Sistem sorununu çözmeden ...

Mazluma zalim, zalime mazlum, iyiye kötü, kötüye iyi, doğruya yanlış, yanlışa doğru nasıl deniliyor sanıyorsunuz ?

Bakış açısıyla alakalıdır herşey. Algı operasyonu dedikleri, bakış açısına yön vermek için basın yayın enfermasyon araçları gibi birçok argümanı kullanarak insanlara "bakılması istenilen yere istenildiği şekilde baktırmanın adıdır."

Meselemiz Batı'nın algı operasyonları değil. Batı kendine düşman gördüğüne yapılacak olanı yaparak bizim bağımsız özgür bir devlet olmamızı engellemeye çalışıyor. Bu normal. Mesele, kendi içimizde bu bakış açısının esiri olanlardan dolayı yaşadığımız sorunları nasıl çözeceğimizdir.

15 Temmuz sonrasında artık kör gözlerin bile gördüğü hakikatler, aradan geçen zaman diliminde tekrar görülmez hale gelebiliyorsa, problem görülmesi gerekende değil, görecek olan gözlerdedir. Göz görmeyince akıl idrak etmiyor, gönül de kabul etmiyor . O gözlere göstermenin yolunu bulmamız gerek belli ki.

Ülke tarihinin en vahim, en krıtik hadisesinin üzerinden geçen şu kısacık süre sonrasında, eski haline dönüp yine laiklik türküsü söyleyenler, direnişin ruhu İslam'a saldıranlar, vatan için Şehadeti onur bilen Müslümanları hedef gösterenler , yine milleti birbirine düşman etmeye çalışanlar ve yine yönünü Amerika'ya ve Avrupa'ya dönüp oradan onay bekleyenleri görmeye başladığımız halde, problemin ana kaynağının sistem olduğunu farkedemeyenler var maalesef hala içimizde.

İdraklere giydirilen deli gömleğinin terzisi olan egemen dünya düzenine eklenmiş mevcut sistemin yetiştirdiği insan tipi, ne milletin inancını, ne de işgal edilmek istenen vatanı düşünmeden, sadece sistemi koruma güdüsüyle hareket etmeye başladı yine. Bu duruşlarıyla da işgalci emperyalist güçlere hizmet ettikleri ise artık gizlenemez bir gerçek.

Bu zihin yapısının yetiştiren sistemi değiştirmeden, buna engel olamayacağımız ortadadır. Bu saatten sonra milletin birlik ve beraberliğine kastedip inancına zıt düşünenlerin değişmesini beklemek abesle iştigaldir.

Peki ne yapmamız gerek ?

Bir yanlışa dur derken o yanlışın yerine doğruyu koyamadığınızda, yanlış yanlışla çözülmek istenir ki, bunun neticesi tekerrür eden yanlışlar dizisine yol açar.

Batının canhıraş şekilde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan üzerinden Türkiye'yi hedef alma sebebi, kendi kontrollerinden çıkarak bağımsız hareket edebilen bir ülke olma yolunda ilerlememizdir.

Bu yürüyüşün tamama ermesinin yegane yolu, kendi inanç, tarih ve kültürümüze uygun yeni bir sistem inşa etmekle olur. Korktukları ve engel olmak istedikleri şey de budur.

"Bütün insanlığın ve bizim tek meselemiz varu2026 Meselelerin meselesi: Ruh ve anlayışu2026 Hangi ruh ve anlayış?.. Vergisi de, algısı da, tasarruf ölçüsü de, herşey, herşey kendisine nisbetle yapılacaku2026 Herşeyin mutlak manasıyla ölçüsünü veren, herşeyin hakikatini kendine nisbet edeceğimiz "Mutlak Fikir-Mutlak Ahlaku00ee Sistem"u2026 Ölçü bu olduktan sonra, sıkıntıya katlanmak da ne, seve seve ölünür!.."

Diyen Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nun sözü bu meselenin özüdür. Konuşulması, tartışılması ve ısrarla ele alınması gereken meselemiz de bu olmalıdır. Yoksa onların sistemiyle onlara karşı yapabilecek fazla bir şeyimiz maalesef yoktur.