazin boyutuyla, gazeteci esnafına malzeme olan Trump, neye dayanılıp, nasıl ölçülerle değerlendirilen sözüm ona bin bilmem kaç kişiyle yapılan 'anketlerle', top misali, bir cenah New York Times, ittire kaktıra daha önce 8 puan geride gösterdiği Trump'ı 2 puan öne geçiriyor. Bir hafta sonra bu taraf, Clinton'a 5 puan fark attırıyor, anlayan beri gelsin!
Arada, bağımsız ve yeşillere de bişeyler atıyorlar ki, ambalaj bozulmasın elbet.
Mesela Libertarian Party-Özgürlükçü Parti Gary Earl Johnson 9 puan almış ve Jill Stein Green Pary-Yeşil'i 2 puan.
Ya, demek ki, Amerika'da sadece 2 parti yokmuş. Bunu da nerdeyse her yazıda belirttik. De, bu puanlar da elbet şişirme ve heyecanı diri tutma gayretidir.
Yoksa Amerika'da siyaset, hele de Başkanlık seçimi adına hiçbir heyecan kalmayacak.
Ben fazla yoruma girmeyeyim, ve geçen sene yaşadığımız Türkiye'de 2 seçimde bizim anketçilerin hali pür melalini hatırlatayım. Ki, aralarında İhsan Aktaş gibi sevdiğimiz, tanıdığımız, bildiğimiz, ciddi ve saygın insanların şirketleri de var.
E şimdi Clinton'ın sağlık durumu meselesi çıktı, ne olacak? Muhtemelen hiçbir şey olmadan yoluna devam edecektir. Clinton'ın sağlık sorunları aslında yeni de değildir. Hatta Dışişleri bakanlığını bırakma nedeni de budur!
Demek istediğim, eğer sağlık engeli olsa, daha doğrusu bu hesaplar yapılmamış olsaydı, zaten başkan adaylığı da söz konusu olmazdı! Şu halde, çok ama çok acil, önemli ve ani bir rahatsızlık olmazsa, 8 Kasım seçimlerine Demokrat parti adayı Hillary Clinton olarak girecek. E ondan sonra bir aksilik çıkarsa da zaten anayasa gereği Başkan Yardımcısı Tim Keini görevi devralacak.
Türkiye açısından baktığımızda pek de enseyi karartmamak lazım.
Tahminim ilişkiler bundan daha kötüye gitmeyeceği gibi bilakis çok daha iyiye gidecektir. Bunun için aynı kararlılıkta derdimizi gerek FETÖ gerek PKK/PYD ve de Suriye konusunda anlatalım.
Zaten burda sihirli kelime 'anlatmak'. Çünkü biz doğrudan onların anlamasını beklersek, hele de tüm Türkiye düşmanları birleşip lobi yaparken, bu açıkcası aptallık olur.
Haftaya Birleşmiş Milletler toplantısı için gelecek olan Erdoğan ve rical de, geçtiğimiz hafta gelen heyetin önden yaptığı bu 'anlatımı', ve halu hazırda başta Büyükelçimiz Serdar Kılıç ve diğer yetkililerin yürüttüğü çalışmaları pekiştirecektir.
@yusufserce twitter.com/yusufserce