SMA Konusuna Ara Formül
Önce oyuncu Fırat Tanış, müzisyen İlkay Akkaya'nın paylaşımını alıntılayarak, “Varlık Fonu'na aktarılan 75 milyon, SMA hastası çocuklar için kullanılsın” notunu yazıp takipçilerinden destek bekledi.
Ardından
sanatçı Aylin Aslım, Yasemin Göksu
ve HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu
tag’a destek verdi.
İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cem Yılmaz ve İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Tunç Soyer’den
sonra DEVA Partisi Genel Başkanı Ali
Babacan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Muharrem
İnce’den de gelen destekle konu bambaşka bir boyuta taşındı.
Bir anda
ortaya çıkan ve siyasi çıkar konusu hâline
getirilen olayın anında
bıçak gibi kesilmesine neden olan Sağlık
Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasına
değinmek istiyorum.
Bakan
Koca, “İlaç şirketlerinin
baskısı ile çocuklarımızın kobay
olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz. Ülkemizde
SMA hastalığı görülmeyene, mevcut tüm hastalarımız
tedavi edilene kadar mücadelemiz devam edecektir.”
notuyla sosyal medya hesabından geniş
bir açıklama paylaştı.
Açıklamada
SMA konusunun gündeme geldiği ilk yıllarda derhal bir SMA Bilim Kurulu
oluşturulduğuna vurgu yapan Bakan Koca, Kurul’un sadece son 2 ayda 5
kere bir araya geldiğini ve hastalığın tedavisiyle ilgili yeni tüm
çalışmaları yakından takip ettiğini söyledi.
SMA Bilim
Kurulu’nun çalışmaları doğrultusunda ispatlanmış tüm tedavi yöntemleri ile ilaçlar Bakanlık destek kapsamına alınmış.
Sadece
2020 yılında SMA hastalarına 2 milyar Türk Lirası
harcama yapılmış.
Helâli hoş olsun.
Ben hakkımı helâl
ediyorum.
Hepimizin
çocuğu bu amansız hastalığa yakalanabilir.
Türkiye
Cumhuriyeti sosyal bir devlet.
Devletimiz, vatandaşını kimseye muhtaç etmemeli.
Etmiyor
da...
İşte sorun tam da
buradan çıkıyor.
İlaç
firmaları hastalıkla mücadelede Gen Tedavisi’nin işe
yaradığını söylüyor.
Benim
çocuğum son aşamada olsa yapılması gereken her şeyi yaparım.
Eğer Gen
Tedavisi işe yarayacaksa onu da denerim.
Bakan
Koca durumun böyle olmadığını şu sözlerle
dile getiriyor:
“Gen
tedavisinin etkinliğine dair
bilimsel platformlarda yayımlanan kanıtlar henüz
yeterli düzeyde değildir ve hâlihazırda
uygulanan tedaviye üstünlüğüne
dair kanıt bulunmamaktadır. Yapılan bazı çalışmalarda
başta karaciğer yetmezliği ve trombosit sayısında düşüklük
(kanama eğilimi) olmak üzere
ciddi yan etkisinin bulunduğu
bildirilmiştir.”
Bakan
Koca ayrıca Gen Tedavisi sırasında bağışıklık
sisteminin baskılanmasıyla zaten hassas olan hastalarda “ölümcül”
etkilerin ortaya çıkabileceğinin altını kalın
çizgilerle çizdi.
Kimse
ailelerin acısını kendisine oy malzemesi yapmasın.
Kimse de
ailelerin acılarını duymamazlıktan gelmesin.
Bu
çocuklar hepimizin.
Çocuklarımızın şifâ
bulması hepimizin çözüm aradığı “ortak” amaçtır.
Burada
sorumluluğun büyük kısmı bilim insanlarına düşüyor.
Nasıl ki tüm
dünyanın kilitlendiği Kovid-19 salgınını çözmek
için bütün ülkelerdeki bilim insanları “Bu kadar kısa sürede
keşfedilmesi imkansız. Bu kesinlikle yapılamaz. Daha önceki
örnekler ortada, en az 24 aylık çalışma
gerekir.” önyargılarını dikkate
almadan çalışarak 9 ayda aşıyı buldularsa SMA için
de benzer bir süreç yürütülebilir.
Bilim
insanlarımızı bu alanda çalışmaya teşvik
edecek mekanizmalar oluşturmak için çaba harcamak şu
aşamada en akla yatkın çözüm olur.
DÜŞMANA HEDEF GÖSTERİYOR
Polemik
yapmayı sevmem ama buna da değinmeden edemeyeceğim.
Gazeteci
Can Ataklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görevini
bırakması için “Darbe ihtimalini en az görenlerdenim. Bugünün koşullarında
darbe yapabilecek kabiliyet yok. Bana göre darbe
yapmak çok zor.” diyerek yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Tayyip
Erdoğan'ın gitmesi için çok
büyük bir halk öfkesinin olması lazım. Büyük bir
doğal afet, büyük bir deprem, başka bir doğal
felaket… Çok büyük sel, çok büyük yangınlar… Hani
Avustralya'yı yakan yangın vardı ya, o kadar büyük yangınlar,
deprem, çok büyük can kaybına yol açacak
sel felaketi gibi… Ama en korkutucu olan Türkiye'nin bir askeri başarısızlık
elde etmesi.”
Ülkemizdeki
demokrasiden dem vuranların bu “demokrasi(!) abidesi yöntemlere” getireceği yorumları/eleştirileri dikkatle takip edeceğim.