Sisi'nin eli
Geçtiğimiz hafta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah Sisi ile, Dünya Kupası açılışı için bulunduğu Doha’da el sıkışması fotoğrafı Yunanlıların yüreklerini hoplattı. Hem nalına hem mıhına vurarak İslam dünyasının mikseri Siyonizm ve haçlı emperyalist uşaklarının ağızlarına uzun süre çiğneyecekleri bir sakız verilmiş oldu. Fotoğrafın ana aktörü Şeyh Tamim Es-Sani ise adeta fululaştırıldı.
CİA organizasyonu Arap Baharı selinin Hüsnü Mübarek’i yutmasının
ardından 15 Mart 2012’de Suriye iç savaşının da düğmesine basıldı. Sıranın
kendilerine geleceğini hesaplayan Körfez’in hanedanları İsrail-ABD-Batı’ya
servetlerini ortaya koyarak biatlarını açıklamada gecikmediler. 24 Haziran
2012’de yapılan Mısır tarihinin ilk serbest seçimlerinde Muhammed Mursi
Cumhurbaşkanı oldu. Mursi, Yüksek Askerî Konsey Başkanı ve Savunma Bakanı
Mareşal Hüseyin Tantavi'yi görevinden uzaklaştırarak yerine Tümgeneral
Abdülfettah El Sisi atandı. Mursi’nin Türkiye ve Filistini önceleyen
politikaları üzerine İsrail-ABD istihbaratı Kıpti Hristiyanlar üzerinden sokakları
yeniden hareketlendirdi. Sisi, sokak çatışmalarını durdurmak bahanesi ile 3
Temmuz 2013’te darbeyi ilan etti. Müslüman kardeşlere karşı cadı avı başlattı. Gazze’nin
nefes alması engellenerek İsrail’in insanlık dışı ablukasına yardımcı olundu.
Darbeyi ayakta tutabilmek için İsrail, ABD ve Körfez ülkelerine diyet ödedi.
Katar’a ambargoda baş rolü oynadı. Pandemi ve Ukrayna savaşının doğurduğu
tahıl, enerji krizi başta dünya dengelerinin değişmesi üzerine, İsrail, Suudi
Arabistan, BAE gibi Türkiye’yi hatırlamak zorunda kaldı. Muhammed Selman,
Muhammed Dahlan’dan sonra Sisi ile tokalaşmaya tepki verenlerin Türkiye’ye
açıktan düşmanlık yapan İsrail, AB ve ABD yetkilileriyle görüşmeleri teşvik
etmelerinin arkasındaki hinliği herkes görüyordur.
Terör örgütü PKK, 27 Kasım’ı kuruluş yıldönümü olarak
görüyor. 44 yıldır Emperyalizmin hizmetinde olan teröristleri yıllar içinde
sahipleri az beslemediler. Körfez Savaşı bahanesi ile Irak ordusunun 36.
Paralelin kuzeyine çıkmasının önüne geçilmesiyle Türkiye, Irak sınırı
Emperyalizmin devletleştirmek istediği yapılar ile PKK gibi terör örgütlerine
kaldı. Irak’ın kuzeyini kuluçka merkezi olarak kullanan terör örgütüne ABD
tarafından bir kıyak da, Suriye’de Esed sonrası iktidara getirilmesi planlanan
seküler unsurların eğit donat programıyla geçilmek istendi. Planın arkasındaki
hinliğe Türkiye’nin karşı çıkması, Demokratik seçimler yapılası durumunda ise
İsrail’in güneyindeki Mısır’da olduğu gibi kuzeyindeki Suriye’de de milli
unsurların iktidara gelme ihtimaline karşı iptal edilerek, Hillary Cilinton
tarafından DEAŞ devreye sokuldu. ABD’nin Irak’ta 1,5 milyon insanın katletmesi
6 milyon insanı sürgün etmesi zulmü ile yönetime getirilen Şii fanatiklerin
vahşetleri DEAŞ’ın taban bulmasını sağladı. Bu süreçte, Musul ve Kerkük’te
Türk-Arap nüfus yok edildi. Türkiye-Irak sınırından sonra Irak-Suriye sınırı da
ortadan kaldırıldı. 2012'de bölgeden savaşmadan çekilen Suriye ordusu, Fırat’ın
doğusunda devlet kurumlarında ve havalimanlarında varlığını korudu; ancak
kontrolü büyük oranda PKK terör örgütünün uzantısı YPG'ye bıraktı. Çukur-Hendek
olaylarıyla Türkiye-Suriye sınırını yok edemeyen terör yapılanması ABD, Rusya’nın
gölgesinde Suriye sınır boyunca Türkiye’yi çevreleme operasyonuna dahil oldu. DEAŞ
bahanesi ile Suriye-Türkiye sınırında oluşturulmak istenen Terör devleti
koridoruna ve DEAŞ’a 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra FETÖ
teröristlerinin temizlenmesi ile müdahil olabildik.
Türkiye anlamını yitiren sınırların terörden arındırılması,
Irak’ta olduğu gibi etnik temizlikle yurtlarından edilen Suriyelilerin
vatanlarına dönmelerine zemin hazırlanması için ABD ve Rusya’ya rağmen
operasyon kararlılığını sürdürüyor. ABD’nin Irak’ın kuzeyinde çekiç güç
bahanesi ile, teröre oluşturduğu hava şemsiyesi yok edilirken, Irak’ın
kuzeyindeki yapılanların 2017’de referandumla gerçek niyetlerini sergilemeleri,
İran’ı da Türkiye’yi de, Irak’ı da 1991
sonrasında yok edilen sınırlarını koruma altına almaya mecbur bıraktı. Irak’ta
siyasi denklem dışı bırakılan Sunni Arap ve Türklerin yönetimde hak ettikleri
yeri almaları huzur ve güvene katkı sağlayacaktır. Neşirvan Barzani, Irak
hükümetinin sınırlara asker göndererek güvenlik altına almasını önlemek için
Bağdat’ı güzergah edindi. ABD şemsiyesi altında terör oyunu öyle veya böyle
bitecek. Kerkük ve Musul’un tapu ve nüfus kayıtlarını yok ederek bölge insanını
öldürerek, sürgün ederek taht sürme sevdası buraya kadar. Ağlayanın malı gülene
hiçbir zaman yaramadı, bundan sonra da yaramayacak.
Tel-Rıfat, Aynel Arab ve Münbiç’ten başlayacak olan
operasyonla ABD, Rusya, İran, Fanatik Şiiler tarafından katledilen 500 bin ve göçe
mecbur bırakılan Türkiye’de 4 milyon olmak üzere 12 milyon Suriyeli’nin
evlerine dönme zemini oluşturularak bölgeye huzur ve güven getirilecektir.
Erdoğan, Sisi’nin elini tutarak, Sisi’yi kullanarak
Filistin, Suriye ve Iraklılara kan kusturan terör yapılanmalarının ve teröre
yardım yataklık edenlerin belinin kırılacağı mesajını vermiştir. Şayet Esed’de
kolunu İran ve Rusya’nın pençesinden kurtarabilirse, yüzde 5 ile yüzde 90’ı
yönetme sevdasından vazgeçerse, Türkiye’nin şefkat kolları onu da bekliyor. Terör
örgütü PKK’nın Kuruluş yıldönümünde işlediği cinayetlere karşı idam fermanı
Mehmetçik tarafından uygulanacaktır. Vesselam…..