Soğuk Savaş dönüş olur mu?
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, ABD ve Çin’i dünyayı yeni bir Soğuk Savaş’a sürüklemeleri konusunda uyardı.
2000’lerden sonra yükselişe geçen Çin, 2008’de ABD’nin yaşadığı Mortgage Krizi ile sıçrama imkanı buldu.
ABD toparlamayacağı bir finansal krizin içerisinde dolanıp dururken Çin ise hızla dünyanın üretim gücü olmaya devam etti.
Ekonominin zorlanmasına rağmen dünyanın jandarmalığına devam eden ABD; Irak, Afganistan işgallerinin ekonomik faturasını Trump döneminde Araplara silah satarak azaltmaya çalıştı.
Fakat açılan makas öyle kolay kapatılacak gibi değil.
Nitekim Kovid-19 son ölümcül darbeyi vurdu.
Silah gücü ve teknolojik üstünlük hâlâ ABD’nin elinde bulunuyor.
Ama teknolojik yarışta Çin çok hızlı bir şekilde arayı kapatmaya başladı.
Yakın zamanda önde gelen startupların ABD yerine Çin’den çıktığını görürsek şaşırmayacağız.
ABD’nin elinden kolay yolla alınamayacak iki gücü kaldı.
Aslında ikisi de birbirine epey bağımlı...
Biri ABD Dolarının rezerv para olması...
Bir diğeri ise ABD’nin finansal sistemin merkezi olması...
Fakat ikisi de sallantıda çünkü finans piyasaları kârı sever.
ABD, finansal piyasalara kâr sağlama noktasında bugüne kadar oldukça cömert davrandı.
Özellikle türev işlemlerin merkezi olarak ortaya koyulan akış, ABD’nin parasal gücünü finansal gücüyle pekiştirdi.
Ama artık bu kervan da geçiyor.
Çünkü pandemi döneminde ABD bitcoin başta olmak üzere tüm kripto paralara ve ABD Doları yerine gelebilecek tüm alternatiflere savaş açmış durumda.
Hatta IMF Başkanı Georgieva’nın Dünya Bankası Başkanlığı’nı yaparken Çin’e ayrıcalık tanıdığı iddiaları bile araştırılıyor.
Tam bir Soğuk Savaş paranoyasına döndü.
Bundan sonrası artık cadı avı sayılır.
ABD, hem Çin’e muhtaç hem de Çin’e düşman...
Küreselleşme işte böyle bir dünya meydana getirdi.
Hindistan’ı, Çin’e alternatif olarak hazırlamaya çalışan ABD; bu süreye kadar Orta Asya ve Ortadoğu’da yük olarak gördüğü bölgelerden çekilerek Çin’in buraları doldurmasına müsaade ediyor.
ABD’nin rezerv para sahibi olması geleceğe borçlanma konusunda avantajlı hale gelmesine neden oluyordu.
Çin ise bu konudaki dezavantajını dijital para ile aşmaya çalışacak.
Fakat o ana kadar ABD’de Lehman Brothers gibi büyük bir finansal devi batıran Mortgage Krizi’nin bir benzeri şimdi de Çin’de çıkmaya başladı.
Çin’in mortgage devi Evergrande’ın 305 milyar dolar borcu olduğu tahmin ediliyor.
Şirketin elinde bekleyen 1,4 milyon konut ve ticari birim olduğu açıklamaları var.
Şirket ile iş yapan tüm taraflar alacaklarını kurtarmak için kapıya dayanmış durumda...
Ama ABD’nin hatalarından tüm dünyanın ders çıkardığını unutmamak gerekiyor.
Yakın zamanda sağlanacak kamu desekli hisse alımı ile Çin bu sorunu atlatacaktır.
Çin’i finansal olarak yıkamayacağını anlayan ABD, Avustralya ile nükleer denizaltı anlaşması yaptı.
Fransa’nın Avustralya ile olan anlaşmasını rafa kaldıran bu girişim aynı zamanda ABD’nin Fransızlara verdiği bir ders.
Çin’in Kuşak Yol Girişimi’nin Afrika’da ilerlemesine müsaade eden Fransa, ABD tarafından cezalandırılıyor.
Hatta ABD, Fransa’nın İsviçre’ye satacağı uçakların yerine kendi uçaklarını satacak.
Fransa sert tepki verse de ABD mahallenin kabadayısı olarak ipleri elinde tutuyor.
Kabadayıya kafa tutacak bir babayiğit de henüz yok.
İşte böyle bir iklimde liderlerin bir araya geldiği BM Liderler oturumu öncesinde Guterres, Soğuk Savaş’ın tekrarlanmaması uyarısında bulundu.
Soğuk Savaş ekonomisi bugünkü küresel sistemin dönüşemeyeceği kadar küçük bir ekonomi.
Artık çok uluslu şirketlerin küçük kârlara razı olacağı ve sadece silah sanayisinin yarışacğı bir dünya yok.
Dijital paralarla ortaya koyulan bir rekabet var ve Türkiye de burada yerini almaya çalışıyor.
Dijital para için geçtiğimiz hatfa Merkez Bankası; HAVELSAN, ASELSAN, TÜBİTAK BİLGEM ile bir ARGE iş birliği kurdu.
Türkiye gelişmeleri yakından takip etmesine rağmen içerideki yüksek enflasyon ile başı dertte.
Cumhurbaşkanı Erdoğan denetim sinyali verse de yapılan analizler Çin’den Türkiye’ye para girişi olacağı yönünde...
Bu nedenle New York’taki görüşmeler çok önemli.
Zira bu hafta Türkiye’nin gelecek planı büyük ölçüde ortaya çıkacak.