Dolar (USD)
34.92
Euro (EUR)
36.39
Gram Altın
2942.93
BIST 100
10025.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Mart 2020

Sistem error!

Olayların bu şekilde hızlanması normal değil. Felaketler küresel boyutta rekabet eder hale geldi. Depremlerle kasırgalar, salgın hastalıklarla birlikte savaşlar… Artık olaylar küreselleşiyor.

Jean Baudrillard, “hâkimiyetten hegemonyaya geçiş süreci” adlı makalesinde bu meseleyi biraz detaylandırır.

Köleden çok rehinesi olduğumuz küresel düzeni ve ona ait olan işlemsel düzeneği içselleştirdiğimizi ifade eder. Hegemon, kumanda eden, buyuran, çekip çeviren yöneten demektir.

Sibernetik ise bu yönetme sanatının en önemli ayağı.

Hâkimiyete dıştan son verilebilir oysa hegemonya ancak içeriden tersine çevrilebilir ya da tersine döndürülebilir.

Sanallığın küresel boyutları etkileme gücü bu yolla mümkün. Ancak bunun için bir de değer yıkımına gerek vardır.

Nasıl ki bir arabayı yiyip yutmak onu parçalamak suretiyle yedek parçalara ayırmak ise bir kültürü yiyip yutmak için de onun tüm değerlerini bir araba parçası gibi birbirinden ayırmak gerekmektedir.

Batının yıllardır yaptığı tam olarak buydu. Önce bir değer yıkımı sonrasında sibernetik ağlarla zihinleri esir alıp güce boyun eğdirme. Bunu da bize demokrasi diye yutturmaya kalktılar.

Demokrasi, insan hakları ve serbest piyasa illüzyonu her yeri sarıp sarmaladı. AB kriterleri, insan hakları, birey haklarını savunan liberalizm, serbest piyasa ekonomisi ve kapitalizm.

Bir virüs geldi ve tüm sistemi çökertti. Liberal demokrasinin beşiği olarak görülen İngiltere, başınızın çaresine bakın deyiverdi mesela.

Almanya, İtalya ve Fransa ne yapacağını bilemez vaziyette. Sözüm ona Tanrı seviyesine çıkardıkları bireyler, hastane köşelerinde perişan ve ölümü bekliyorlar.

Deflasyon, enflasyon, bileşik faiz, bono, hisse senedi, devalüasyon, kur sistemi, likitide, resesyon, borsa gibi finans terimleri ve bu karmaşık sistem çözüldü.

ABD merkezli tekelci küresel finans sistemi bugün ciddi bir krizin eşiğinde. İnsanlığa refah getirmesi beklenen kapitalist sistemin tüm bileşenleri iflas etti.

Sağlık, sosyal, eğitim ve pazar sistemini kapitalizm üzerine inşa eden ülkelerde yaşanan trajediye bakılacak olursa insanlık zarar ziyanda.

Sekülerleşme dönemi olarak da bilinen, deizm, kapitalizm, liberalizm, sosyalizm, demokrasi, laiklik, akılcılık, ilericilik gibi çocuklara ezberlettirilen tüm kavramlar çaresiz.

Bilimin, teknolojinin, psikolojinin, sosyolojinin diyebileceği hiçbir şey yok. Birey haklarını savunan liberalizmin virüsün yol açtığı travmaya karşı söyleyebilecek bir sözü kalmadı.

Akılcı, pozitivist, ilerici, çağdaş tayfa kendi derdine düştü. Bu kavramlar çöktü. Bu zihniyetin çaresizliği paçalarından akıyor.

Başkan Roosevelt’in, 1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda imzalanan "İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'ni" Bütün insanlık için Magna Carta!" diyerek dünyaya yayanlar sus pus!

Avrupa çöktü. Sistem error verdi. Tüm ülkeler karantina altında. Hastaneler dolu. Sağlık sistemi bitti. Özgürlükler kısıtlandı. Demokrasi rafa kalktı. Liderler vatandaşlarını ölüme terk ediyor.

Söz konusu fakir Müslüman çocuklar olduğunda acımasız canavara dönen ve tüm güçleriyle onların şehirlerini bombalayan, evlerini başına yıkan, annelerine babalarının önünde tecavüz eden sözüm ona güçlü, zengin emperyalist devletler gözle görülemeyecek kadar küçücük bir virüsün karşısında perişan ve çaresiz.

Bir virüs karşısında çaresiz ve zavallı bir duruma düştüler.

Akdeniz sahillerine vuran çocuk cesetlerini, Filistin’de tepesine bomba yağdırılan ölü çocukları görmezden gelen Avrupa rejimleri çöktü. Dünyaya tüm kapılarını kapatan bu ülkelere şimdi tüm dünya kapılarını kapattı.

Kimileri de kalkmış sadece Çin’de 40 ila 50 milyon Çinlinin ölümüyle sonuçlanan proleterya devrimini toplamda da 100 milyon insanı öldüren ve tarihin en büyük işçi kıyımlarına da neden olan "vahşi sosyalizmi” özlüyor.

Allah akıl fikir versin.

Vahşi kapitalizm de vahşi sosyalizm de insanlığa huzur getirmedi. Tüm dünya insanlarına ölüm, yıkım ve sefaletten başka bir şey getirmedi.

İnsanlık her geçen gün felakete doğru sürükleniyor. Dünya, insanı esas alan, tüm değerlerine sahip çıkan, merhamet dolu bir medeniyetin sunacağı reçeteyi bekliyor.