Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2423.25
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Haziran 2022

Siyasette samimiyet

Her dem siyasetin kirliliğinden bahsederiz. Siyasi alandaki oyunlardan, siyasilerin oyunlarından anlatır, siyaset kurumunu kötüler dururuz. Acaba kirlenen, bozulan siyaset kurumu mu yoksa siyaset yapan insanlar mı? Siyaset onun içindeki insanların temizliği kadar temiz, kirliliği kadar kirlidir. Siyaset yapan insanlar temiz olsa acaba siyasetin kirliliğinden bahsedebilir miyiz?

Hayatta örnek aldığımız, çalışmalarını sevgiyle takip ettiğimiz, fikirlerinden faydalandığımız ve eserlerini severek okuduğumuz kişilerle muhabbet ederken niçin siyasete girmediklerini sorduğumuzda onlar da siyasetin kirli olduğundan bahsederler ve geri dururlar. Burada sormamız gereken soru şu değil midir? Temiz, ahlaklı, ilkeli insanlar siyasetten uzak durduğunda o alanı tasvip etmediğimiz kişiler doldurmayacak mı? O zaman onların yaptığı yanlışlarla siyaset kirlenmeyecek mi?

Hayatın her alanında olduğu gibi siyasette de samimiyet çok önemlidir. Siyasilerin gösterdiği samimi duruş ve davranışlar herkes tarafından en ince noktasına kadar takip edilmekte ve bilinmektedir. Makam ve mevki uğruna bütün değerlerini ayaklar altına alan, bütün ilkelerini göz ardı eden, bütün benliğini değiştiren insanlarla hangi siyaseti yürütecek ve hangi hizmeti yapacaksınız? Herhangi bir projesi olmayan, herhangi bir söylemi olmayan, tek hedefi iktidarı devirebilmek olan kısır siyasilerin ve sözde altılı masanın, aslında biri gizli yedili masanın samimiyetlerini sorgulamak gerekir.

İnancından ötürü başını örten kadınlarımızın başörtüsünü bir metrekarelik bez parçası diye nitelendirip başörtüsü yasağını savunurken mi samimiydiniz yoksa enteresan bir şekilde başörtülü açılımı adı altında parti programı düzenleyerek çarşaf giyen kadınların oy uğruna yakalarına parti rozetini takarken takındığınız tavırda mı samimiydiniz? Başörtüsü çilesine biz son vereceğiz derken mi samimiydiniz yoksa 2008 de çıkan bir yasayla kaldırılmak istenen başörtüsü yasağını Anayasa Mahkemesine iptal için taşırken mi samimiydiniz? Başörtülü kızlar üniversiteye rahatlıkla girecek ve bunu CHP çözecek derken mi samimiydiniz yoksa üniversite kapılarında ikna odaları kurup kızlarımızı başlarını açmak için zorla ikna etmeye çalışırken mi samimiydiniz?

İçişleri bakanı olduğun dönemde 28 Şubat kararları için “Uygulanması gerektiğine gönülden inanıyorum, kıyafet yasası da uygulanacak” diyerek başörtülü oldukları için törene katılmalarına izin verilmeyen öğrencileri “Kes sesini. Konuşmaya hakkın yok” denilerek sahneden indirttiğin dönemde mi samimiydiniz yoksa söylediklerinizi ve yaptıklarınızı unutup adeta aklımızla alay edercesine “Genç kızlarımıza barikat olan bendim, bizim olduğumuz yerde kimse birinin başörtüsüne dokunamaz” derken mi samimiydiniz?

Başbakan olduğunuz dönemde “Hiçbirimiz vazgeçilmez değiliz”, “Biz ahde vefayı her şeyin üstünde tuttuk. Makamlara, mevkilere, koltuklara veda ederiz ama ahdimize, ilkelerimize, davamıza asla veda etmeyiz”, “Bu kongre bir veda kongresi değil bir vefa kongresidir” derken mi samimiydiniz yoksa koltuk elden gittikten sonra ihtiraslarınıza kapılıp bütün değerlerinizi ayaklar altına alan siyasi hareketlerle iş birliği yaparak önceden söylediklerinizin tersini söylemeye başladığınızda mı samimiydiniz?

Biraz samimiyet lütfen.

Samimiyetleri sorgulamaya devam edeceğiz.