Siyasi Birlik

Platon’un meşhur bir sözü vardır: “Siyasetçiler bilge olmadıkça ya da bilgeler siyasete girmedikçe hiçbir sorun çözülemez.”

İster iktidar olsun ister muhalefet olsun tüm siyasetçilerin iddia ettikleri, biz yaparız dedikleri şeylerin yüzde doksan dokuzunun maddi-fiziki sorunlar, meseleler olduğunu görürsünüz. Bir şehrin veya ülkenin ihtiyacı olan yol, köprü, altyapı, imar, vb. veya tüm bunların bakım, onarım ve yenileme işleri olduklarını görürsünüz.

Bu meselelerin ülkedeki her insanın veya her grubun ortak sorunu olduğunu da görürsünüz. Siyasetçilerin bu mesele ve sorunlarda daha çabuk uzlaşabildiği ve daha hızlı çözümler yapabildiğini de görürsünüz.

Şehir ve ülkelerin sorunları bu çağda milyonlarca çeşide ulaşmıştır. Siyaset, bu sorunlara yeni sorun üretme alanı değil çözüm üretme ve icra alanıdır. Bir siyasetçi, sorunlara çözüm üretmiyorsa, çözüme yanaşmıyorsa bugünün tavrı ile değil yüzyıllar öncesi Avrupa ortaçağındaki gibi kaba, yobaz ve cahil tavrıyla yaşıyor demektir.

Günümüzde milyonlara ulaşmış maddi manevi sorunlar, siyasi birlik olmadan nasıl çözülebilecek? Tüm dertler, mutabakat sağlanamadan, ortak akıl kullanamadan ne kadar sürede çözülebilecek?

Siyasette birlik olur mu? Hangi devirde yaşıyoruz? Ne demek siyasi birlik?

Siyasi birlik demek, diktatörlük demek. Diktatörlük, zulüm demek. Olmaz. Demokrasi olacak. Herkes, ne isterse söyleyecek. Çoğunluğun dediği bile olmayacak. Azınlıkta kalanların da sesi dinlenecek.

Şimdi birazcık insaf gözüyle bakalım ve işin doğrusunu görmeye çalışalım.

Birinci olarak şu meseleye bakalım: Çevre kirliliği diye bir şey var. Sayısız sorunun kaynağı. En önemli zararlarından biri sağlığımız üzerinde görülüyor. Ölümcül hastalıklara yol açıyor. Sorunların çözülmesi çok kolay değil. Toplum birlikte hareket edecek, en güçlü ve en etkili yasalar çıkarılacak, bunun için bütün siyasi partilerin hiç tereddütsüz ortak hareket etmeleri gerekiyor. Birlikte hareket ettiklerine dair bir kanıt var mı? Hiç yok. Olsaydı, bazı sorunlar kesinlikle çözülürdü.

İkinci olarak da şu meseleye bakalım: Terör, dış tehdit, vesaire benzeri sorunlar. Kesinlikle siyasi birlik gerektiren bir konu. Birlikte başarılmış bir iş var mı? Kesinlikle yok. Olsaydı, sorunların en azından bazıları çözülürdü.

Üçüncü olarak da en hayati konuya bakalım: Bir ülkeyi yüzyıllarca güçlü tutacak, stratejik özellik taşıyan büyük siyasi, ilmi, ahlaki, ticari, iktisadi, teknik projeler. Bu projeler, tam bir siyasi birlikle gerçekleştirilebiliyor mu? Elbette hayır.

Demokrasi diyerek ülkeye yapmadıkları kötülük kalmıyor.

Yeryüzünde kaç milyar insan yaşıyorsa o kadar farklı kişilik, o kadar farklı fikir vardır. Zaten bu durum yaradılış gereğidir. Bazı insanlar, bazı insanlarla bir araya gelip fikir grupları oluşturabilirler ve zaten öyle de yapılıyor. Örneğin siyasi partiler gibi.

Ama ortak insanlık sorunlarında, ortak fikir üretmek de gerekiyor. Ortak fikir üretmek için insani niteliklerin, idealler ve bilgeliğin yeterli olması gerekiyor. Ne kadar insani nitelikli, ideal sahibi ve bilge insanınız varsa o kadar ortak soruna ortak fikir üretir, o kadar gayretli ve müspet davranırsınız. O kadar maddi-fiziki soruna nitelik, ideal ve bilgelik doğrultusunda hızlı ve yararlı bir çözüm bulursunuz.

Bunları sağlamadan asla yol alamaz, asla ayakta kalamazsınız.

Bu siyasi anlayış var mı? Yok. Öyleyse, nasıl siyasi birlik kuracaksınız?