Siyasetçinin kalitesi
Eskidevirlerdenberisiyaset ne için yapılır sorusuna cevaplar aranmıştır. Bulunan en ortak cevap, iyiyi yapma, hayırlı olanı yapma olarak değerlendirilmiştir.
İktidar ve muhalefet yani siyasetin
tümü iyi olan hayırlı işleri yapmak için varlar. Ancak ister iktidar olsun
ister muhalefet olsun millet ve ülke meselelerinde insana ve insanlığa
siyasetin yapacağı her türlü hayırlı iş, mutlaka terbiye edilmiş nefslerle
mümkündür. Nefs terbiyesi her insana gerekli olduğu gibi en çok da sürekli
olarak toplumun önünde duran siyasetçilere gereklidir. Çünkü siyasetçiler, bir
gün iktidar bir gün muhalefet sıralarında oturuyor olabilirler. Böyle bir durum
da insan nefsine en ağır gelebilecek işlerden biridir.
Her insanda nefs vardır ve imtihana tabi olan, bu
nefstir. Terbiye edilmemiş bir nefs, kimde bulunuyorsa bulunsun mutlaka ve
mutlaka ortalığı yangın yerine çevirecektir.
Terbiye edilmemiş nefs, toplum ve kurumlarda adını
değiştirir ve Siyaset olarak görünür. Böyle bir nefsin sahipleri,
iktidar ise her yaptığını doğru görür. Her daim, her yaptığı ve söylediğinde
kendini haklı görür. Böyle bir nefsin sahipleri, eğer muhalefette ise iktidarın
her yaptığını zulüm, her söylediğini yanlış ve haksız görür.
Bundan dolayı siyasetçiler, siyasi hayatta bilgiden
önce mutlaka ve mutlaka ahlakı öncelemeli ve önemsemelidir. Siyaset, herkes
için bilgi meselesi olarak görülüyor. Ancak siyaset, bilgi meselesinden önce
büyük bir ahlak (nefs
terbiyesinin eseri ahlaktır) meselesidir.
İktidar da olsanız muhalefet de olsanız sizin millet
meselelerine, ülke meselelerine dair fikirleriniz elbette ki olacaktır. Siyasi
konularda farklı
fikirler, farklı inançlar, isteseniz de istemeseniz de her zaman olacaktır. İster
iktidar olun ister muhalefet olun... Siyasetin neresinde olursanız olun, millet
ve ülke meselelerinde hangi problemleri çözdünüz, hangi derde çözüm getirdiniz
ondan haber verin.
İktidar ve muhalefetin zihniyeti, var olan ve olacak
sorunları çözmek içindir. Başka bir zihniyetinin olmaları düşünülemez. İktidar
ve muhalefet, kurumsal zihniyet olarak, icraat plan ve program olarak aynıysa o
zaman ne değişmiş olacak ki? Sonuçta aynı kurumsal zihniyet, aynı plan ve aynı
programlarla icraat yapacaklar demektir. Dolayısıyla sadece aktörler değişecek,
icraat çıktılarında değişen pek bir şey olmayacak demektir.
Siyasetçinin “Ben gelmeliyim” iddiası ve “İktidar için plan, program hazırlığı” konusundakaliteli olduğunu belirleyen en büyük etken,
sorun tespit etme ve o sorunları çözme yeteneğidir. Siyasetçinin kalitesini,
siyasi ahlakını ve yeteneğini ancak sorun tespit edip etmediği ve o sorunları
çözüp çözmediğinden anlayabilirsiniz.
Siyasetçinin “İktidar gitsin” iddiası ve “Niçin
gitsin ve sen niçin gelmek istiyorsun” konusunda kalitesiz olduğunu belirleyen en büyük
etken, sorun tespit edip çözme yerine daha çok soruna sebep olma özelliğidir. Siyasetçinin
kalitesi, daha doğrusu kalitesizliği, siyasi ahlakı ve yeteneği arttırdığı
sorunlarla doğru orantılıdır.
O zaman cevap alabilmeyi başarsanız da
başarmasanız da sorulacak sorular bellidir.
Tüm
siyasi hayatınız boyunca hangi millet meselelerini, hangi ülke meselelerini
çözdünüz?
Ya da…
Tüm
siyasi hayatınız boyunca millet meselelerinde, ülke meselelerinde hangi sorunlara
sebep oldunuz?