Şırnak'ta Kardeşlik Buluşması
Ak Parti özgürlüğün, huzurun, kardeşliğin ve eşitliğin hakim olduğu yeryüzü mücadelesini devam ettiriyor. Mücadelesini sadece Türkiye'de vermiyor, sınırlarını aşarak tüm dünyada sürdürüyor. Batı kardeşlik hukukunu ikinci plana atarken, mücadeleyi sadece çıkarları doğrultusunda verirken Türkiye, herhangi bir felsefu00ee veya ideolojinin esiri olmadan insan hak ve özgürlükleri için mücadele veriyor. Konjonktürleri ve şartları aşan bir anlayışla, onuru önceleyen bir duruşla hak ihlallerinin son bulması için her platforma çalışmalar yürütüyor. Tüm dünya genelinde yaşanan zulümlere ve haksızlıklara adaleti esas alan bir perspektifle tavır almayı ilke olarak benimsiyor.
Adalete siyasi bir anlam yüklemiyor.
Adalet maskesi altında kaos yürüyüşleri düzenlemiyor.
Adalet derken suçluları adaletten kaçırmaya yeltenmiyor.
Adaleti herkes için istiyor, küresel ve yerel zorbaların yaygınlaştırmaya çalıştığı insan hakları ihlallerini sona erdirmeye çalışıyor. Yürüyüşünü de bu kapsamda sürdürüyor, insan hakları mücadelesini zulmü, darbecileri ve zalimleri teşhir etmek ve onlara karşı mücadelede güçlü ve etkili bir araç olarak değerlendiriyor. Zulmü, darbecileri ve zalimlerin yaptıklarını meşru göstermek, aklamak için değil onlarla mücadele ederek yoluna devam ediyor.
**
Geçtiğimiz hafta AK Parti Genel Merkez Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığımızca başlatılan "Gönül Köprüsü" projesi kapsamında Şırnak'taydık. Sahip olduğu doğal güzellikleriyle gönülleri keşfeden, Cudi, Gabar, Kato ve Herekol dağlarının görkemiyle kendine aşık eden, yemyeşil yaylaları ve akarsularıyla yüreğimizi coşturan Şırnak.. Maliye Bakanımız Naci Ağbal, AK Parti Sosyal Politikalardan sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Öznur Çalık ve Şırnak ile kardeş şehir Antalya'yı temsilen AK Parti Antalya İl Başkanımız Rıza Sümer ile Şırnak'a Gönül Köprüsü attık. Antalya teşkilatımız Sinan-ı Ümmi'nin şehrinden Nuh Nebi'nin kentine umutlarını, kardeşliklerini ve geleceklerini taşıdılar. Kardeşleriyle kucaklaştılar; şahit olduk, tarihe not düştük, hepsinden önemlisi mutlu olduk. Bizdik. Birdik. Kardeştik. Biz olduğumuzu, birliğimizi ve ebedi kardeşliğimizi hep birlikte yeniden haykırdık. Acıları paylaştık, geleceğe dair istişarelerde bulunduk, çukur siyasetinin bölgemizde açtığı yaraları tamamıyla sarmak için omuz omuza verdik. Işığa gözlerini kapatanlara, anaların gözyaşından beslenmeye çalışanlara rağmen, Mem u Zin kitabından korkan, masum bir aşk hikayesinden tedirgin olanlara inat yüreklerimizi birleştirdik. Mem u Zin'i birbirine hasret koyan zihniyeti yok sayarak bir kez daha kardeşlik buluşması gerçekleştirdik.
Evet Çukur Siyaseti, halkı perişan etti. Çocukları evlerine hapis etti. Gencecik canları aramızdan aldı. Hiçbir zaman özeleştiri vermedi. Veremezdi. Çünkü siyasetinin temelinde kan ve gözyaşı vardı. Siyasetin değil şiddetin, kardeşliğin değil ayrımcılığın temsilcisi oldular. Ama kazanamadılar. Millet iradesine sahip çıktı, devlet ile arasına girmeye çalışanları yalnızlaştırdı. Ve bugün sokaklar çocuklarımızın şarkılarıyla yankılanıyor. Hemşerilerimiz hayata dört elle bağlı, terörle aralarına mesafe koyarak, güçlü bir Türkiye için mücadele veriyorlar. Terör, inkar, ret ve asimilasyon politikalarını reddeden hemşerilerimiz, sevgiyle ve coşkuyla bizlerle hayallerini paylaşıyor. Biz ise o hayalleri yerine getirmek için çırpınıyoruz.
İçişleri Bakanlığımız tarafından atanan Kayyumlar ile de sokaklar güzelleşiyor, kentin çehresi değişiyor, verdikleri hizmetlerle bölge halkının yüzünü güldürüyorlar. Şırnak'ta da buna şahitlik etlik. Vatandaşlarımızla yaptığımız sohbetlerde; belediyecilik hizmetlerine jet hızıyla başlayan, başlangıcı adım adım başarıya taşıyanların yeni icraatlarıyla ve Kayyumlara edilen dualarla onurlandık. Şırnak'ta kaos planlarının yapıldığı yerleri, millete hizmet üreten yerler haline getirildiğini görünce "Yola Devam" dedik.
