ŞİRKET BİLANÇOLARININ HALİ
Yaklaşık 15 gün önce Maliye Bakanlığı "2013 Kurumlar Vergisi Rekortmenleri" listesini açıkladı.
Gündemin hızına yetişemediğimizden değerlendirme ve eleştirme fırsatını bulamamıştık.
Bugün bir köşe yazısının elverdiği ölçüde ele almaya çalışacağız.
Önce kısa bir bilgilendirmeyle başlayalım.
Kurumlar Vergisinin mükellefleri esas itibariyle anonim ve limited şirketler olup beyan ettikleri kazanç üzerinden yüzde 20 oranında Kurumlar Vergisi ödemekle yükümlüdürler.
Bir yılda 100 bin lira kazanmışlarsa 20 bin lirası vergidir.
Vergi sistemimiz beyan esasına dayanır.
Gerçek kişiler ve şirketler ne kazanç beyan ederlerse o tutar üzerinden vergilendirilirler.
O nedenle denetim etkin ve yaygın olmalıdır.
Aksi halde vergi kayıp ve kaçağı olağanüstü boyutlara ulaşır.
Maalesef bizde durum böyledir.
"Kurumlar Vergisi Rekortmenleri" listesini incelediğimiz zaman bunu net bir şekilde anlayabiliriz.
Şöyle ki;
2013 yılında devletin vergi gelirleri toplamı 367 milyar 473 milyon liradır.
Bunun içinde Kurumlar Vergisinin geçen yıla göre 2 milyar 500 milyon lira azalarak 32 milyardan 29 milyar 453 milyon liraya düştüğünü görüyoruz.
Toplanan her yüz lira verginin sadece 8 lirasını şirketler ödemiş.
Bu tespit bile başlı başına kazanç üzerinden vergi alınamadığını kanıtlamaya yetiyor.
Parantez açalım:
Beyana dayalı olarak kişilerin ödediği gelir vergisi ise5 milyar 600 milyon liradır.
Toplanan her 100 lira verginin ancak 1,6 lirasını sayılarını 4 milyonu bulan avukat, doktor, kuyumcu, konfeksiyoncu, mali müşavir, otelci vs ödüyor.
Parantezi kapatıp devam edelim.
"Kurumlar Vergisi Rekortmenleri" listesinde yer alan 100 şirket 10 milyar 500 milyon lira vergi ödemiş.
Kurumlar Vergisinin üçte birinden fazlasını bu şirketler sırtlamış.
İlk 10'daki şirketlerin yarısı kamu kuruluşu.
Vergi şampiyonu açık ara TC Merkez Bankası.
Toplam şirket sayısı 631 bin 866.
Elimizde şu an için kesin bir veri yok ama deneyimlerimizden şunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
İlk 1000 şirket verginin yüzde 80-85'ini ödüyor.
Geriye kalan 630 bin şirketin neredeyse asgari ücretle çalışan bir işçi kadar vergi ödediği görülecektir.
Şirketlerde dikkat çeken bir husus da ortaklarına kar dağıtmamalarıdır.
Sebebi vergiden kaçınmaktır.
Kar dağıtırlarsa yüzde 15 oranında stopaj yapmak zorundadırlar.
Şirketler ortaklarına yıllardır kar dağıtmadıkları halde ''bu ortaklar ne yer ne içer?'' diye sormak kimsenin aklına gelmez.
Gerçek şudur; ortaklar geçimlerini temin için şirketten para çekerler.
Kayıtlarda gösterilemediğinden şirket bilançoları bozulur.
"Kasa ve ortaklar cari hesabı" fiktif hale gelir.
Maliye bu durumu bildiği için 3 yılda bir af çıkararak bilançoların temizlenmesini amaçlar.
Son mali af yasası teklifinde bununla ilgili olarak "Kurumlar Vergisi mükellefleri 31/12/2013 tarihi itibariyle düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutlarını.düzeltebilir" hükmü konmuş.
Tercümesi şu;
Kasada para olmadığı halde kayıtlarda para gözüküyor ise yüzde 3 oranında vergi ödemek kaydıyla bunu sıfırlayabilirsin.
Böyle af kanunları çağdaş ülkelerde sık sık çıkarılıyor mu bilemiyoruz ama, bu bilançolara dayanarak vergi toplanamayacağından adımız gibi eminiz.