SİVİL ÖRGÜTLENME
STK (Sivil Toplum Kuruluşları)'nın sivil hayatın vazgeçilmezleri haline geldiği bilinen bir gerçekliku2026 Devletin soğuk ve itici yüzüne karşı sivil toplumun daha sıcak ve çekici bir özelliği bulunuyor. Hatta fertle devlet arasında resmi ideolojinin baskılarına karşı korunak, sığınak, barınak da diyebilirizu2026
Statükonun dışladığı insanlar STK'lar üzerinden var oluş ve direniş zemini arıyorlaru2026 Bu arayışın "nasıllığını" ve "niceliğini" iyi tahlil ve tetkik etmemiz gerekiyoru2026 Batı'daki serüveninden tutun, bu topraklardaki yerli tutumuna kadar tüm boyutları ile İslami bir hassasiyetle irdelenmesi zorunluluk arz ediyor. Çünkü STK'lar bir kuşatma mı, yarma mı? sorusu hala doyurucu bir cevap bekliyor...
STK'ların Türkiye'ye daha çok Batı üzerinden transfer olduklarını biliyoruzu2026 Bu duruma yönelik iki türlü tepki bulunmaktadır:
Bir; "İyi şeyler ancak Batı'dan gelir" ön kabulü ile batı üzerinden gelen her şeyi tahlil ve tenkide tabi tutmadan "kabulcü" bir yaklaşımu2026
İki: "Batı'dan gelen her şey ne ise kötüdür" önyargısı ile verilen tepkidir. Bu iki yaklaşım tarzı da doğru bir yaklaşım değildiru2026
Üçüncü bir tutum var ki buna "filtreleme" yöntemi diyebiliriz. Hariçten gelen kavram ve kültürün inanç değerlerimize, anlam dünyamıza uygunluğunu arayarak seçici davranmak... "Ne hep, ne hiç" demeden hakikatin şaşmaz kriterleri ile geleni teste tabi tutmaku2026 Hem geleni, hem de var olanı vahyin ışığında yeniden biçimlendirme ve anlamlandırma sorumluluğu altında olduğumuzu unutmamalıyızu2026
Doksan yıllık Cumhuriyet tarihinde resmi ideolojinin refleksi genelde şöyle şekilleniyordu: "Bu ülkeye STK lazımsa onu da ben kurarım." Bu şartlarda karşımıza devletin kayıt altına aldığı "devletin sivil toplumu" çıkıyor. Bu da sivil toplumun sivilliğini yok ediyor; "Sivil toplum ne kadar sivil?" sorusunu beraberinde getiriyoru2026 Sistem muhalif hareketleri kendisinin belirlediği alana çekerek etkisizleştirmek istiyoru2026
Sivil toplumun teorik tanımında şu vardır: Devletten farklılaştırılmış faaliyet alanıu2026 Devletin dışında özgürlük sahasıu2026 Pratikte böyle olduğunu söyleyebilmek ise güçu2026 Kavramlar birer özgürleştirme aracı olabileceği gibi köleleştirme vesilesi de olabiliyor. Bugün şu riskin de altını çizmek gerekiyor: STK'lar üzerinden Müslümanları ılımlılaştırma, dönüştürme, statükoya eklemleme tuzaklarına duyarlı olmak durumundayızu2026
İslami kimliği bulandırma ve İslami ilkeleri sulandırma, hilelerini hesaba katmak gerekiyoru2026 Bu açıdan rasyonel, seküler, liberal söylemlerle bulanık ve kaygan bir zeminde farklı mecralara savrulma riski göz ardı edilemezu2026 Soru şudur: STK'lar üzerinden bize biçilen role razı mı olacağız? Yoksa sorumluluklarımızı yerine getirmek için yeni alanlar ve açılımlar için şartları zorlayacak mıyız? Ya ehlileştirilmiş kitleleru2026 Ya da her zeminde haklı taleplerini sürdüren oluşumlaru2026
Soros'un acentalığını yapacak, Batı müsveddesi sivil toplum olsa olsa yozlaşmanın ve ihanetin adresi olacaktıru2026 STK'lar yoluyla modernleşme projelerine entegre olma, bilahare entegre edici bir misyona sürüklenme tehlikesini de önceden görmek gerekiyoru2026
Bugün sivil toplum yelpazesi alabildiğine geniş, ne bulursa içine alabilecek bir mahiyet kazandıu2026 Doğru-yanlışu2026 Hak-batılu2026 İyi-kötüu2026 Her türlü müdahaleye açık olan STK'lar süreçlere bağlı olarak sırasınca askerleşebiliyor, tüccarlaşabiliyor, alabildiğine politize olabiliyor... Sivil demekle sivil olunmuyoru2026 Sivil olmanın kriterleri var; öncelikle bağımsızlık ve özgürlük başta geliru2026
Söylem sivil, zihin sivil değilu2026 Resmi ideolojinin popüler kültürü ile yoğrulmuş kafalar ne kadar sivil kalabilir? Öncelikle zihinlerin Batı normlarına göre değil, şer'u00ee ve fıtru00ee değerlere göre sivilleşmesi ve şekillenmesi lazımu2026
STK'lara rengini kim verecek? İçini kim, neye göre dolduracak? Referanslarımız ne olacak? Vahyin bildirimlerinden soyutlanmış bir STK Müslümanların hangi amaçlarına hizmet edebilir?
