Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Mart 2013

'Sızdırma' turnusolü

İmralı "tutanaklarının" sızdırılması turnusol kağıdı gibi vazife gördü.

Doğan Grubu'ndan ayrılan Milliyet'in "tutanakları" yayınlaması ilginçti. Daha düne kadar aynı yayın grubunda olan Hürriyet'in eski kardeşine "Oslo sabotajcısı" muamelesi çekmesi ise daha ilginç.

Herhangi bir cemaat, parti veya düşünceye angaje medya organlarının tavırları da kimin nerede durduğunu gösterdi. Kimin samimi bir şekilde çözümden yana kimin "İyi oldu" diyerek sevindiğini görme şansı yakaladık.

***

Tutanakların içeriği, gerçek mi yalan mı olduğu, kimin sızdırdığı gibi sorular ikinci dereceden önemlidir.

Aslı bu "tutanaklar" vesilesiyle dost-düşman herkesin eteğindeki taşı dökmeye başlaması.

"Kripto barış yanlıları" sokağı, Hükümet aleyhine kışkırtabilmek için tüm gayretiyle çalışmaya başladı..

Kripto diyorum çünkü "barış"tan yana görünüp "gizli gizli" Başbakan Erdoğan'ın ve Hükümet'in açığını yakalamak onların tek hedefi.

"Ya demedim mi?" diye başlayan cümleler kuranlara dikkat edin. Satır aralarında çözüm sürecinin akamete uğraması için nasıl bir "aşk" beslediklerini göreceksiniz.

***

Kripto'ların, toplumun tüm kesimlerinin artık bıktıran bu kör şiddetin biran önce bitmesi için verdiği destek karşısında bir süredir sesleri kısıktı.

Milliyetçi, Kürtçü, Liberal, Solcu veya İslamcı görünmeleri önemli değil. Önemli olan Hükümetin aleyhine olacak hiçbir "fırsatı" kaçırmamaları.

Sokağın, Hükümet'e ve Başbakan Erdoğan'a verdiği desteği kırabilirlerse başarılı olacaklarını düşünüyorlar.

Çünkü toplumun önünde hiçbir sistemin, ideolojinin veya gücün duramayacağını onlar da iyi biliyor. Habur gibi Oslo gibi manipülatif olaylara bel bağlıyorlar bu yüzden.

***

Burada dikkati çeken bir konu da CHP'nin tavrı.

Görüşmelerin başladığının duyurulduğu ilk günlerde, Hükümet'e "kredi açtığını" duyuran Kılıçdaroğlu, sızdırma vesilesiyle partideki ulusalcı-Kemalist damara yaklaştı.

Kılıçdaroğlu, tutanaklara gönderme yaparak, "Bir tarafı dinledik, şimdi diğer ortağı dinlememiz lazım" dedi.

Açıkgözlülük yaparak Öcalan'la Hükümeti "ortak" gösterip "hakem" pozlarında Başbakan'dan "İfade" istiyor.

Fakat tahmin etmediği bir tehlike var Kılıçdaroğlu'nun; İnönü'leşmek!

Kılıçdaroğlu maalesef hızla, 1930'ların tek parti şefi İnönü pozisyonuna düştüğünü fark etmiyor!

***

Başbakan Erdoğan açıkça söyledi: "Medya üzerinden yapılan karanlık operasyonlara, kurulan tuzaklara itibar etmeyin. Biz çözüm için uğraştıkça çözdürmemek için uğraşanlar var."

Aynen öyle. Uludere'den Habur'a, Oslo'dan İmralı'ya o kadar çok "tuzak" var ki. Daha da olacak!

Allah (CC) ferasetimizi artırsın!