Sırlara vâkıf olmak...
Semâyı nûra boyayan Hilâl’inle hoş geldin, Yâ Şehr-i Ramazan...
İnsanlığı şirkten Tevhîd’e, kölelikten
özgürlüğe, karanlıktan aydınlığa, en dipten en zirveye çıkaran Şehr-i Ramazan,
hoş geldin...
Ramazan; belli vakitlerde yemeden
içmekten kesilmek, bazı helallerin haram kılınmasından yüz çevirmek değildir
sadece...
Ramazan; Hâcer gibi Safâ ile Merve
arasında koşmaktır...
Ramazan; İbrahim gibi sınanmaktır...
Ramazan; İsmail gibi adanmaktır...
Ramazan; sabredenlerden olmaktır...
Ramazan; Mekke’nin karanlık
sokaklarından Hirâ Nûr’a sığınmaktır...
Ramazan; Kur’an Medeniyeti’nin
insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkardığı andır...
Ramazan; “oku” emrine boyun büküp
çokça kıyama, rükûya, secdeye varmaktır...
Ramazan; yanmaktır, günahlardan arınıp
paklanmaktır...
Ramazan; iyilikte acele etmek, nefs
tezkiyesi ve ruhî arınmayla Rabbe hakkıyla kulluk etmektir...
Ramazan; Yüce Allah’ın rızasını elde
etmek ve azabından korunmak için emirlerini yerine getirmektir...
Ramazan; viraneye dönen gönülleri ve
yurtları onarmaktır...
Ramazan; yetimin başını okşamaktır...
Ramazan; infâktır...
Ramazan; açlıkta tokluğu tatmaktır...
Ramazan; itikâftır...
Ramazan; takva sahipleri için hidayet
rehberi olan Kur’an-ı Azîmüşşan’ın yeryüzüne inmeye başladığı andır...
Ramazan; içinde bin aydan daha hayırlı
olan Kadir Gecesi’ni barındırandır...
Ramazan; gündüzü sıyamla, gecesi
kıyamla mâmur edilen aydır...
Ramazan; Allah’ın kapısında duran,
O’ndan hakkıyla korkan, O’na sığınan, tüm isteklerini O’ndan isteyen, dua
ettiği zaman ihlaslı bir şekilde dua eden, O’na itaat eden, O’ndan mağfiret
dileyen ve O’nun rızasını talep eden kimseler için hasat mevsimidir.
Ramazan; gerçek insanlık ilkelerini
kavratan, güçlü irade eğitimi veren, sabretmeye ve katlanmaya alıştıran,
özgürlük yolunu çizen, Allah’ı tanıtan, kitabını, dinini ve âyetlerini öğreten
bir öğretmendir.
Ramazan; sonsuz ikramların
müjdecisidir vesselâm.
Ne mutlu Ramazan-ı Şerif’i böyle
ağırlayanlara; Allah onlardan razı, onlar da Allah’tan...
***
“Şüphesiz, iman edip, sâlih ameller
işleyenler var ya; işte onlar yaratıkların en hayırlısıdırlar. Rableri katında
onların mükâfatı, içlerinden ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları Adn
cennetleridir. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı
olmuşlardır. İşte bu mükâfat Rablerine derin saygı duyanlara mahsustur.” (Beyyine
Sûresi, 7-8)