Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 May 2024

Siyonistler kadar sabırlı mıyız?

İsrail terör devleti, 7 Ekim 2023’ten 26 Mayıs 2024’e kadar iki yüz günü aşkın bir sürede havada, karada, denizde Gazze şeridindeki şehirleri, kasabaları, köyleri ve mülteci kamplarını bombalıyor. Filistinliler için güvenli bölge kalmadı. Filistinliler nereye gidecek. Gazze’de her gün onlarca insan şehid oluyor, bir o kadarı yaralı kurtuluyor. Bunun daha vahimi İsrailli teröristler girdiği sivil bölgelerde silahsız insanları tutukluyor, bilinmeyen yerlere götürülüyor. Oralarda işkenceler, zulümler yapılıyor. Kurtulma şansları da olmuyor bu tutukluların. Kurtulabilenlerin çoğu sakat, çoğunun uzuvları kesilmiş bir halde bırakılıyor.

Siyonistler hakkında amansız mücadelesiyle tanıdığımız yazar Aytinç Kantoğlu, Filistin için yapılan bir oturumda şöyle konuşmuştu:

Siyonistler sabırla yol aldılar, gizlendiler yüzleri farklı farklıydı. İçleri, özleri birdir...

Şimdi artık gözle görülür bir hedefe ve bir cihan zaptına ulaştılar, fail olarak açığa çıkmakta sorun görmüyorlar. Soru şu; risk alıyorlar mı almıyorlar mı?

"Sen" yoksan risk almıyorlar, demektir. Ama ya sen varsan!

"Sen" var mısın?”

Haysiyetin ineceği bir yer kalmadı. Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrailli teröristler için yakalama kararı çıkartıyor. Resmî adıyla “Dünyayı Aydınlatan Özgürlük” bizim bildiğimiz adıyla Özgürlük Anıtına sahip ABD ise senatörüyle, devlet başkanıyla hariciye reisiyle Uluslararası Ceza Mahkemesini cezalandırmaya hazırlanıyormuş. Neyseki Kıta Avrupası, Uluslararası Ceza mahkemesinin kararına uyacaklarını ve İsrailli yöneticilerin ülkelerine yapacağı seyahatte tutuklanacaklarını bildirdiler de dünyada adalet ve hukuk sesleri birazcık olsa da yükselmeye başladı.

Bugüne kadar Dünya üzerinde devlet kuramamış; ancak, bütün devletleri emrine amade kılmış bir ideoloji varsa o da Siyonizm’dir. Siyonistler, Dünya hâkimiyeti için bütün vasıtaları mübah görmüştür. Bu emellerini yerine getirebilecek hangi yöntem tatbik edilecekse etmişler. Dünyada yakın zamanda bile ortaya çıkan birçok facialara sebep olmuş birçok hadisenin baş mes’ulüdür. Siyonistler, mesela Afganistan ve Irak işgali için 11 Eylül 2001’de İkiz kulelere yapılacak saldırıların planlayıcısı olmuşlar. Bugün zavallı Ukrayna halkının başına getirdikleri palyaço bir Yahudi ile Ukrayna’yı Rusya’yla kafa kafaya tokuşturuyorlar.

Bugün Siyonistlere karşı en büyük tepki Türkiye ile birlikte İspanya, Rusya, İrlanda ve Baltık ülkelerinden geliyor. Bunun sebebi buralarda Siyonistlerin hâkimiyetinin kırılmış veya kırılmakta olduğudur.

Meselenin anlaşılması için tarihten küçük bir örnek vereyim:

İstanbul Yahudileri Prensi 1492 senesinde, İspanya baş hahamı (Chemor), merkezi İstanbul’da bulunan Yahudi Parlamentosu’na (Grand Sanhedrin) İspanyol kanunundan dolayı kendisinin kovulmak üzere olduğunu ve ne tavsiye edeceklerine dair bir mektup yazar.

Şöyle bir cevap alır: “Musa’nın yolundaki aziz kardeşim, katlanmak zorunda kaldığın talihsizlikleri ve endişelerini aktardığın mektubu aldık. Bu duyduklarımızın acısı içimize işledi.

Büyük Baba ve Hahamın tavsiyeleri şunlardır: 1-İspanya Kralının seni Hıristiyan olmaya mecbur ettiğini yazdığına gelince, onun istediğini yap, aksi takdirde daha sonra istesen de yapamazsın. 2-Mallarını yağma etme emrine gelince: evlatlarını tüccar yap, onlar da küçük küçük, Hıristiyanların mallarını yağmalasın. 3-Canına kastetmek istediklerine gelince, evlatlarını doktor ve eczacı yap, onlar da Hıristiyanlar’ın canlarını alsınlar. 4-Sinagoglarını tahrip etmek istemelerine gelince; evlatlarını rahip ve kilise üyeleri yap, onlar da Hıristiyanların kiliselerini tahrip etsinler. 5-Şikâyet ettiğin birçok sıkıntı verici olaylara gelince, evlatlarını avukat ve hukuk adamları olarak yetiştir ve onların devlet işlerini karıştırdıklarını ve Hıristiyanları senin boyunduruğun altına sokarak, dünyaya hâkim olmanı ve onlardan intikam almanı sağlamalarını izle. 6-Sana verdiğimiz bu tavsiyelerden sapma, çünkü bunları yaparak, senin ne kadar utanç verici durumlara düştüklerini göreceksin ve gerçek güce ulaşacaksın. (İMZA) İstanbul Yahudileri Prensi” (Nilus, 2004: 128-129).

Bugünkü Siyonistlerin fikir babası Thedor Herzl, Yahudi ulusunun dünyaya yönelik fikrini şöyle ifade etmişti: “Düştüğümüz zaman, devrimci, işçi sınıfı, devrimci partinin küçük memurları oluruz. Fakat kalktığımız zaman, işte korkunç gücümüz o zaman ortaya çıkar.” (Nilus, 2004: 28)”

Demek ki 1 Mayıslarda kimsenin “işçi derdi” yokmuş.

İslam ümmeti özgür olana kadar var mıyız? Kudüs ilk kıblemiz ve Gazze şerefimizdir.