Sol el bilmesin!
Peygamber Efendimiz (a.s.)’ın mübarek ifadeleriyle Allah'ın arşının gölgesi altında gölgelenecek sınıflardan biri de “sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse” dir.
Sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizleyen
bir adam…
Neden gizli veriyor?
Riya karışmasın diye…
Ecrini ve mükâfatını Allah'tan almak için…
Çünkü biliyor ki veren kimse; ecir beklediği makam, zaten
gizliyi de açığı da; geceyi de gündüzü de bilendir. Dolayısıyla yaptığını
sosyal medyada paylaşmaya ihtiyacı yoktur. Allah'ın bilmesi için yaptığını
yazmaya, anlatmaya ihtiyaç yoktur.
Allah (c.c.) her hâlükârda bütün yaptıklarımızdan
haberdardır.
Özellikle ibadetler konusunda, iyilikler konusunda öyle
bir kıvam tutturmalıyız ki Cenab-ı Hak Teâlâ Hazretlerinin rızasından başka,
hoşnutluğundan başka hiçbir beklenti işlerimizde olmamalıdır.
Rabbimiz (c.c.):
“Onlar, kendileri (yemek) istedikleri halde yiyeceği
yoksula, yetime ve esire ikram ederler.” (İnsan, 8) buyurmaktadır.
Bu iyi kullar; kendileri ihtiyaçları olsa bile yemeği
yoksula, yetime ve esire yedirirler.
Bundan sonraki
ayette çok daha dikkatimizi çekecek bir ifade vardır;
“(Ve şöyle derler:) “Biz sizi Allah rızâsı için
doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.”
(İnsan, 9)
“Allah rızası için yapıyor, Allah için yediriyoruz. Allah
için veriyoruz. Sizden bir teşekkür, bir karşılık beklemiyoruz.”
“Ey yetim kardeşim! Ey yoksul kardeşim! Ben veriyorum
sana! Sen bana teşekkür etsen de fark etmez, etmesen de fark etmez. Çünkü ben
teşekkürü âlemlerin Rabbi Allah'tan bekliyorum.
Ey muhtaç olan kardeşim! Sen bana bir karşılık ver diye
yapmıyorum. Sen bana saygı duy diye yapmıyorum. Sen benim yaptığım iyiliği her
yerde anlat diye, benim şöhretimi yay diye yapmıyorum. Sen benim yaptığım
iyiliğe karşılık karşımda ezilesin, mahcubiyet içerisinde olasın, sözümden
çıkmayasın diye yapmıyorum. Ben âlemlerin Rabbi Allah (c.c.) için yapıyorum.
O’ndan ecir ve mükâfat bekliyorum.”
Allah için verdiği sadaka ve yaptığı iyilikleri mümkün
olduğunca gizli yapan, gösteriş ve riyadan uzak kalmaya çalışıp Allah'ın
rızasını her şeyin üstünde tutan kimse; hiçbir gölge bulunmayan günde Allah'ın,
Arşının gölgesinde gölgelendireceği kimsedir.
Efendimiz (a.s.): “Gizli, açık çok sadaka verin ki,
rızkınız bollaşsın, yardıma mazhar olun ve duanız kabul edilsin.”
buyurmaktadır. Ancak sadakanın gizli olanı övülmektedir. Bunun sebebi
insanların rencide olmaması, minnet altında kalmaması ve eziklik hissetmemesidir.
İnsan yaptığı iyilikle günaha girebilir mi?
Evet. İnsan yaptığı iyilikle bazen günaha girebilir.
Bir ayet-i
kerimede Rabbimiz (c.c.);
“Ey iman
edenler! Allah’a ve âhiret gününe inanmadığı halde malını insanlara gösteriş
yapmak için harcayan kimse gibi sadakalarınızı başa kakmak ve incitmek
suretiyle boşa çıkarmayın.” (Bakara, 264) buyurmaktadır.
“Güzel söz, arkasından eziyet gelen sadakadan daha
hayırlıdır” (Bakara, 263) der Cenab-ı Hak Teâlâ Hazretleri.
Güzel sözle gönül almak; arkasından başa kakmanın geldiği
sadakadan daha hayırlıdır.
Efendimiz (a.s.)’ın ifadesi “Verdiği sadakayı öyle
gizleyen adam ki; sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar.”
Ne kadar güzel bir hassasiyet, ne kadar güzel bir tarif…
Bazen basına yansıyor: “Filan yerde bir zengin gecenin
yarısında evlerin önüne paket bırakmış. Filan yerde bir hayırsever kapıların
ziline basarak açılmasını beklemeden kapının önüne şu kadar para bırakmış. Kim
olduğu tespit edilemedi…”
Onlar ne güzel insanlar…
Ecrini ve mükâfatını kimin vereceğini bilen insanlar...
Doğru yere yatırım yapan insanlar bunlar…
Allah'ın katında alacağı ecir ve mükâfatı Cenab-ı Hak
katlayarak verecektir bu insanlara.
Allah (c.c.), yolunda infak edenlere bire 700'e kadar
karşılık vereceğini ayet-i kerimede ifade ediyor. Hatta bu ayetin devamında
buyuruyor ki Allah (c.c.) dilediğine daha da fazla katlayarak verir. Onun için
Allah’ın ecir ve mükâfatını vermesini engelleyecek, sevap almamızın önüne perde
teşkil edecek; riya, gösteriş, başa kakma, şöhret peşinde koşma, insanı rencide
etmek gibi yanlışlar yapmadan hayra, hasenata, iyiliğe, güzelliğe,
yardımlaşmaya devam etmek lazım.
Rabbimiz her birimize verdiğimiz zaman sağ elimizin
verdiğini sol elimiz bilmeden verebilmeyi ve arşının gölgesi altına girebilmeyi
nasip eylesin.