Siyasi mi Ahlaki mi?

Önümüzde uzun, lirik öyküler var; ömrünüz yeter mi tercümesini izaha bilinmezu2026 Görüyoruz, hissediyoruz; dokunuyor, yaşıyoruz.

Bir hayal, bir arzu gibi dilendi, dillendirildi aynı sevda ve davaya gönül veren siyasilerin karşı karşıya geldikleri, aralarında ciddu00ee bir husumet husule geldiği düşüncesi. Senelere dayanan gönül birliktelikleri ve fikir beraberliklerini her fırsatta izah eden Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül üzerinden türlü senaryolar üretildi ve nihayet cumhurbaşkanlığı yemin ve devir teslim töreninde bu iki lider bir kez daha bir güzel örnek sergileyip sözleri kadar halleri ile de güzide bir lisanı arz etti. Bu hal, bilhassa Türkiye'nin ikbal ve istikbalinde ziyade artık ideolojilerini haklı çıkarmak uğruna kaos ortamından haz duyma noktasına gelen muhalif kalpler için tefekkür edilmesi gereken bir hadisedir. Liderlerin halk nezdinde sergiledikleri "kardeşim" vurgusu ise, sözde değil özde temelinde Hak rızası bulunan oluşum ve birlikteliklerin muhkemliği hususunda derin ipuçları vermektedir.

-Muhalefet Açığı; Muhalif Ağrısı-

Günümüz Türkiyesi'nin siyaset alanında en büyük ve temel sorunlarından biri şüphesiz kaliteli ve aklıselim bir muhalefet açığıdır ki bu, iktidar için de böyle olmalıdır.

Muhalefetin ortaya aday olarak bıraktığı isimle inandıkları, ülküsü, ilkeleri ile beraber seçmenini de yok sayan bir duruş sergilediği hepimizin malumu. Her fırsatta Ak Parti ve seçmeninin kültür seviyesine söz söyleme hadsizliğine düşen bu hareketin seçmenini de halk üzerinde sergilenen eza ve cefaya alet etmesi yaşanan son hadiseyle bir kez daha ispatlandı.

Başbakanlıktan cumhurbaşkanlığına halkın seçimiyle terfu00ee eden, halk eliyle daha tarafsız bir noktaya getirilen Tayyip Erdoğan'ı millet sözcülerinin yer aldığı mecliste, üstelik iç tüzüğü atma acziyyeti göstererek protesto yoluna gitmek siyasi bir hareket sıfatıyla açıklanabilir mi? Halkı kışkırtmaktan öteye gidemeyen muhalefet bu yoksul tavrı sergilemekle mütemadiyen kan kaybeden oluşumlarına planlı bir canlılık getirmeyi mi hedeflemiştir yoksa nezaket ve saygının en ziyade sergilenmesi gereken bir zaman ve mekanda toy bir fevrilik hareketi göstererek samimiyet izharında mı bulunmuşlardır? Mecliste kitapçık fırlatılmasından sonra "özrü kabahatinden beter" misalince yapılan açıklamaları güçlü bir muhalefet duruşuyla izah etmek biraz saflık olmaz mı? Peki, sergilenen başarısızlık örneğinin, kaybedilen seçmenin, itibar ve hassasiyetin meclis içerisinde bu şekilde kamufle edilmeye çalışılması; tecrübe, kalite ve kültür gibi kelimelerle övünen bir yapılanma adına hangi kültür seviyesi ile açıklanmalı?

Çarpıklıklar silsilesine bırakılan bu son tuğla; her fırsat kendi lehine çevirmeyi vazife edinerek sessiz ve derinden ilerleyen Selahattin Demirtaş'ı ana muhalefet olma yolunda bir adım daha ileriye taşımış, CHP'nin kendi içindeki çelişki ve kavgasına içli bir çığlık daha bırakmıştır.

u2026ve evet; ülke siyasetinin en büyük açık ve açlığı güçlü, kaliteli, nitelikli bir muhalefet anlayışıdır. Her söylenene muhalif bir duruş değil, hayra katkı zarara rest bir muhalefet varlığı.

Ak partili olsun ya da olmasın vicdan sahibi her ferdin bu boşluğu içinde taşıması gerektiğine inananlardanım.

Selam ile.

Nuray Alper