Siyasetin Amacı ve Gücü
Bir işi yapmak için gücünden yararlanılan nesneye araç, istenilen sonucu elde etmeye amaç denir. Ekonomi, siyaset, sanat, bilim, teknoloji, güç, birer araç, toplumun güven ve refahını sağlamak ise, amaçtır.
Siyaset, bütün bu
unsurların üzerinde nihai karar verici bir işlev üstlenir. Çünkü siyaset diğer
unsurların amaçlarını kapsar, hatta
diğer amaçların gerçekleşmesinin
koşuludur.
Leo Strauss, her
siyasi eylem, ya muhafaza etmeyi ya da değiştirmeyi hedeflediğini söyler. Ancak
her iki durumda da amaç daha iyiyi
elde etmektir. (Burhanettin Tatar)
Aristoteles
siyaseti, erdemle birleşmiş yüce bir etkinlik olarak görür ve kamu yararını
bireysel yaşamın en yüksek amacı
olarak ele alır.
Bu örneklerden
çıkan sonuca göre; siyasetin öznesi insan, hedefi iktidar, amacı insana hizmet etmektir. Siyaseti kişisel çıkarı için kullananlar,
toplumu yozlaştırarak siyasi gücünü
zayıflatırlar.
Bir devletin
uluslararası ilişkilerde uyguladığı siyasetin yegâne vasıtası güçtür. Bu vasıtaya sahip olmak bütün devletlerin
en önemli gayelerinden biridir.
Peki, siyasi güç nedir?
Siyasi gücü kısaca tanımlamak gerekirse; devletin
yönetilme kapasitesidir. Vatandaşların yönetime ve karar alma süreçlerine
etkisi, diplomatik alandaki etkinliği, liderlik özelliği gibi yönetsel ve
örgütsel unsurların nitelik ve nicelik değerlerinin toplam hâsılasıdır.
Siyasi gücün temel
unsurlardan biri insandır.Hayatta
beklentisi olan, başkalarına saygılı, farklılığı kabul görmüş, yasal sınırlar
içinde itiraz edebilen, özgürlüğünün farkında olan birey, siyasi gücün itici unsurudur.
Niteliklerini
kısaca belirttiğimiz bireyin kamu harcamaları konusundaki merakını gidermek,
isteklerini duyurmak, siyasi görüşlerini topluma yansıtmak, yönetimde söz
sahibi olmak, sosyal yardım faaliyetlerinde bulunmak, kısacası akla gelebilecek
her maksat için örgütlenmesi, bir örgüt içinde bulunması, bireyin gücünü
arttırdığı gibi, bireyin yönetime yansıyan gücünü de çoğaltır.
Bireylerin, yasal örgütler
içinde faaliyetlerini sürdürebilmeleri, toplumsal gerginliklerin giderilmesini
kolaylaştırır. Örgütler, bireyin tek başına duyuramayacağı sesinin kamuoyu
tarafından duyulmasını sağlar. Kamuya aktarılan fikirler ve görüşler devlet
elitlerini uyarır, yön gösterir, hatalara işaret eder, doğru uygulamaları
destekler ve yüreklendirir.
Vatandaşları
tarafından kurulan örgütlerce denetlenen, kollanan, eleştirilen ve desteklenen
bir yönetimin kalitesi artar. Kalitesi yüksek olan bir yönetim, siyasi gücün önemli bir unsuru olur. (Y.Tezkan)
Bir milleti teşkil
eden bireylerin aralarındaki dayanışmanın, karşılıklı ilişkilerin, toplumsal
bütünleşmenin ve bir ülke halkına ait olma duygusunun geliştiği bir toplum, siyaseten güçlüdür.
Siyasi gücün oluştuğu bir ülke halkı, herhangi bir dış
tehdit karşısında, tehdidin nasıl oluştuğuna hiç bakmadan, her türlü
fedakârlığa katlanabilir. Bunun iki temel nedeni vardır. Biri üzerinde
yaşanılan toprağa olan bağlılık, diğeri, bir ülke halkına ait olma duygusudur.