Son Bayram...
Kıymetli okurlarım, mutlulukların Sağanak sağanak yağacağı günlerin arefesindeyiz. Eğer bu yağıştan istifade etmek istiyorsak, bayramların ruhuna göre hareket etmeye mecburuz.
Son yıllarda, bayram yazısı yazarken, eskiyle yeniyi karşılaştırmak adet haline geldi. Aslında, bu karşılaştırmayı yapanlar haksız da değiller... Çünkü, eski bayramlarla yeni bayramlar arasında, siyahla beyaz gibi bir fark oluştu.
Biz, eski bayramlarda yaşananları yazarak, bazı ritüelleri unutturmamaya çalışıyorduk. Maalesef, Koronavirüs, bu konuda işimizi epey zorlaştırdı. Sözün daha açığı, bütün emeklerimizi yok etti.
Umarım, bu Kurban Bayramı virüsle geçirdiğimiz son bayram olur. Artık önümüzdeki bayramları, sevdiklerimizle birlikte doyasıya yaşayabiliriz.
Gerçi, bunun gerçekleşmesi için, bizim biraz daha tedbirleri bırakmamamız gerekiyor. Maske, mesafe, temizlik kuralını kastediyorum
Birde, aşı konusunda hassas davranmak zorundayız. Eğer etrafımızda aşı olmayanlar varsa, mücadeleyi kazanmak için, onları ikna edelim. Çünkü, bu savaşta elimizde aşıdan başka bir silah yok...
Kıymetli okurlar, hayatımızda tek değişmemesi gereken şey, bayramlarda yapılacaklardır. Çünkü, biz o yapılacaklardan uzaklaştıkça, vayramların lezzet ve tadını tam olarak alamıyoruz.
Onun için “Nerede o Eski Bayramlar” sözünü çokça tekrarlıyoruz. Yoksa, bayramlar da, zamanlar da hep aynı...
Efendim, son dönemde, Kurban ibadeti de basitleştirilmeye başlandı. Şöyle, kişiler vekalet vererek bu ibadeti yerine getiriyorlar. Öyle geçmişte olduğu gibi, Kurban ibadetinin çilesini çekmek yok...
Peki vekalet yoluyla bu ibadet yerine getirilmez mi? Elbette getirilebilir... Ancak, Kurbanı kişiler kendi kesip temizlerlerse, iş nur üstüne nur olur.
Evet, bayramlaşmayı son defalık mesafeli yapalım... Ama Kurban ibadetini değil...
Not: Ne olur, bayram süresince Trafik Kurallarına uymayı ihmal etmeyelim... Bizler kurallara uyalım ki, sevdiklerimizin ağızlarının tadı kaçmasın... Kurban Bayramınızı bugünden tebrik ediyorum...