Dolar (USD)
32.56
Euro (EUR)
34.57
Gram Altın
2492.14
BIST 100
9524.59
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 Kasım 2022

Sisi'nin eli

Geçtiğimiz hafta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah Sisi ile, Dünya Kupası açılışı için bulunduğu Doha’da el sıkışması fotoğrafı Yunanlıların yüreklerini hoplattı. Hem nalına hem mıhına vurarak İslam dünyasının mikseri Siyonizm ve haçlı emperyalist uşaklarının ağızlarına uzun süre çiğneyecekleri bir sakız verilmiş oldu. Fotoğrafın ana aktörü Şeyh Tamim Es-Sani ise adeta fululaştırıldı.

CİA organizasyonu Arap Baharı selinin Hüsnü Mübarek’i yutmasının ardından 15 Mart 2012’de Suriye iç savaşının da düğmesine basıldı. Sıranın kendilerine geleceğini hesaplayan Körfez’in hanedanları İsrail-ABD-Batı’ya servetlerini ortaya koyarak biatlarını açıklamada gecikmediler. 24 Haziran 2012’de yapılan Mısır tarihinin ilk serbest seçimlerinde Muhammed Mursi Cumhurbaşkanı oldu. Mursi, Yüksek Askerî Konsey Başkanı ve Savunma Bakanı Mareşal Hüseyin Tantavi'yi görevinden uzaklaştırarak yerine Tümgeneral Abdülfettah El Sisi atandı. Mursi’nin Türkiye ve Filistini önceleyen politikaları üzerine İsrail-ABD istihbaratı Kıpti Hristiyanlar üzerinden sokakları yeniden hareketlendirdi. Sisi, sokak çatışmalarını durdurmak bahanesi ile 3 Temmuz 2013’te darbeyi ilan etti. Müslüman kardeşlere karşı cadı avı başlattı. Gazze’nin nefes alması engellenerek İsrail’in insanlık dışı ablukasına yardımcı olundu. Darbeyi ayakta tutabilmek için İsrail, ABD ve Körfez ülkelerine diyet ödedi. Katar’a ambargoda baş rolü oynadı. Pandemi ve Ukrayna savaşının doğurduğu tahıl, enerji krizi başta dünya dengelerinin değişmesi üzerine, İsrail, Suudi Arabistan, BAE gibi Türkiye’yi hatırlamak zorunda kaldı. Muhammed Selman, Muhammed Dahlan’dan sonra Sisi ile tokalaşmaya tepki verenlerin Türkiye’ye açıktan düşmanlık yapan İsrail, AB ve ABD yetkilileriyle görüşmeleri teşvik etmelerinin arkasındaki hinliği herkes görüyordur.

Terör örgütü PKK, 27 Kasım’ı kuruluş yıldönümü olarak görüyor. 44 yıldır Emperyalizmin hizmetinde olan teröristleri yıllar içinde sahipleri az beslemediler. Körfez Savaşı bahanesi ile Irak ordusunun 36. Paralelin kuzeyine çıkmasının önüne geçilmesiyle Türkiye, Irak sınırı Emperyalizmin devletleştirmek istediği yapılar ile PKK gibi terör örgütlerine kaldı. Irak’ın kuzeyini kuluçka merkezi olarak kullanan terör örgütüne ABD tarafından bir kıyak da, Suriye’de Esed sonrası iktidara getirilmesi planlanan seküler unsurların eğit donat programıyla geçilmek istendi. Planın arkasındaki hinliğe Türkiye’nin karşı çıkması, Demokratik seçimler yapılası durumunda ise İsrail’in güneyindeki Mısır’da olduğu gibi kuzeyindeki Suriye’de de milli unsurların iktidara gelme ihtimaline karşı iptal edilerek, Hillary Cilinton tarafından DEAŞ devreye sokuldu. ABD’nin Irak’ta 1,5 milyon insanın katletmesi 6 milyon insanı sürgün etmesi zulmü ile yönetime getirilen Şii fanatiklerin vahşetleri DEAŞ’ın taban bulmasını sağladı. Bu süreçte, Musul ve Kerkük’te Türk-Arap nüfus yok edildi. Türkiye-Irak sınırından sonra Irak-Suriye sınırı da ortadan kaldırıldı. 2012'de bölgeden savaşmadan çekilen Suriye ordusu, Fırat’ın doğusunda devlet kurumlarında ve havalimanlarında varlığını korudu; ancak kontrolü büyük oranda PKK terör örgütünün uzantısı YPG'ye bıraktı. Çukur-Hendek olaylarıyla Türkiye-Suriye sınırını yok edemeyen terör yapılanması ABD, Rusya’nın gölgesinde Suriye sınır boyunca Türkiye’yi çevreleme operasyonuna dahil oldu. DEAŞ bahanesi ile Suriye-Türkiye sınırında oluşturulmak istenen Terör devleti koridoruna ve DEAŞ’a 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra FETÖ teröristlerinin temizlenmesi ile müdahil olabildik.

Türkiye anlamını yitiren sınırların terörden arındırılması, Irak’ta olduğu gibi etnik temizlikle yurtlarından edilen Suriyelilerin vatanlarına dönmelerine zemin hazırlanması için ABD ve Rusya’ya rağmen operasyon kararlılığını sürdürüyor. ABD’nin Irak’ın kuzeyinde çekiç güç bahanesi ile, teröre oluşturduğu hava şemsiyesi yok edilirken, Irak’ın kuzeyindeki yapılanların 2017’de referandumla gerçek niyetlerini sergilemeleri, İran’ı da Türkiye’yi de, Irak’ı da 1991 sonrasında yok edilen sınırlarını koruma altına almaya mecbur bıraktı. Irak’ta siyasi denklem dışı bırakılan Sunni Arap ve Türklerin yönetimde hak ettikleri yeri almaları huzur ve güvene katkı sağlayacaktır. Neşirvan Barzani, Irak hükümetinin sınırlara asker göndererek güvenlik altına almasını önlemek için Bağdat’ı güzergah edindi. ABD şemsiyesi altında terör oyunu öyle veya böyle bitecek. Kerkük ve Musul’un tapu ve nüfus kayıtlarını yok ederek bölge insanını öldürerek, sürgün ederek taht sürme sevdası buraya kadar. Ağlayanın malı gülene hiçbir zaman yaramadı, bundan sonra da yaramayacak.

Tel-Rıfat, Aynel Arab ve Münbiç’ten başlayacak olan operasyonla ABD, Rusya, İran, Fanatik Şiiler tarafından katledilen 500 bin ve göçe mecbur bırakılan Türkiye’de 4 milyon olmak üzere 12 milyon Suriyeli’nin evlerine dönme zemini oluşturularak bölgeye huzur ve güven getirilecektir.

Erdoğan, Sisi’nin elini tutarak, Sisi’yi kullanarak Filistin, Suriye ve Iraklılara kan kusturan terör yapılanmalarının ve teröre yardım yataklık edenlerin belinin kırılacağı mesajını vermiştir. Şayet Esed’de kolunu İran ve Rusya’nın pençesinden kurtarabilirse, yüzde 5 ile yüzde 90’ı yönetme sevdasından vazgeçerse, Türkiye’nin şefkat kolları onu da bekliyor. Terör örgütü PKK’nın Kuruluş yıldönümünde işlediği cinayetlere karşı idam fermanı Mehmetçik tarafından uygulanacaktır. Vesselam…..