Dolar (USD)
32.55
Euro (EUR)
34.86
Gram Altın
2430.95
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

08 Eylül 2022

Siyaset 21 yıl önce bitti

Siyaset 21 yıl önce bitmiş, vatan davası, memleket meselesi başlamıştır. 21 yıl önce bütün partilerin aynı olduğu, aynı elden kukla gibi oynatıldığı görülmüş oldu... 21 yıl önce siyasetin bittiğini en belirgin şekilde şundan anlayabiliriz: 21 yıl önce, istisna olacak birkaç sivri ve gemileri yakmış sanatçı hariç, şarkıcısı, oyuncusu vs. rengini belli etmez, topu ustaca çevirir, herkesin; yoksa bizim görüşten mi avuntu yaşamasına sebep olacak cümlelerle geçiştirirdiler... Hatta tuttukları takımı bile söylemezlerdi. Böyle bir durumda, siyasi ve dünya görüşleri ne olduğu anlaşılmadan, sanatlarını icra ederdiler... Kısaca; o zamanlar, siyaset yapıldığı için, siyasi davranıyor, herkese mavi boncuk dağıtıyordular… Ya şimdi?

Erdoğan, memleketi yönetme düşüncesiyle meydana çıktığından beri herkisin gerçek rengi ortaya çıktı. Neden mi? Erdoğan siyaset maksadıyla meydana çıkmadı; memlekete hizmet ve her alanda kalkınma hamleleri yapmak için çıktı. Elbette bu memleketin bağımsızlığını istemeyen, silah ve güç sahibi olmasını istemeyenler, siyaseti bir kenara bırakıp, pençeleri çıkarıp: “ Hoppp! Tamam, parti kurdun, siyaset yapmak istiyorsun bir şey demedik. Sen neci oluyorsun ki; bu ülkenin üzerinden ölü toprağını kaldıracaksın, cumhuriyetin yapmadığı yolları, köprüleri, tünelleri yapacaksın hatta önceki yapılan barajların bile ağızlarını açıkta bırakacak şekilde barajlar yapacaksın, gerçekten vatanı demir ağlarla öreceksin... O kadar da değil! çok ileri gittin! Diyerek, sırtına saplamaya çalıştılar ve çalışıyorlar… O zavallı ve kripto kesim, Türkiye’nin eski halde devam etmesini istiyordu ki vatan çok daha kolay parçalansın, bir kısmı da isteklerine göre Siyonist İsrail’e pay edilsin, rüyaları gerçekleşsin. Bu vesileyle, Anadolu’da ezanlar ebediyen susturulmuş ve şerefli Al Bayrak indirilmiş olacaktı. Anadolu’nun sağlam ve parçalanmadan ayakta durması demek: Kalbin bütün uzuvlara kan pompalanması demek ve o uzuvların; İslam ülkelerinin, kalbin etrafında birlik olup, birlikte hareket etmesi demekti. İşte bunun için, onların düşüncesine göre: Yolsuz, kolsuz, köprüsüz, silahsız, barajsız, İHA’sız, SİHA’sız, enerjisiz, sağlığı umursanmayan Türkiye canından bezmiş ve vatan umurlarında olmayacaktı; işleri kolaylaşıp, bu toprakları rahatça dilim dilim edecektiler... Bu netice elde edilmesi içinde asla ama asla millete hizmet etme ve sakın üretme ve de vatandaşın sırtını okşayıp, yüzünü güldürme!... Ahhh! Erdoğan ah! Geldin bütün hesapların içine tükürdün, Osmanlı çocuklarının yüzünü güldürdün ah! Ah ki ah!..

Türkiye’nin kendi ayakları üzerinde durmaya başlamasına rahatsız olan siyasetçi, sanatçı, oyuncu, iş adamı, gazeteci vs. kudurmaya ve saldırganlaşmaya başladı... Kıçı kırık komedyen, şarkıcı gözünü açar açmaz, iman tazeler gibi, ülkenin menfaatleri aleyhine, emperyalistlerin lehine sosyal medyada paylaşım yapıyor, vatanseverleri kışkırtmaya çalışıyor. Bir çırpıda Kız Kulesini ve yapılan hizmetleri yalanlarla yok edip, iftira çığı büyütüyorlar… Eskinin sanatçısı, şarkıcısı, oyuncusu gibi kapalı kutu olmayıp, açık açık Haçlı teçhizatı ile donanıp, kulağına ezan okunmuş, damarında al bayrak dolaşanlara saldırıyor, ısırıp, kanatıyorlar ve utanmadan destek görüp, alkış alıyor ve o şehvetle iyice dişlerini bileyip, bir ısırıkta iman dolu yürekleri söküp, yerinden almaya çalışıyorlar... İsmi bizden, bizim toprağımızda yaşayıp, bizden fazla keyif sürüp kazananlar, açıktan açığa taarruza geçmiş saldırıyor ve saldırarak salyalarını üzerimize akıtıyorlar…

Evet, şimdi siyaset yok, siyaset eski siyasilerle öldü şimdi beka ve varoluş mücadelesi var… Bir tarafta Alparslanların torunları, diğer tarafta haçlı torunları... Bir tarafta, kucağında HDP ve vereceği bakanlıkları düşünen CHP, diğer tarafta, kan dursun diye attığı çözüm adımından haklı olarak vazgeçip, PKK’yı yeryüzünden kazımaya çalışan Ak Parti. Bir tarafta şehir hastanelerini kapatacağım, barajları tünelleri yıkacağım, yerli silahı ve yerli teknolojiyi yerin dibine sokup, yine sizi maaş ve ilaç kuyruklarında ecelin eline teslim edeceğim diyen zillet ittifakı, diğer yanda, Teknofest ile, yüzde 80’lere varan yerlilik oranıyla silah, SİHA, Akıncı destanları yazan, milli yazılımı şahlandıran, Türk Milletinin göğsünü kabartan, iman ve şuur sahibi Cumhur İttifakı... Saflar çok belirgin. Saflar görmüyor ise saflıklarında boğulsunlar…

İman ve küfür mücadelesinde, varoluş ve yeniden tarihe şerefli levhalar kazandırma uğruna sonuna kadar siyasetten uzağız ve Cumhurun yanında, var olma mücadelesinde, ön saflardayız. Siyaseti öldürenlerle siyaset yapılmaz; mertçe vatan davasında ölümüne ileri atılırız ve Erdoğan gibi dava adamları için yılmadan mücadele verilir… Üstelik tamamen beklentisiz, çünkü hiçbir bedel ve makam ezan ve bayrak meselesinden önemli değildir! Allah, cumhurun yardımcısı olsun, Haçlı ve emperyalist çocuklarına fırsat vermesin.

Son söz: Bu vatanı böldürmeyeceğiz! Etrafımıza üsler kuran büyük şeytan Amerika’dan tırsmayacağız! Küffar âlemine daha büyük bir şahlanış göstereceğiz. Yeter ki yazılan senaryolara figüran olmayalım ve uydurulan yalanları safça sakız edip, çiğnemeyelim… Siyaset bitti, vatan savunması var! Allah’a emanet olun…