Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.73
Gram Altın
2967.39
BIST 100
9729.19
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Şubat 2022

Siyasette nezaket rüzgârı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından eşi Emine Erdoğan Hanımefendi ile birlikte koronavirüs testi yaptırdıklarını ve testin pozitif çıktığını duyurdular. Bu açıklamadan sonra özellikle muhalefet parti liderleri, "geçmiş olsun" mesajları ile siyasette nezaket rüzgârı esmesine ve özlediğimiz nezih siyaset dili konuşulmasına vesile oldular.

Siyasetin harlı ateş misali gündemi, bir nebze olsun nefes aldı.

Nezaket rüzgârı, kısa da olsa özlenen günlerin yaşanmasına sebep oldu.

Siyaset, rekabet zemininde yapılır. Rekabetin tarafları ise siyasi partilerdir. İster siyaset, ister ticaret, isterse rekabetin esas ve meşru olduğu bütün alanlarda, rekabetle beraber mutlaka bulunması gereken bir şey daha vardır ki, o da nezakettir.

Rekabet, nezaketi yok eden, öteleyen anlayış değildir.

Her ne kadar yozlaşsa da siyasette nezaket, rekabete dayalı olarak silinmemelidir. Siyasette makbul olan; nezih ve zarif bir dildir. Son yıllarda ülkemizde siyaset dilinin oldukça kirlendiğini görüyoruz. Maalesef nezaketten, empatiden sağduyudan uzak bir dil ve üslup tercih ediliyor. Siyasetin, insaniyet, adalet, merhamet nezaket ve muhabbetimizi eksiltmesine izin vermemeliyiz. Siyasetler ve siyasetçiler değişir, insanlık baki kalır.

Siyasette seviyenin dibe vurduğu, nefret ve ayrıştırıcı söylemlerin arttığı şu günlerde eski siyasetçileri, deyim yerindeyse 'mumla' arıyoruz. Merhum Süleyman Demirel'i, merhum Bülent Ecevit'i, merhum Necmettin Erbakan'ı, merhum Turgut Özal'ı... Siyaset yaptıkları döneme tanık olduğum için şanslı sayıyorum kendimi. Bu dört isim yıllarca siyaseten rekabet içinde oldular. Yeri geldi, siyasi mizah ile zekalarını da yarıştırdılar.

Ez cümle, damaklarda özlenen bir tat, dimağlarda gülümseten anılar bıraktılar.

Kullandıkları dil, devlet geleneğine uygundu.

Nezaket dilinden mahrum söylemler, zıtlaşmalar, kutuplaşmaları, kırgınlık ve kızgınlıkları tetikliyor. Çünkü siyasetçi toplumun rehberi ve aynasıdır. Fikirlerin ve meselelere yaklaşımların farklı olması, bir zenginlik ve avantaj iken, bunların dile getirilmesi esnasında şayet dil ve üslup nezaket sınırlarını aşar ve yaşarsa, çözüm üretmekle yükümlü siyasetin bizzat kendisi problem haline gelir. O sebeple siyasette ve toplumda kullandığımız dil ve üslup kimliğimizdir.

Devlet geleneğimizde, devlet örgütündeki hiyerarşiye saygı, lidere bağlılık vardır. Söz ağızdan çıkmadan önce üç kapıdan geçmelidir:

İyilik,

Nezaket,

Lüzum,

Siyasette, rekabet ve nezaket Elele tutuşabilir.

Ferman, Alemlerin yüce Rabbinden gelmiş, üstüne de tek bir söz dahi söylenmez.

Bakara suresinin, 83. Ayeti’nde Allahü Teâlâ şöyle buyurmaktadır: "İnsanlara güzellikle söz söyleyiniz."