Kanunlara göre kurulan STK'larda esas olan kulluğun gereklilikleri olmalıdıru2026 Pratiği belirleyen, inanç değerleri ve temel ilkeler olmak zorundadıru2026 Öyle ki Allah'ın huzurunda savunabileceğimiz, arkasında durabileceğimiz bir sivil toplum tercihimiz olsunu2026 Bu bakımdan bizim sivil toplum tercihimiz seküler değil mütealdiru2026
Cemaat ruhu ve bilinci yüklenmiş bir sivil toplum Müslümanların talebine tekabül edebiliru2026 Sosyal ve kültürel etkinliklerden öte salih amellerdir bizim için zaruri olanu2026 Müslümanlar olarak kendimize özgü ve meşru bir sivil toplum dili ve modeli üzerinde yoğunlaşmamız gerekiyoru2026 İslami kimlik ve duruşumuza halel getirmeyecek bir çizgiu2026 Vahyin perspektifi ile bulanıklık, belirsizlik ve kararsızlıkları netleştirebilecek bir yeterlilik üzerinde yürümeliyizu2026
Böylece süre gelen sömürü, zulüm ve talanın karşısına dikilmek; adalet, ahlak, özgürlük mücadelesinde mazlumların ve mahrumların vicdanı, umudu ve ufku olmak mümkün olacaktıru2026 Ancak unutmamak gerekir ki STK'lar amaç değil birer araçtır... Oralarda kendine yer bulduktan sonra, varoluş amaçlarından uzaklaşıp araçları amaçlaştırma varlıklarını oralara borçlu hissetme yanılgısına düşmemek lazımu2026
Sivilleşelim, toplumsallaşalım derken egemen güçlerin baskı ve şiddetine bigane kalıp sadece sosyal yardımlaşma, kültürel etkinliklerle, risksiz hizmet alanları aramak tarzındaki bir sonuca razı olmamak gerekir. Yoksa işin kolaycılığına kaçmış oluruzu2026 İdeallerdeki hedeflere uzak düşünce, bu defa o güne kadar gelen birikime, mirasa ve geçmişe redd-i mirasçı bir anlayışla karşı çıkmak çıkmazına düşülebiliru2026
Ne yaparsak yapalım, doğru şeyler yapıyorsak, yanlışlara itirazımız varsa, bedel ödemek gerekecektiru2026 İster bu sivil olsun, ister siyasalu2026
Şuna özellikle dikkat çekmek istiyorum: STK'ları basiretle kullanalımu2026 Ancak birileri STK'lar üzerinden bizi kullanmasın. STK'lara tavır almak yerine, işbirlikçi girişim ve ihanet içeren sızma ve sapmalara karşı duyarlı olalımu2026 Dış güçlerin desteği ile değil canını dişine takarak çırpınanların özverisi ile sivil alanlarımızı genişletelimu2026 Kendi ayaklarımız üzerinde durarak özgün ve özgür bir seferi sürdürelim...
Bir oluşumun ya da yapılanmanın isminin İslamu00ee olması onun İslamiliğine yeterli bir kanıt olmadığı gibi, isminin farklı olması da birinci derecede sorun değildir. Önemli olan içeriktir, niteliktiru2026
Evet, sivil toplumun bizde neye tekabül ettiği önemlidiru2026 Daha çok bizde cemaat, tarikat, vakıf ve derneğe çağrışım yaptığını söyleyebilirizu2026
Devletin veya siyasal iktidarın bir "ötekisi" olmanın ötesinde bir misyona sahiptiru2026 Özgür bir dünyau2026 Adil bir sistemu2026 Güvenlikli bir iklim arayışıdıru2026
Silik ve sinik bir sivil toplum değil, sessiz yığınların sesi ve nefesi olacak saygın bir yapılanmau2026
İktidara angaje olmuş güdümlü ve gölge STK'lar değil, güne ve geleceğe yönelik iddiaları ve idealleri olan iradi bir oluşumu2026
Bu toplum, askeri ve siyasi vesayetten arınmış örgütlü bir toplumdur.Çünkü örgütlenmeden özgürlük olmuyoru2026Örgütlenmeden özgüven oluşmuyoru2026Örgütlenmeden önümüz açılmıyoru2026
Bu değer merkezli örgütlenmenin dört temel dinamiği vardıru2026Güvenirliliku2026Gönüllülüku2026Güç birliğiu2026Gayretliliku2026
Güzel bir geleceğin güvencesini bu (4G) formülünde arayabilirizu2026
Bizdeki sivil toplumun özgün ifadesi "kardeş toplum"duru2026 Kardeş toplumun asli mükellefiyeti ise;Mensubiyetu2026Mesuliyetu2026Mukavemetu2026Muhalefetu2026
Bunu sürdürürken olmazsa olmazımız ise meşruiyetu2026 Ve indi ilahideki makbuliyetimizdiru2026 Ancak bu yolla güdülen iradelere karşı güçlü bir irade ile var olabilirizu2026
Bu sivil irade süreç içerisinde neyi hedefleyecek?Önce bir zihniyet inşasıu2026Sonra bir şahsiyet inşasıu2026Ve sonrasında medeniyet inşasıu2026